Diyanet İşleri Başkanı Görmez Silvan'da

Diyanet İşleri Başkanı Görmez Silvan'da
"Biz aralarına ayrılık gayrılık girecek kardeşler topluluğu olamayız. Birbirimizin evi, birbirimizin yurdu olmalıyız. Cizre'de bir kardeşimizin burnu kanadığı zaman Edirne'deki kardeşlerimiz ızdırap duymalı, İzmir'de bir kardeşimizin ayağına diken battığı

DİYARBAKIR (AA) - Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Biz aralarına ayrılık gayrılık girecek kardeşler topluluğu olamayız. Birbirimizin evi, birbirimizin yurdu olmalıyız. Cizre'de bir kardeşimizin burnu kanadığı zaman Edirne'deki kardeşlerimiz ızdırap duymalı, İzmir'de bir kardeşimizin ayağına diken battığı zaman Silvan'daki kardeşlerimizin kalbi yaralanmalı. Aynı şekilde dünyanın neresinde olursa olsun Müslüman bir kardeşimizin başına bir bela, bir musibet geldiği zaman hep birlikte hareket etmeliyiz" dedi.

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere, yaklaşık 5 ay önce güvenlik güçlerince yürütülen operasyonlarla PKK'lı teröristlerden arındırılan Diyarbakır'ın Silvan ilçesine gelen Prof. Dr. Görmez, İlçe Müftülüğünü ziyaret etti.

Müftülük çalışanlarıyla görüşen Görmez'e çiçek takdim edildi.

"Silvanlı kardeşlerimize geçmiş olsun demeye geldik" diyen Görmez, İlçe Müftüsü İbrahim Özdemir ile bir süre basına kapalı görüştü.

Daha sonra Selahaddin-i Eyyubi Camiine geçerken güzergahtaki esnaf ve vatandaşlarla selamlaştı, camii bahçesinde bekleyen cemaatle sohbet etti, çocuklarla ilgilendi.

- "Cenab-ı Hak şehirlerimize bir daha bu tür kötülükleri yaşatmasın"

Cuma namazını kıldıran Görmez, cuma hutbesinde, Silvanlılara seslenerek, yaşanan terör saldırıları nedeniyle geçmiş olsun dileklerini bildirdi.

"Cenab-ı Hak şehirlerimize, beldelerimize bir daha bu tür kötülükleri yaşatmasın. Bu beldeler sıradan beldeler değildir. İslam ile aziz olmuş, İslam'ın izzetli mesajını taşımış, tarih boyunca bu mesajı başka dünyalara taşımış alimler, arifler yetiştiren bir beldenin sakinlerisiniz" diyen Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Siz bu topraklardan evlatlarınızı asırlar önce Malazgirt'e gönderdiniz, Alparslan'ın duası oldunuz. Onlarla Anadolu'nun bütün coğrafyasını İslamlaştırdınız. Silvan, 10 bin evladıyla Malazgirt'te Sultan Alparslan ile Allah'a aynı duayı etti. Bu topraklarda küfrün, şirkin, zulmün, her türlü haksızlığın ortadan kalkması, İslam'ın rahmet mesajının bu topraklarda hakim olması için birlikte mücadele ettiler. Silvan, çocuklarını daha sonra, işgal edilen Kudüs'ü Darüsselam yapmak için Selahaddin Eyyubi'nin duasına dönüştürdüler. Silvan ile Çanakkale'de bizi yok etmek için üzerimize saldırılar düzenlendiği bir zamanda yine birlikte hareket ettik. Birliğimizi, beraberliğimizi, Allah'ın mümin kulları olduğumuzu, kardeş kulları olduğumuzu, aynı Rabbe iman ettiğimizi, aynı Peygamberin ümmeti olduğumuzu, aynı sevdaya tutkun olduğumuzu bütün buralarda hep birlikte gösterdik."

- "Hep birlikte hareket etmeliyiz"

"Aziz kardeşlerim, şimdi aynı şekilde bu toprakları vatan kılan kardeşler topluluğu olarak aynı Rabbe iman etmiş, aynı Peygambere ümmet olmuş kardeşler topluluğu olarak birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daima güçlü kılmalıyız. Resul-u Ekrem'in her türlü cahiliye asabiyesini ayaklarının altına aldığını hepimiz bilmeliyiz" ifadelerini kullanan Görmez, insanları bir kılan değerler bulunduğunu vurguladı.

Görmez, aynı tarihin, kültürün, medeniyetin, imanın ve İslam'ın birlikte yaşanacağına işaret ederek, şöyle konuştu:

"Biz aralarına ayrılık gayrılık girecek kardeşler topluluğu olamayız. Birbirimizin evi, birbirimizin yurdu olmalıyız. Cizre'de bir kardeşimizin burnu kanadığı zaman Edirne'deki kardeşlerimiz ızdırap duymalı, İzmir'de bir kardeşimizin ayağına diken battığı zaman Silvan'daki kardeşlerimizin kalbi yaralanmalı. Aynı şekilde Şam'da, Halep'te, Bağdat'ta, Yemen'de, Sana'da, Afrika'da, dünyanın neresinde olursa olsun Müslüman bir kardeşimizin başına bir bela, bir musibet geldiği zaman hep birlikte hareket etmeliyiz. İmanın binasını güçlü kılmalıyız. İslam'ın binası güçlü, izzetli, şefkatli ve merhametli olmalı."

