"Bir Unvanım Var, Çalışmayı Hiç Bırakmıyorum"

"Bir Unvanım Var, Çalışmayı Hiç Bırakmıyorum"
- Milli güreşçi Taha Akgül: "Önümüzde 2020 Olimpiyatları var, eğer onu kazanır olimpiyat şampiyonu olursam 2024 hedefim var"- "Olimpiyatlarda gücümüzü göstermemiz, Türk bayrağını göndere çektirmemiz gerekiyor. Bunlar parayla satın alınabilecek şeyler deği


SİVAS (AA) - Olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonu milli güreşçi Taha Akgül, yeni başarılar elde edebilmek için çalışmayı hiç bırakmadığını belirtti.

TED Sivas Koleji Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen söyleşiye katılan Taha Akgül, "Asrın Güreşçisi" unvanlı eski olimpiyat şampiyonu Hamza Yerlikaya'yı örnek aldığını söyledi.

Taha, yeni nesil güreşçilerin de kendisini örnek aldığını belirterek, onlara her zaman samimi bir şekilde yaklaştığını ifade etti.

Güreşte yeni başarılar için çalıştığını belirten Taha, "Önümüzde 2020 Olimpiyatları var, eğer onu kazanır olimpiyat şampiyonu olursam 2024 hedefim var. Şartların ne getirip götüreceğini bilmiyoruz. Hem spor üzerine yüksek lisans yapan bir öğrenci olarak hem de sporun içerisinden gelmiş, bütün zorluklarını görmüş bir insan olarak sporun içerisinde olacağım." diye konuştu.

Her türlü şampiyonluğu yaşamış bir sporcu olarak öğrencilere çok çalışma tavsiyesinde bulunan Taha, bazı sporcuların sadece olimpiyatlara katılmak için bile büyük mücadele verdiğini dile getirdi.

Taha, olimpiyat şampiyonluğunun tüm sporcuların hayali olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:

"Dünyada 2 milyarın üzerinde insan aynı anda o müsabakayı takip ediyor. Olimpiyat şampiyonu olduktan sonra antrenmanları bırakmadım ve 2017 yılında tekrardan Avrupa şampiyonu oldum. Olimpiyat şampiyonu olup tekrar sıfırdan başlayıp bir şampiyonaya hazırlanmak çok zordur, ben bunu yaşadım. Avrupa ve dünya şampiyonu olduğumda rehavete kapılmadım ama olimpiyat şampiyonluğundan sonra bir rehavete kapıldım. Antrenmanlarda biraz odaklanma problemi yaşadım çünkü sen hedefsin, şampiyonsun ve bütün rakiplerin seni hedef alıyor. Herkes 'Taha'yı yenmem lazım' diyor çünkü kaybedecek bir şeyi yok ama benim kaybedecek çok şeyim var. Benim bir unvanım var, o yüzden stresli oluyor ve çalışmayı hiç bırakmıyorum."

Türkiye'nin, Avrupa ve dünya şampiyonaları ile olimpiyatlarda en fazla madalyayı güreşte kazandığına dikkati çeken milli sporcu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Olimpiyatlarda tüm tribünlerin Türk bayrağı göndere çekilirken ayağa kalkıp saygı duruşuna geçiyor olması tarif edilemez bir duygu. Ülkenin tanıtımı açısından spor çok önemli, büyük ülkeler bunu kullanıyorlar. ABD olimpiyatlarda en fazla madalya alan devlet, bütün branşlarda en iyi olmaya çalışıyorlar. Bizim de olimpiyatlarda gücümüzü göstermemiz, Türk bayrağını göndere çektirmemiz gerekiyor. Bunlar parayla satın alınabilecek şeyler değil, bunlar maneviyatı güçlü şeyler. Şampiyon olduğum zaman, o seyirciyle İstiklal Marşı'mızı söylediğim zaman dünyanın en mutlu insanı oluyorum. Başımı yastığa koyduğumda ülkem için ne kadar büyük bir iş yaptığımı o zaman anlıyorum."


Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.