Başbakan Yıldırım, büyükelçilere hitap etti

Başbakan Yıldırım, büyükelçilere hitap etti
Yıldırım: (4)"Avrupa ülkelerine alınganlığımız şudur; FETÖ darbe girişiminden sonra yüksek bir sesle kınamak yerine, 'Ya darbecileri fazla hırpalamayın' demeleri bizim kanımıza dokundu. Öyle bir şey olamaz"- "Önce darbeyi hiç tereddüde mahal bırakmadan kı

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Avrupa ülkelerine alınganlığımız şudur; FETÖ darbe girişiminden sonra yüksek bir sesle kınamak yerine, 'Ya darbecileri fazla hırpalamayın' demeleri bizim kanımıza dokundu. Öyle bir şey olamaz. Önce darbeyi hiç tereddüde mahal bırakmadan kınayacaksınız sonra da Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğuna sonuna kadar inanacaksınız. Hukuk dersine Türkiye'nin ihtiyacı yok." dedi.

Yıldırım, 9. Büyükelçiler Konferansı dolayısıyla Çankaya Köşkü'nde düzenlenen öğle yemeğinde yaptığı konuşmada, Avrupa Birliği ile ilişkilerin inişli çıkışlı olduğunu belirtti. Bununla ilgili 2016 başında hızlı bir gelişmenin olduğunu anımsatan Yıldırım, "Hadi vizeleri kaldıralım, geri kabul anlaşmasını yapalım, mülteci akınını önleyelim. Mültecilere yardımı yapalım. Kesenin ağzını açalım, filan güzel bir başlangıç yaptık, sonra arkası gelmedi." diye konuştu.

Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun konuyla ilgili temasları sürdürdüğünü ifade eden Yıldırım, Türkiye'den istenilen bazı şeylerin olduğunu, bunların içinde yapılabileceklerin bulunduğu gibi, hiç konuşulamayacak "Terörle Mücadele Yasası'nın değiştirilmesi"nin de yer aldığını aktardı. "Bizimle dalga mı geçiyorsunuz?" diye soran Yıldırım, Türkiye'nin bu konuda amansız bir mücadeleye, ölüm kalım mücadelesine girdiğini vurguladı.

Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:

"Avrupa ülkelerine alınganlığımız şudur; FETÖ darbe girişiminden sonra yüksek bir sesle kınamak yerine, 'Ya darbecileri fazla hırpalamayın' demeleri bizim kanımıza dokundu. Öyle bir şey olamaz. Önce darbeyi hiç tereddüde mahal bırakmadan kınayacaksınız sonra da Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğuna sonuna kadar inanacaksınız. Hukuk dersine Türkiye'nin ihtiyacı yok. Türkiye kendi hukukunu, üniversal şartlar neyi gerektiriyorsa aynı şekilde uygular. İşinize geldiği zaman 'Şuna dokunmayın, şunu yapmayın, bunu yapmayın', biz söylediğimiz zaman, 'Efendim bu hukukun işi biz karışamıyoruz'. Orada da tam bir çifte standart. Ver şu teröristleri kardeşim, 'Efendim yargı bizim' Bize gelince, 'Ya siz isteseniz verirsiniz', öyle yağma yok. Hukuk herkes için geçerli, hukuk devleti her ülke için geçerli, hiç kimse kendi hukukunu başka ülkenin hukukundan daha üstün görmesin."

- "AB, Türkiye ile daha güçlü hale gelecek"

İlişkilerin karşılıklı saygı, hakka hukuka riayet etmek suretiyle devam edeceğini dile getiren Yıldırım, "Biz diyoruz ki AB, Türkiye'yi üyelik meselesinde bir lütuf olarak görmesin. AB'nin Türkiye'ye, bizim AB'ye olduğundan daha fazla ihtiyacı var. AB, Türkiye ile daha güçlü hale gelecek, AB, Türkiye ile içinde bulunduğu krizleri daha kolay aşacak." ifadelerini kullandı.

Başbakan Yıldırım, Avrupa'nın gelecek vizyonunu yeniden gözden geçirmesi gerektiğinin altını çizerek, birlik üyesi ülkelerdekilerin yüzde 59'unun AB'nin işleyişinden memnun olmadığını söyledi. Bunun gözden geçirilmesi gerektiğine işaret eden Yıldırım, "Çünkü AB'de süreçler yavaşladı, işler hızlı yapılmıyor, bürokrasi çok fazla hantallaştı. Bu da birliğin geleceğini sorguluyor, birliğin gelecek vizyonunu etkiliyor." görüşünü paylaştı.

- FETÖ ile mücadele

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadelenin öncelikli konu olduğunu vurgulayan Yıldırım, büyükelçilerden görev yaptıkları ülkelerden bıkmadan, yorulmadan bu mücadeleyi yapmalarını istedi.

