“Hayata hep soldan baktım”

Çiğdem Kurut'un Röportajı

Hoş bir müzik eşliğinde dans eden  çift. Son derece şık.  Görevi başında kendinden emin, güven veren bir duruş. SSK Konya Hastanesi’ni 2. Dünya Savaşı yıllarından kalma ot yataklardan arındıran mucizevi bir hizmet. Siyasi arenada barışcıl, kucaklayıcı bir söylem.  Mısralara dökülen kelimeler. Hep sol penceren bakış. CHP Konya Milletvekili Aday Adayı Dr. Hüsnü Bozkurt. Parti içi önseçimin ardından ilk röportajını bizle yaptı. Hüsnü Bozkurt’la röportaj bir yana sohbet etmek ayrı bir keyifti…

Önseçimden yeni çıktınız. Önseçim Konya’da ve Türkiye’de neyi değiştirecek?

Partimiz Türkiye’de ilk kez tüm üyelerin katılımıyla ve yargı denetiminde bir önseçim yaptı. Bu ülkemizdeki tüm partilere örnek olması gereken bir davranış. 28 aday adayıyla yoğun bir çalışma yaptık. Partililerimiz bizi ilk sıraya layık gördü. Bundan sonraki tüm çabamız diğer aday arkadaşlarım ve örgütlerimizle birlikte ülkemiz için, kadınlarımız, çocuklarımız için daha iyi bir yönetimin oluşmasına gayret etme yönünde.  Bu anlamda Konya’da tüm yurttaşlarımıza gideceğiz. Biz yurttaşlarımızın onlara kendimizi anlatmamıza izin vereceğine inanıyoruz. Siyaseti barış içinde bir demokratik yarış ve hizmet yarışı olarak görüyoruz. O anlamda  hiçbir parti bizim düşmanımız falan değil.  Parti içi  demokrasi gereği nasıl aday adayı arkadaşlarımızla yarıştıysak  bugünden itibaren de ülkemizdeki demokrasi gereği AKP’li, MHP’li, HDP’li ve diğer partilerden kardeşlerimize kendimizi anlatma gayreti içinde olacağız. Herkesin oyu kutsaldır. Biz başka partilere oy verenlere de bu işi bizim daha iyi yapabileceğimizi anlatacağız. Sonuçta halkımız tercihini yapacak ve o tercihe de saygılı olacağız.

CHP sizin için ne ifade ediyor?

Ben 1967’den beri siyasetin çok içinde olan bir yurttaşım. 1967’de üniversiteye girdiğim zaman Türkiye’nin malum durumlarıyla karşılaştık ve bir siyasi bilincimiz oluştu. Hayatı hep sol pencereden görme alışkanlığı edinmiş adamım. Bunu derken sağdan görenler e saygı duyarak. Benim için hayat emekle, üretimle, okumakla, okuduklarınızla edindiğiniz bilgileri hayata ve çevrenize katmakla,  siz bu dünyada yaşadığınız için başka insanların mutlu ve rıza gösterecek  bir tavır içerisinde olmasını sağlamakla olacak bir iş. Neden bu partiyi seçtim. Çünkü CHP’nin koşullar ne olursa olsun bu ülkenin en önemli partisi olduğuna inanıyorum. Ben 1973 seçimlerinde tıbbiyede son sınıf öğrencisi iken de parti çalışmalarına katıldım, 1987’de askeriyeden ayrılıp serbest hekimliğe başladığımda hemen üye oldum. 1991’de DYP SHP koalisyon hükümeti kurulduğu zaman  SSK Başhekimliği yaptım. O zaman  kamu görevindeydim ve o görevde asla SHP’den, CHP’den geliyorum diye hiçbir yurttaşı ayırmadan en iyi  hizmeti  verme gayretinde oldum. 1997 yılında görevden alındıktan sonra hemen tekrar CHP’ye  dönüp siyaset yaptık. Bu çizgi şudur; Ben Kemalist bir adamım. Ben Mustafa kemal’in bu ülke için çok şey yapan ve dünya tarihinim en önemli devrimcisi olduğuna inanıyorum. Bizim partimizin zaman zaman hataları olmuştur.  Zaman zaman yanlışlar yapmıştır ve zaman zaman halkımıza kendini anlatamamıştır.  Halkımız CHP Ve CHP’liyi kendisine yabancı, kendisinin dışında görmüştür. Bunların hepsi bizim hatamızdır. CHP’nin hamuru, genetiği doğru genlerdir. CHP dünyada emperyalizme karşı verilmiş ilk ulusal Kurtuluş Savaşını yöneten Kuvay-ı Milliyecilerin kurduğu bir partidir. Bu çok önemlidir. Çünkü tüm mazlum dünyada emperyalizme karşı savaşla kurulmuş başka bir devlet yok. O devleti de CHP kurdu. 9 Eylül 1923’de Cumhuriyet Halk Fırkası kuruldu,  29 Ekim 1923’te yani 50 gün sonra o parti Türkiye Cumhuriyeti  Devleti’ni  kurdu. O yüzden Mustafa Kemal diyor ki;  “Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyeti, diğeri Cumhuriyet Halk partisi. ben  bu lafı hayatımın hiçbir dakikasında unutmadım.

