"Batının Müslümanları dışlayıcı tavırdan uzaklaşması gerekiyor"

"Batının Müslümanları dışlayıcı tavırdan uzaklaşması gerekiyor"
Diyanet İşleri Başkanı Görmez:- "Batılı dostlarımızın öncelikle dışlayıcı, ötekileştirici ve ayrımcı anlayıştan kendilerini korumaları gerekir"

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, İslam karşıtı söylemler kullanan Batılı siyasetçilere ilişkin "Batılı dostlarımızın öncelikle dışlayıcı, ötekileştirici ve ayrımcı anlayıştan kendilerini korumaları gerekir." dedi.

Kutlu Doğum Haftası Avrupa açılış programı için Strazburg'a gelen Görmez, Müslümanların karşılaştıkları sorunları AA muhabirine değerlendirdi.

Müslümanların yaşadığı Batı ülkelerinde yayılan "İslamofobi hastalığının" onların toplumdan dışlanmalarına sebep olduğuna işaret eden Görmez, "Fobi bir hastalıklıktır. Ancak bu hastalığı seslendirme hastalığına da düşmemek lazım. Hep birlikte bu fobinin bir nefrete ve ötekileştirmeye dönüşmesini engellemek için çaba göstermemiz gerekiyor." diye konuştu.

İslamofobinin bir endüstriye dönüştürülerek siyasi açıdan kazandırmaya başlamasının “kabul edilemez” olduğunu vurgulayan Görmez, "Eğer bir siyasi parti, İslamofobik nefret suçları işleyerek prestij ve oy kazanıyorsa, taraftar çoğaltıyorsa asıl en büyük sorun burada yatıyor demektir." ifadesini kullandı.

Görmez, Batı ülkelerinde yaşayanların başka yerlerde işlenen cinayetlerin sorumluluğunu Müslüman komşularına atmaya çalışarak onları töhmet altında tutmasının bir insanlık suçu olduğunu vurguladı.

Söz konusu cinayetlerin sebeplerinin de sadece o coğrafyalardan kaynaklanmadığını belirten Görmez şunları kaydetti:

"Hepimiz biliyoruz ki bunun büyük sebebi sömürgelerdir, işgallerdir. Büyük sebep şiddettir, savaştır. Oradan neşet eden cinayetleri İslam’danmış gibi göstermek ne kadar büyük bir suç ise, o suçu buralarda Müslüman olduğu için, bir başka insanın üstüne atmak o kadar büyük bir suçtur."

- “Birlikte yaşamanın ilkeleri yeniden inşa edilmeli”

Müslümanların kendilerine karşı nefreti oluşturan sebepler üzerinde yoğunlaşması gerektiğine dikkati çeken Görmez, "Müslümanların içinde yaşadıkları toplumla, birlikte yaşamanın ilkelerini yeniden inşa etme çabası içerisinde olmaları gerekir. İnsanların kalbinde İslam’a karşı öfkeye, nefrete, ötekileştirmeye, sebep olan kötülüklerin ortadan kalkması için çalışmak gerekiyor." dedi.

Görmez, yaşanan şiddet olayları sonrası artış gösteren İslamofobi karşısında Müslüman gençlerin kimliğini muhafaza edebilmeleri için karşılıklı bilgilendirmeye dayalı bir eğitim sistemine ihtiyaç olduğunu kaydetti.

Toplum kesimlerinin ön yargılarını aşabilmesi için cehalet ve bilgi eksikliğini gidermeleri gerektiğini vurgulayan Görmez: "Eğitim sistemini, insan yetiştirme düzenimizi gözden geçirmemiz gerekiyor. Eğitim sisteminde diğer bütün dinler hakkında, İslam hakkında burada yetişen büyüyen çocukları doğru bilgilendirmek gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Hiçbir Müslümanın başka dünyaların eseri olan cinayetlerden dolayı başını öne eğmemesi gerektiğini söyleyen Görmez, "Müslümanlar kendi kimliğini inşa etmek için bir çaba içerisinde olacak, ama aynı zamanda her türlü nefretin ortadan kalkması için de kendi inancından olmayan komşusuna da yardımcı olacak." dedi.

- "Osmanlı’nın anlayışı Avrupa merkezli din tartışmalarını bitirebilir"

Irak’ta, Suriye’de ve Afganistan gibi ülkelerdeki kaos dönemlerinde ortaya çıkan din anlayışlarının İslam’la ilgisinin olmadığına işaret eden Görmez sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu düşüncelerin pek çoğu hastalıklıdır. Bu anlayışlar İslam’ın medeniyetler kuran geleneğinden uzaktır. Dolayısıyla bu anlayışlar tarihte Endülüs'ü, Maveraünnehir medeniyetini kuran, birlikte yaşama hukukunu ve ahlakını inşa eden anlayışlardan uzaktır."

Türkiye’nin "birlikte yaşama" açısından çok kuvvetli bir tecrübeye sahip olduğunu belirten Görmez, bu anlayışın Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) aracılığıyla Avrupa’ya taşınarak insanlığa büyük bir katkı sunulduğunu kaydetti.

Özellikle 70’li yıllardan sonra bazı ülkelerde üretilen ideolojik din anlayışlarının Batı ülkelerine de taşınmasının, hem Müslümanlar hem de insanlık için sorun olduğunu anlatan Görmez sözlerine şöyle noktaladı:

"Ancak bunu diğer kardeşlerimi ötekileştirerek, milli bir kaygı ve duyguyla söylemiyorum. Bilhassa Osmanlı coğrafyasında egemen olan din anlayışı bütün insanlığı kucaklayan bir anlayıştır. Medeniyetler kuran ana yolu temsil etmiştir. Başka inançları başka medeniyetleri içine alarak birlikte yaşama tecrübesi bakımından çok güçlü olduğu için bu anlayışın, Avrupa'daki bütün din merkezli tartışmaları bitireceğini düşünüyorum.”

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.