"Bu iş bitmiş değil." diyen Başbakan Yıldırım, FETÖ'nün sadece Türkiye için değil, diğer ülkeler için de tehdit olduğunu söyledi. Bu farkındalığın oluşturulmasının büyükelçilerin önemli görevi olduğunu bildiren Yıldırım, büyükelçilere Türkiye ile görev yaptıkları ülkeler arasındaki ilişkilerin çeşitlendirilmesi, geliştirilmesi konusunda da önemli görevlerin düştüğünü aktardı.

- Anayasa değişiklik teklifi

Anayasa değişiklik teklifinin görüşülmesine TBMM Genel Kurulunda başlandığını hatırlatan Başbakan Yıldırım, bu çalışmanın önceki anayasa değişikliğinden farklı olduğunu belirtti.

Çalışmayla hükümet sisteminin değiştirildiğine dikkati çeken Yıldırım, şöyle konuştu:

"Yani parlamenter sistemden cumhurbaşkanlığı sistemine geçiyoruz. Artık bakanlar kurulu, başbakanlık pozisyonları kalkıyor, cumhurbaşkanı, yardımcıları ve kendi kabinesi oluyor. Yürütme seçimle iş başına gelecek, Meclis de yine seçimle oluşacak. Meclis'in içinden hükümet çıkma dönemi bu değişiklik gerçekleşirse bitmiş olacak. Bu, aşağı yukarı Cumhuriyet'in kuruluşundan beri yapılan en köklü değişiklik. Aslında bunun temelini 2007'de attık. 2007'de cumhurbaşkanı seçilemeyince bu mesele halka gitmek mecburiyetinde kaldı ve vatandaş da cumhurbaşkanının halk tarafından doğrudan seçilmesine karar verdi. Sayın Cumhurbaşkanımız bu şekilde seçilmiş ilk cumhurbaşkanıdır. Bu yapı artık bu şekilde sürdürülemez, yürütmede erkin tek olması lazım. O yüzden de bu değişiklikle beraber yürütme ve yasamayı aynı anda seçiyoruz, yürütme millete ayrıca hesap veriyor, yasama da yasaları çıkarıyor ve yürütmeyi denetliyor. Bunların ikisinin birbirini denetlediği bir sistem de getiriyoruz. Bir şekilde cumhurbaşkanı yani yürütmenin başıyla yasama arasında herhangi bir anlaşmazlık olursa cumhurbaşkanı seçime götürebiliyor ülkeyi. Ama kendisi seçim kararı aldığında Meclis de otomatik seçime gidiyor veya tersi. Meclis seçimleri yenilemeye karar veriyor, bu sefer cumhurbaşkanı da aynı anda seçime gitmiş oluyor. Yani bir anlamda yürütme erki ile yasama erkinin birbirini güç olarak dengelemesi."

Bunun çözümü ve uzlaşmayı getireceğini vurgulayan Başbakan Yıldırım, "Eğer gidiyorsan kendini de yakıyorsun, onun için oturup uzlaşacaksınız, çözüm üreteceksiniz. Bu, diğer başkanlık sistemlerine göre biraz yeni bir boyut. İnşallah bunun da sonuçlarını göreceğiz ülkenin demokrasisinin gelişmesi, çözüme yönelik uzlaşma kültürünün daha da artmasına vesile olur diye düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.

Yıldırım, konuyla ilgili son kararı milletin vereceğini aktararak, bu değişiklikle ilgili büyükelçilere bulundukları ülkelerde soruların gelebileceğini belirtti. Bu sorulara büyükelçilerin ilk ağızdan en iyi cevabı vermesinin gerektiğini anlatan Yıldırım, uzmanlar tarafından değişikliğin tüm ayrıntılarının büyükelçilere anlatılması talimatı verdi.

Değişiklikle ilgili dış dünyada ilginin oluştuğunu dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bunu da yine bizim o bildik örgütler istismar etmek için bir hazırlık içine girmiş vaziyetteler. Onlar hareket etmeden siz hareket edin ve bunu anlatın. Türkiye'nin doğru tanıtılması, algı operasyonlarına maruz kalmaması için elinizden ne geliyorsa onu yapacaksınız. Bu konuda ne imkan ne ihtiyacınız varsa hazırız. Şundan adım kadar eminim; Türkiye aleyhinde yapılabilecek her türlü faaliyet bizden daha fazla sizi rahatsız eder. Bunu biliyorum, onun için yapacağınız iş burada çok aktif olmanız, tepkinizi hemen vermeniz, kaynağını bulmanız, bu mücadelede kararlılığınızı her geçen gün artırmanızdır."