SSK’da başhekimken hizmette adeta bir mucizeyi gerçekleştirdiniz. Hizmet sürenizin bir bölümünde sizin görüşünüze zıt bir hükümetle çalışmanıza ve kısıtlı imkanlara rağmen bunu nasıl başardınız?

Mustafa kemal Atatürk Samsun’a çıkıyor. Amasya’ya geçiyor. Orada bir Amasya Tamimi var. 1. Madde diyor ki;  “Milletin hayatını, milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” Bu çok önemli bir laf. Eğer her şey varsa helva yapmak kolay. Mesela yeterli imkan olmadan bir işi yapabilmek. Orada SSK Konya hastanesi için söylüyorum. Baktık ki bakanlıktan bize gelen bir tahsisat yok, bir sürü yokluk. Bir dernek kurduk ve Konya halkına gittik. Tüm dostlarımızı, iş adamlarımızı dolaştık. Bu hastane sizin dedik.  O hastaneyi Konyalılar yarattı. Destek oldular. Tüm Konya seferber oldu. Hayatın bütün olduğuna inanıyorum.

Siyasi çalışmalarınıza nasıl devam edeceksiniz?

Konya’da gidilmedik yer bırakmayacağız. Şunu anlatacağız. CHP ‘liyiz. Biz bu ülkeye hiç ihanet etmedik. Hiç namussuzluk etmedik. Bizim her şeyimiz var. Bu ülke üretimini de yapabilir. Kemalist Devrim, Anadolu Aydınlanma Devrimi aslında 3 temel ayak üzerine oturur. Birincisi laiklik, ikincisi bilimsel eğitim, üçüncüsü kadının özgürlüğü. Bu üçayak bugün bizim üzerinde durmamız gereken, tehlikede olan üçayak. Hiçbir partiyle kavga etmeyeceğiz. Kendimizi anlatacağız.

İktidar olursanız yapacağınız ilk icraat ne olacak?

Büyükşehir yasasını iktidara gelir gelmez iptal edeceğiz. CHP Konya’dan 3 milletvekili çıkarsın. Bunun için çalışacağız. İktidar olma gayretindeyiz. Belediyelikleri elinden alınan beldelere eski konumları geri verilecek.  Tüm 16 milyon ev kadınına 720 lira maaş, iki dini bayramda emekliye ikramiye.  Bunları söyleyeceğiz.  “Saray yapılmasaydı da o paraya şu yapılsaydı” demeyeceğiz.  Devleti yöneten insanlar öyle bir şeye gerek görmüşlerse görmüşler. Biz iktidara gelince onu gerekli görmezsek kaldırırız. Bununla politika yapmayacağız. En azından benim öyle bir politikam yok. Biz siyasi ahlak yasasını çıkaracağız. Herkes her kuruşun hesabını verecek.

Barışçıl söyleminiz dikkat çekiyor. Seçim çalışmaları boyunca tavrınız bu mu olacak?

Biz belediye başkanlarımızı da ziyaret edeceğiz. Onlara adaylığımızı söyleyeceğiz, oy vermelerini isteyeceğiz. Elbette vermeyecekler. Canları sağ olsun. Ama saygımız gereği herkesi ziyaret edeceğiz. Herkes bu ülke için mesai harcıyor. Siyasete öyle bakıyorum. Sevgiyle, barışla, kardeşlikle. Güven duyarak oy vermesini sağlamalıyız. Kadınları siyasete almalıyız. Hayata soldan bakıyorum. Soldan bakmak emekten yana olmak demektir. Antikapitalist , antiemperyalist olmak demektir. Soldan bakmak insanın insana kulluğuna karşı çıkmak demektir. Sömürüye karşı durmak demektir. Ahlaklı, terbiyeli, saygılı olacağız ve oy isteyeceğiz.

Şiir yazmaya devam ediyor musunuz

Son bir ay içerisinde şiir yazdın mı dersen yok ama şiir de yazıyorum. Haftada en az 2, 3 kitap okumaya devam ediyorum. Dünya gündemini izlemeye devam ediyorum, 15, 16 yaşından beri alışkanlığım. Ben günde 4, 5 saat uykuyla yetinebiliyorum.