Bulgaristan’da Asimilasyon Kurbanları Anıldı

Bulgaristan’da Asimilasyon Kurbanları Anıldı
Ülkedeki komünist rejimin Türk ve Müslümanlara karşı giriştiği asimilasyon kurbanları anıldı- Cebel Belediye Başkanı Ömer:- "Doğu Avrupa’da komünizm karşıtı hareketin başlangıcı Cebel’in gururudur"- Türkiye’nin Sofya Büyükelçisi Gökçe:- "19 Mayıs tüm Bulg

CEBEL (AA) - Bulgaristan’ın güneydoğusunda, Türk ve Müslümanların yoğun olarak yaşadığı Cebel şehrinde eski komünist rejimin kurbanları için anma töreni düzenlendi.

Bulgaristan’da Kızıl Ordu destekli darbe ile 1944 yılında iktidara gelen komünistlerin ülkedeki azınlıklara karşı başlattığı asimilasyon politikası sonucu 1989'da yaklaşık 400 bin kişinin Türkiye’ye göçe zorlanması dolayısıyla her yıl düzenlenen anma töreni, Bulgaristan ve Avrupa Birliği (AB) marşlarının okunması ile başladı.

Bulgaristan Müslümanları Başmüftü Yardımcısı Ahmed Hasan, Cebel'in merkezinde toplanan kalabalığın huzurunda dua okudu.

Hasan, dua sonrası yaptığı konuşmada, “Bu topraklarda namus ve şeref için canlarını teslim eden şehitlerimizi özlemle anıyoruz. Nesillerimizin edep, terbiye ve imana ihtiyacı var. Evlat ve torunlarımız, acı ve güzel günler yaşadığımız bu topraklarda kimliklerini kaybeden insanlar değil, kimlikli, imanlı, şuurlu insanlar olsun." mesajını verdi.

Cebel Belediye Başkanı Bahri Ömer de bir direniş günü olarak ilan edilen 19 Mayıs'ın 1998 yılından bu yana şehrin bayramı olarak kutlandığını anımsatarak, “Doğu Avrupa’da komünizm karşıtı hareketin başlangıcı Cebel’in gururudur” dedi.

Anma gününün yanı sıra Cebel’in 19 Mayıs’ta iki bayramı kutladığını söyleyen Ömer, komşu ve dost Türkiye’de 19 Mayıs Atatürk'ü Anma,Gençlik ve Spor Bayramı'nın da kutlandığını hatırlatarak “Türkiye halkına buradan sağlık ve başarılar diliyoruz” dedi.

Törene katılan, “komünist rejimi karşıtı olduğu gerekçesiyle” siyasi mahkum olarak 10 yıl hapis yatmış Petar Boyaciev, 28 yıl önceki direnişin Cebel'de başladığını vurguladı.

Boyaciev, "Onlar yarım yüzyıllık bir diktatörlüğe karşı silahsız bir direnişe kalkıştılar. Burada 10 günde 7 kurban verildi, ancak insanlarımızın direnişini tüm dünyaya duyurmayı başardık. Direnişçilerimiz, komünist diktatör Todor Jivkov’u dize getirip onu Türkiye sınırını çıkışa açmasını zorladı. Dünya birkaç saat içinde bu zaferimizi öğrenmiş oldu.” diye konuştu.

Türkiye’nin Filibe Başkonsolosu Hüseyin Ergani de Büyükelçi Süleyman Gökçe’nin tören dolayısıyla yolladığı mesajı okudu.

Cebel halkının bayramını kutlayan Gökçe, mesajında şu ifadelere yer verdi:

"19 Mayıs tüm Bulgaristan Türkleri için özgürlük, demokrasi ve kimlik mücadelesinin başlangıç tarihidir. Cebel’de başlayan bu onurlu mücadele, bugün meydanda başınız dik, alnınızın açık durabilmenizin sebebidir. Türkiye ve Bulgaristan dost, komşu, müttefik ve ortaktır.”

Ortak bir tarihe sahip olup ortak bir geleceği de paylaşan iki ülkenin, geleceğin inşasında da omuz omuza ilerleyeceklerini belirten Gökçe mesajında, “Bugün siyaset günü değil, birlik ve beraberlik günüdür.” vurgusunu yaptı.

Ebru sanatının tanıtıldığı ve başka kültürel ve spor etkinliklerin düzenlendiği Cebel şehir bayramında, Bulgaristanlı göçmenlerin kalabalık olduğu Bursa'dan gelen Büyükşehir Belediyesi temsilcilerinin yanı sıra Türkiye ve Yunanistan’da merkezleri olan göçmen örgütlerin temsilcileri de hazır bulundu.

Üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Sorumluluk, Özgürlük ve Hoşgörü için Demokratlar (DOST) partisi Genel Başkanı Lütfi Mestan’ın Türkiye’nin Filibe Başkonsolosu Hüseyin Ergani ve Türkiye’den gelen heyet, tören öncesi DOST partisinin üyesi olan Belediye Başkanı Ömer’i ziyaret etti. DOST partisine muhalif Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) yandaşları, bu ziyarete duydukları tepkiyi Ömer'in meydandaki konuşması sırasında ıslıklar ve sloganlarla ortaya koydu.

Eski komünist partisinin devamı sayılan ve ana muhalefetteki Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) ise Cebel’deki etkinliğe temsilci yollamadı.

- Asimilasyon kampanyasından bu yana

Ülkeyi 1989 yılına dek 45 yıl idare eden komünizm diktatörlüğü, ülkedeki tüm dinlere karşı savaş açmış ve de Bulgaristan'ı tek uluslu bir devlete dönüştürmeye çalışmıştı.

BSP’nin halen hürmetle andığı diktatör Todor Jivkov, ülkede yaşayan Türk ve Müslümanların isimlerini değiştirmek suretiyle onları asimile etmeye çalışmıştı.

O zamanki nüfusu 8 milyon olan ülkede 1 milyonluk nüfusu olan bu azınlığın direnişi sayesinde Jivkov 10 Kasım 1989 tarihinde kendi partisi tarafından devrilmişti.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.