Görmez, Müslümanlığın dayandığı üç büyük ilke olduğuna dikkati çekerek, bunlardan birinin İslam olduğunu belirtti.

İslam'ın ancak selam ile hakim ve baki olacağını dile getiren Görmez, selamsız İslam, İslamsız da selam olamayacağını, selamın barış, müminin kalbine gelen selamet olduğunu ifade etti.

İslam, selam ve selametin birbirinden ayrılamayacağını aktaran Görmez, yüce dinin dayandığı en büyük ilkenin ise iman olduğunu anlattı.

Eman olmadan iman, imansız da eman olamayacağını belirten Görmez, emanın güven anlamına geldiğini söyledi.

- "Bu can, bu vatan bize emanet"

Görmez, "Eman, emanet demektir. İman, emanete riayet etmektir. Bu can, bu vatan bize emanet, bu kainat imar edilmek üzere bizlere emanet edilmiştir. En büyük emanet İslam'dır. Bu emanete sahip çıktığımız zaman eman olur. Güven topluluğunu birlikte inşa ederiz" değerlendirmesinde bulundu.

Üçüncü ilkenin tevhit olduğunu aktaran Görmez, tevhidin aynı zamanda vahdet olduğunu kaydetti.

Vahdet olmadan tevhidin, tevhit olmadan vahdetin, vahdet olmadan da ümmetin olamayacağını bildiren Görmez, aynı peygambere ümmet olmanın getirdiği en büyük nimetin vahdet olduğunu, vahdetin gerçekleştirileceği en temel ilkenin de tevhit olduğuna işaret etti.

Herkesi düşünmeye davet eden Prof. Dr. Görmez, şunları dile getirdi:

"Silvan, Silvan olmadan önce bizim atalarımız neydi? Hepimizin ataları neydi? Türk, Kürt, Arap, Çerkez hepimizin ataları burada İslam nimetinden mahrum, medeniyetten mahrum, izzetten mahrum bir hayat yaşıyorlardı. Ama Allah bizlere imanı, tevhidi lütfetti. Sonra iman ile kardeş olduk, aynı Rabbe iman ettik, aynı Peygambere ümmet olduk, aynı rahmana secde ettik, aynı rahmanın huzurunda saf tuttuk. Bu kardeşlik bu nimet bize yetmiyor mu? Sonra ecdadımızla birlikte Malazgirt'te, Çanakkale'de birlikte olmayı, Selahaddin-i Eyyubi ile Kudüs'te birlikte olmayı lütfetti yüce Rabbimiz. Bu nimet, şeref hepimize, milletimizin bütün fertlerine yetmez mi?"

Görmez, bölgede birçok yerleşim yerinde terör saldırıları nedeniyle mağduriyetler meydana geldiğine değinerek, şöyle dedi:

"Silvan'da, Cizre'de, Silopi'de, Nusaybin'de, Sur'da son aylarda üzüntülü, hepimizi kalbimizden yaralayan acılar yaşadık. Ancak devlet, millet, diyanet olarak, batısıyla doğusuyla hepimiz bir muhasebe yapmamız gerekmiyor mu? Şimdi bizim aramızda olması gereken, bizimle Rahman'a secde etmesi gereken çocuklarımızı, evlatlarımızı başka ideolojilere, dağlara kaptırmanın hesabını, muhasebesini hep birlikte yapmak durumunda değil miyiz? Biz neden bu hale geldik? İslam alemi neden bu hale geldi?"

Suriye'de, Bağdat'ta, Yemen'de büyük acılar yaşandığını vurgulayan Görmez, "Müslümanlar neden vahdeti terk etti, neden tevhitten uzaklaştı, neden selam yurdu, selam olmaktan, eman yurdu eman olmaktan çıktı? Bu soruları kendimize sormak zorunda değil miyiz?" dedi.

Diyarbakır-Lice karayolu üzerindeki Mermer Jandarma Karakoluna gece PKK'lı teröristlerce düzenlenen, 3 askerin şehit düştüğü, 24 askerin yaralandığı saldırıyı anımsatan Görmez, saldırıdan duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

"Daha dün buraya yakın birkaç kilometre ötede bir karakolda ne büyük bir fecaat yaşandı. Şehit olan bütün çocuklarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Cenab-ı hak, millet olarak bizi bir an önce kan dökmekten muhafaza eylesin. Kalbimizi, kalplerimizi birleştirerek bu vatanı birlikte imar ederek, barışı ve kardeşliği yeniden egemen kılmayı Cenab-ı Hak bizlere nasip eylesin" diyen Görmez, İslam'ın insanlara kazandırdığı en büyük vasıflardan birinin özgürlük olduğunu aktardı.

Prof. Dr. Görmez, hutbenin sonunda Kürtçe "İslam olmazsa özgürlük olmaz, iman olmazsa özgürlük olmaz, tevhit olmazsa özgürlük olmaz. Kurtuluşumuz iman, İslam ve tevhittedir. Allah-u Teala kardeşliğimizi daim kılsın" sözlerine yer verdi.


Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.