Evini 30 yıldır kedilerle paylaşıyor

İSTANBUL (AA) - İBRAHİM HALİL ÇEKİCİ - Kağıthane'de tek başına yaşayan ve mahallesinde "kedilerin annesi" olarak tanınan Elif Coşkunsu, 30 yıldır evini kedilerle paylaşıyor.

Hayatını kedilere adayan, uzun yıllardan beri evinde sahipsiz ve yaralı kedilerin bakımını üstlenen 45 yaşındaki Coşkunsu, kazandığı paranın büyük kısmını da bu yönde harcıyor.

Coşkunsu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hayvan sevgisinin aileden geldiğini, babasının köyde keklik beslediğini söyledi.

Eve aldığı ilk kedinin, asma ağacından balkonuna atlayan yavru kedi olduğunu belirten Coşkunsu, kız kardeşiyle kediyi bir ay boyunca babalarından gizlediklerini ifade ederek, "Kedi daha sonra fark edildi. Diğer aile bireylerinin de desteğiyle babamı ikna ettik. Bu kedi bizde altı sene yaşadı ve çocuk gibi büyüdü evimizde." dedi.

Daha sonra kör olan bir kedi yavrusunu evine alarak kedilerle ilgilenmeyi sürdürdüğünü dile getiren Coşkunsu, "Tarçın'ın iyileşmesi için çok uğraştım. Maalesef olmadı ve sahiplenmek için de bir yer bulamadım. İyi ki de bulamamışım ve benimle kalmış. Şimdi 12 yaşında. Çok akıllı ve hisleri çok güçlü." diye konuştu.

- "Her canlı kutsaldır"

Coşkunsu, yaralı hayvanlara bakmanın zorluğundan ve öneminden de bahsederek, şöyle devam etti:

"Lütfen özürlü hayvanlara öncelik verin, yuvanızı açın çünkü onlarla yaşamak hiç de zor değil. Hiçbir sıkıntısı yok. Özellikle soğuk havalarda hayvanlar bakıma çok muhtaç. Soğuk havalarda, hayvanlar için dışarıya, kuru ve ıslanmayacak yerlere yemek veya mama koyun. Muhtaç kimse ona el uzatılmalıdır, ona yardım edilmelidir diye düşünüyorum. Onları öyle bırakamam, vicdanım buna elvermiyor. Hiçbir hayvana, hiçbir canlıya, bana ihtiyacı olan hiç kimseye sırtımı dönüp gidemem. Bende insan-hayvan ayrımı yok, her canlı kutsaldır. Kedilerle ilgilendiğimi bilenler de buldukları kedileri bana getiriyor."

Coşkunsu, bir dönem barınak gönüllüsü olduğunu ancak zor günler geçirdiğini belirterek, "Bu işe girince gerçekten dayanamıyorsunuz, içiniz parçalanıyor, çok üzülürsünüz ama yine de yardımcı olmak zorundasınız. Çünkü siz olmazsanız kimse yardımcı olmuyor. Ağlayıp sızlasak da mutlaka yardım etmemiz gerekiyor çünkü ağlamanın hayvanlara bir faydası yok. 30 yıldır kendi imkanlarımla, kendi maaşımla hayvanlara yardımcı olayım diye çalışıyorum. Onları tedavi ettiriyorum, yer bulursam sahiplendiriyorum, bulamazsam bakıyorum ama hiçbirini terk etmiyorum." ifadelerini kullandı.

- "Hayvanlara sahip çıkın"

Coşkunsu, hayvanların, insanlara muhtaç olduğunu, bu nedenle onlara iyi davranılması gerektiğini söyledi.

Hayvanlara sahip çıkılması çağrısında bulunan Coşkunsu, "Herkes bizim gibi, bu kadar sevmeyebilir ama yaşam hakkı denilen, yaşama saygı denilen bir durum var. Kulaktan dolma olumsuz bilgilerle hareket ediyoruz. Hayvanların zararlı olduğunu zannediyoruz. Hayvanlardan insanlara hastalık geçmez. Düzenli aşısını, iğnesini yaptırdıktan sonra hiçbir sakıncası yoktur. 30 senedir hayvanlarla yaşıyorum, çok şükür şimdiye kadar onlardan geçen bir hastalık olmadı. Dünyanın en güzel canlıları bence, onlardan hiçbir zarar görmüyorum. Bana çok şeyler öğretiyorlar, daha iyi insan olmayı, vicdanlı olmayı..." dedi.

Coşkunsu, hayvanların, insanları beklentisiz sevdiğini, bunun da her şeye değdiğini vurgulayarak, "Kediler, bizlere Allah'ın birer emaneti, hayatın bir parçası. Kediler asla nankör değildir, bilakis nankör olan, vefa bilmez, kıymet bilmez insanlardır." diye konuştu.