Eski Arjantin'in Devlet Başkanı hakkında yeniden soruşturma talebi

BUENOS AIRES (AA) - Arjantin'de mahkeme, eski Devlet Başkanı Cristina Fernandez de Kirchner hakkında, 1994 yılında Buenos Aires'te 85 kişinin ölümüyle sonuçlanan terör saldırılarının arkasında olduğu iddia edilen İranlı yetkilileri akladığı gerekçesiyle yeniden soruşturma başlatılmasını talep etti.

Ceza mahkemesi, 18 Temmuz 1994'de ülkenin en kanlı terör saldırısının hedefi olan Arjantin-Yahudi Derneği (AMIA) heyetinin, saldırıyı soruşturan Arjantinli Başsavcı Alberto Nisman'ın, Devlet Başkanı Fernandez de Kirchner, Dışişleri Bakanı Hector Timerman ve diğer hükümet yetkilileri hakkındaki iddiasının yeniden incelenmesi yönündeki başvurusunu kabul etti.

Timerman, 1994'te 85 kişinin ölümüyle sonuçlanan terör saldırısının ortaklaşa soruşturulması için 2013 yılında İran ile varılan anlaşmayı desteklemişti.

AMIA'ya gönderdiği mektupta, dernek liderlerini, terör saldırısının ortaklaşa soruşturulması için Arjantin'in İran ile vardığı anlaşmayı engellemelerinden ötürü eleştiren Timerman, 2015 yılının eylül ayında AMIA üyeliğinden ayrılma kararı aldığını belirtmişti.

Arjantin tarihinin en kanlı terör eylemi olarak kayıtlara geçen AMIA saldırısı nedeniyle 85 kişi hayatını kaybetmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı.

Savcı Nisman, saldırıya dair 10 yıl süren bir soruşturma yürütmüş ancak saldırının arkasında kimlerin bulunduğu açıklığa kavuşturulamamıştı.

Savcı Alberto Nisman, Devlet Başkanı Fernandez de Kirchner'i, Tahran ile ticari ilişkilerin zarar görmemesi için 18 Temmuz 1994'te AMIA'ya düzenlenen bombalı saldırının İranlı zanlılarını aklamaya söz vermekle suçlamıştı.

Nisman, 2015 yılının ocak ayında başkent Buenos Aires'teki evinde ölü bulunmuştu.

Arjantinli savcı, saldırının arkasında İran istihbaratının olduğunu ve bombalama eyleminin Hizbullah tarafından gerçekleştirildiğini ileri sürmüştü.

İranlı üst düzey yetkililerin saldırıda rol aldığının ortaya çıkmasını engellediği iddiasıyla eski Devlet Başkanı Cristina Fernandez de Kirchner hakkında 350 sayfalık bir rapor hazırlayan Nisman, soruşturma sürecinde, iki ülke arasındaki ekonomik çıkarlar nedeniyle bir "cezasız bırakma" anlaşmasının yapıldığını açıklığa kavuşturan telefon kayıtlarına ulaştığını iddia etmişti.

İddia edilen anlaşmaya göre, İran Arjantin’e ucuz petrol satabilecek, Arjantin de İran’a tahıl ve silah satacaktı.

Cristina Fernandez de Kirchner, görevini kötüye kullandığı yönündeki suçlamaları birçok kez reddetmiş ve Devlet Başkanı Macri'yi kendisine politik baskı yapmakla suçlamıştı.