Çelik-duncan Ortak Basın Toplantısı

Çelik-duncan Ortak Basın Toplantısı
İngiltere Dışişleri Bakanlığı Avrupa'dan Sorumlu Devlet Bakanı Duncan:- "(15 Temmuz darbe girişimi) Eğer bu İngiltere'de, Birleşik Krallık'ta olmuş olsaydı sanki ordunun Whitehall'a girip, Westminster Köprüsü'nü vurup, Kraliçe ve Başbakanı öldürmeye ve pa

ANKARA (AA) - İngiltere Dışişleri Bakanlığı Avrupa'dan Sorumlu Devlet Bakanı Alan Duncan, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili, "Eğer bu İngiltere'de, Birleşik Krallık'ta olmuş olsaydı sanki ordunun Whitehall'a girip, Westminster Köprüsü'nü vurup, Kraliçe ve Başbakanı öldürmeye ve parlamentoyu bombalamaya çalışıp BBC'yi kontrol altına alması gibi bir şey olurdu. Bu dille ifade ettiğim zaman Birleşik Krallık'taki insanlar Türkiye'nin ne yaşadığını anlıyor." dedi.

Resmi temaslar için Türkiye'de bulunan Duncan ile Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, AB Bakanlığında ortak basın toplantısı düzenledi.

Duncan, 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana Türkiye'yi beşinci kez ziyaret ettiğini vurgulayarak, İngiltere'nin Türkiye'nin arkasında olduğunu kaydetti.

Türkiye ve İngiltere arasındaki dostluğun, dünyanın şu an karşı karşıya kaldığı zor şartların aşılmasında önemine işaret eden Duncan, iki dost ülke olarak bütün konuları güven esasına dayalı görüşebildiklerini ifade etti.

Duncan, Ankara'ya gelmesinin hemen ardından darbe girişimi sonrası hasar gören TBMM binasını ziyaret ettiğini anımsatarak, şöyle devam etti:

"Neredeyse üzerinden bir yıl geçmiş. Hasar hala görülebilir vaziyette. Bir yıl sonra yine Meclis'e gitmek çok etkileyiciydi. Birleşik Krallık sizlerin neler yaşadığınızı çok yakından anlıyor. Darbe girişimiyle karşı karşıya kalmanın ne demek olabileceğini çok iyi anlıyor ve tabii ki Türkiye yeniden düzeni tesis edebilmek için belli adımlar atıyor."

- "Diğer ülkelerin de anlaması lazım"

Darbe girişiminden bu yana Türkiye'de yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Dunkan, şunları söyledi:

"Darbe suçunu işleyenlerin ve bundan sorumlu olanların adil şekilde yargılanması gerektiğini söylüyorum. Bu darbenin ne olduğunu anladığımızı da söylemiştik. Daha önce de söyledim ve tekrar ediyorum: Eğer bu İngiltere'de, Birleşik Krallık'ta olmuş olsaydı bu aslında sanki ordunun Whitehall'a girip, Westminster Köprüsü'nü vurup, Kraliçe ve Başbakanı öldürmeye, parlamentoyu bombalamaya çalışıp BBC'yi kontrol altına alması gibi bir şey olurdu. Bu dille ifade ettiğim zaman Birleşik Krallık'taki insanlar Türkiye'nin ne yaşadığını anlıyor. Diğer ülkelerin de bu yaşanan olayların Türkiye için ne kadar büyük ölçekli bir şey olduğunu ve aynı zamanda Türkiye'nin mevcudiyetini ve Türk devletinin istikrarını nasıl tehdit ettiğini anlaması gerekiyor. Darbe girişimiyle ilgili bence ilk anlaşılması gereken şey budur."

- "Birleşik Krallık'taki Müslümanların desteklenmesinden yana oldum"

Duncan, İsviçre'de yapılan Kıbrıs Konferansı'nın başarısızlıkla sonuçlanmasından üzüntü duyduklarını dile getirerek, "Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun yapıcı ve olumlu yaklaşımlarını biliyoruz. Gerçekten çok yazık. Kapsamlı görüşmelerin bir sonuca varmaması bizi çok üzdü." şeklinde konuştu.

Avrupa'daki İslam karşıtlığı konusuna değinen Duncan, Birleşik Krallık'ta yaşayan 3 milyon Müslüman'ın ülkenin çok önemli parçasını oluşturduğunu kaydetti.

Duncan, görev süresi boyunca daima Birleşik Krallık'taki Müslümanların desteklenmesinden yana olduğunu hatırlatarak, "Müslümanlar diğer vatandaşlar gibi eşit haklara sahip vatandaşlar. Irkçı ya da nefrete dayalı bir saldırı varsa kınıyorum. Bu tür suçlar her türlü uygarlaşmış toplumda reddedilir. Biz bunu şiddetle kınıyoruz. Bu tür yaklaşımlar asla kabul edilemez." dedi.

İngiltere’nin en yüksek tirajlı gazetesi The Sun’ın eski siyaset editörü Trevor Kavanagh’ın çarşamba günü yayımlanan köşe yazısında kullandığı “Müslüman sorunu” ifadesinin sorulması üzerine Duncan, İslamofobi, antisemitizm ve nefret suçları arasında bir fark gözetilmesinin asla kabul edilemez olduğunu belirtti.

Duncan, Birleşik Krallık'ta antisemitik ya da İslamofobik tavır sergileyenlerin sert şekilde kınandığının ve kanunlara göre kovuşturmaya tabii tutulduğunun altını çizdi.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.