- "Muazzam bir teşvik paketi hazırladık"

Başka ülkelerin artık mutlak üstünlükleriyle öne geçemeyeceklerini belirten Yıldırım, mukayeseli üstünlüğün artık önemli hale geldiğini söyledi. Binali Yıldırım, her petrolü, doğalgazı olanın en önde olmayacağını aktararak, şöyle konuştu:

"İyi yetişmiş insanı olan üretken, katma değer üretebilen, yenilikçi teknolojileri ıskalamadan geliştiren ülkeler bir adım öne çıkıyor. Türkiyemizin bundan sonraki hedefi harcı alem işlerle değil, katma değeri yüksek işlere daha fazla zaman ayırması, daha fazla kaynak ayırması, alın teri ile akıl terini birleştirerek, bir adım öne çıkmasıdır. Bunun için çok güzel tedbirler aldık. Mesela yatırımcılar için güzel önlemlerimiz var. Yurt dışından gelip, vatandaşlık alma şartlarını çok kolaylaştırdık. Yurt dışındaki yatırımcılara oturma izninden tutun, yatırımlardaki teşviklere varıncaya kadar muazzam bir teşvik paketi hazırladık. Bütün bunların elinizde olması lazım."

Artık bütün ülkeler birbirine muhtaç olduğuna işaret eden Yıldırım, "Hiç kimsenin kendi kendine 'benim başkasına ihtiyacım yok' diyecek hali yok. Dünya artık bilişimle beraber küçük bir köy haline geldi." dedi.

- "Müthiş bir bilgi akışı var"

Irak ziyareti kapsamında hangi görüşmeyi yaptıklarının telefonuna bilgi notu olarak geldiğini belirten Yıldırım, "Müthiş bir bilgi akışı var. Devletlerin resmi kanalları artık işin takibinde bile zorlanmaya başladı. Onun için küreselleşen bu dünyada mutlaka bizim de hızımızı artırmamız lazım." diye konuştu.

Türkiye'nin güzel işler yaptığını dile getiren Yıldırım, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü'nün hizmete alındığını, bu sene mart ayında ise Çanakkale Köprüsü'nün ihalesinin yapılacağını, dünyanın üçüncü büyük tünelinin açılacağını, Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu Projesi'nin mart, nisan ayı gibi hizmete alınacağını bildirdi.

Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bir yandan yedi düvel ile terör örgütlerinin alayıyla mücadele ederken, bir yandan da dünyada parmakla gösterilen projeler de yapıyoruz. Ama ne oluyor? Bu büyük projeler, bu olaylar nedeniyle gölgeleniyor. Bunları da tanıtacağız. Bu günler gelip, geçecek. Bu sıkıntıları aşacağız, biraz daha sabır, biraz daha gayret edelim, önümüzdeki aylar çok daha güzel olacak. Ülkemiz açısından, bölgemiz açısından da çok güzel olacak çünkü artık kaynaklarımızı iç karışıklıklar, terörle mücadeleye değil, daha fazla refaha daha fazla geleceğe, daha fazla gençlerimize ayırma imkanı bulacağız."

- Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise 2008'den bu yana düzenlenen konferanslarda uluslararası ve bölgeler gelişmeleri konuştuklarını, Türkiye'nin dış politikasının farklı yönlerini ele aldıklarını söyledi.

Konferanslardaki fikir alışverişlerinin diplomatik faaliyetlerin daha da güçlenmesine fırsat sunduğunu ifade eden Çavuşoğlu, "Ülkemiz son 15 yılda yurt içi ve yurt dışında büyük başarılara imza attı. Cumhuriyetin 100. yıl dönümü olan 2023 yılına kadar bu başarıları daha da ileriye götürmek istiyoruz. Bakanlığım, 2023 vizyonu ve hedefleri doğrultusunda vicdani ve girişimci bir anlayışla görev yapıyor. Bu çerçevede bu seneki konferansımızı '2023'e Doğru Milli Değerler ve Küresel Hedefler' temasıyla düzenliyoruz." diye konuştu.

Çavuşoğlu, gurur duyulan köklü bir devlet tecrübesi ile tarihi sorumluluk ve derin bir kimliğe sahip olduklarını, bu geleneğin geleceğe dönük çalışmalarda ışık tutucu olduğunu dile getirdi.

İmkan ve kabiliyetleri hedefler doğrultusunda sürekli yenilediklerini ve geliştirdiklerini anlatan Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Bilim ve teknoloji 2023 hamlemizin en önemli araçlarından birini oluşturuyor. Konferansımızda bu konuda özel bir oturum düzenliyoruz. Ülkemizin teknoloji üretimi alanında lider ülkelerden biri olması için yapmamız gerekenleri ve bakanlığımın bu bu süreçteki rolünü özel oturumda tartışacağız. FETÖ başta olmak üzere terörle mücadele bağlamındaki çalışmaları ayrıntılı olarak ele alacağız. FETÖ ile ilgili de özel bir oturum düzenliyoruz. Arkadaşlarımız, FETÖ'nün değişik ülkelerdeki stratejilerini ve bu stratejilere karşı Dışişleri Bakanlığı ve Türkiye olarak hangi adımları atmamız gerektiğine yönelik bilgileri bizle paylaşacak ve biz de buna yönelik yeni stratejiler oluşturacağız ve uygulayacağız."

(Bitti)



Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.