İngiltere'nin AB'deki geleceği

İngiltere'nin AB'deki geleceği
İngiltere Başbakanı Cameron: - "Bu anlaşmanın (AB ile reform taslak metni) mükemmel olduğunu söylemiyorum. Ancak İngiltere'nin pozisyonu daha güçlü olacaktır"- Bazı İngiliz vekiller, taslak metinde üzerinde anlaşılan konuları yeterli bulmuyor- Referandum

LONDRA (AA) - İngiltere Başbakanı David Cameron, ülkesinin Avrupa Birliği (AB) ile yürüttüğü yeniden müzakereler çerçevesinde açıklanan taslak metinin, "Mükemmel olduğunu söylemediğini ancak bu metinle İngiltere'nin pozisyonunun güçlendiğini" söyledi.

Cameron, dün AB Konseyi Başkanı Donald Tusk'ın açıkladığı ve İngiltere'nin birlikte kalmak için talep ettiği reformlarla ilgili taslak metine ilişkin İngiliz parlamenterleri bilgilendirdi. İngiltere Başbakanı, parlamentonun alt kanadı Avam Kamarası'nda yaptığı açıklamada, "Bu taslak metnin reform, yeniden müzakere ve referandum süreciyle ilgili önemli bir dönüm noktası olduğuna inanıyorum" dedi.

Avrupa'nın İngiltere için refah ve güvenlik için birlikte çalışmak anlamına geldiğini kaydeden Cameron, "Bizim için Avrupa, bir çeşit üst ülkeye saplanıp kalmak anlamına hiçbir zaman gelmemiştir" ifadesini kullandı. Cameron taslak metinle, Brüksel'in zorla bir mevzuatı İngiltere'de artık uygulayamayacağını, diğer AB ülkelerinin parlamentolarıyla bir araya gelinerek bu mevzuatın bloke edilebileceğini dile getirdi.

Taslak metinle ayrıca, AB ülkelerinden gelen ancak İngiltere'de 6 ay içerisinde iş bulamayan göçmenlerin sosyal yardım sisteminden faydalanamayacağını kaydeden Cameron, "AB'den İngiltere'ye gelecek kişiler, sosyal yardımlardan faydalanmak için 4 yıl bekleyecek. Bu 'emniyet freni' uygulamasını referandumun hemen ardından hayata geçireceğiz" diye konuştu.

Hiçbir zaman İngiltere'nin AB dışında "hayatta kalamayacağını" savunmadığını ve savunmayacağını ifade eden Cameron, "Ancak burada soru, İngiltere'nin AB dışında başarılı olup olmayacağı değil, birlik içinde nasıl başarılı olacağıdır" dedi.

- "Muhafazakar Parti'nin piyesi"

Taslak metni "iyi bir anlaşma" olarak niteleyen Cameron'la aynı fikri paylaşmayan ve metnin Cameron'ın daha önceki vaadlerini karşılamadığını söyleyen milletvekilleri bulunuyor.

Cameron'ın lideri olduğu Muhafazakar Parti'nin milletvekili ve Londra Belediye Başkanı Boris Johnson, "iyi bir anlaşma için daha yapılması gerekenler olduğunu" söyledi.

Parlamentoda söz alan Johnson, "İngiltere'nin egemenliğinin korunması ve katı AB kurallarının önlenmesi için taslak metnin ne önerdiğini" sordu.

İngiltere Başbakanı bunun üzerine, "Bu anlaşmanın mükemmel olduğunu söylemiyorum, bu anlaşmanın ardından AB'nin de mükemmel olacağını söylemiyorum. Olmayacaktır ama İngiltere'nin pozisyonu daha güçlü ve iyi mi olacaktır? Evet" diye konuştu.

Ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin lideri Jeremy Corbyn de partisinin Birleşik Krallık'ın AB'de kalmasını istediğini ancak yapılan yeniden müzakereleri samimi bulmadığını dile getirdi. Corbyn, "Yürütülen bu müzakereler, Muhafazakar Parti'nin oynadığı bir piyestir. Başbakan'ın yanlış amaçları, yanlış şekilde, yanlış nedenlerle müzakere ettiğine inanıyoruz" dedi.

Bu arada, Sky haber kanalının son yaptığı bir anket, İngiliz halkının üçte ikisinin taslak metnin "kötü bir anlaşma" olduğunu düşündüğünü ortaya koydu.

- Referandumun olası tarihine itiraz

Taslak metnin, 19 Şubat'ta Brüksel'de yapılacak AB zirvesi öncesi birlik üyesi ülkeler tarafından değerlendirilmesi öngörülüyor. Cameron taslak metni, zirvede diğer 27 üyenin kabul etmesini umuyor. İngiliz basını, David Cameron'ın ülkesinin AB üyeliğini Haziran ayında referanduma götüreceğini yazıyor.

Ancak bu tarihe, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda bölgesel hükümetleri karşı çıkıyor. Mayıs ayı başında bölgesel parlamento seçimlerinin yapılacağı İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda yönetimleri, referandumun Haziran ayında değil, daha sonra yapılması gerektiğini, iki farklı seçimin kampanyalarının birbirini etkileyebileceğini savunuyor.

İngiltere Başbakanı Cameron, referandum için kesin bir tarih üzerinde henüz anlaşılmadığını belirtti. Cameron, yeniden müzakere sürecinde birlikle istediği anlaşmayı sağlarsa, ülkesinin birlikte kalması yönünde kampanya yürüteceğini söylüyor.

Birleşik Krallık'ın 1973 yılından bu yana sürdürdüğü AB üyeliğini, 2017 yılı sonuna kadar referanduma götürme taahhüdünde bulunan Cameron, bu süre içerisinde birlikle, egemenlik, ekonomi yönetimi, rekabet ve göç başlıkları altında yeniden müzakereler yürütüyor.

Cameron'ın müzakerelerde istediğini alması durumunda, referandumun bu yıl yapılma ihtimali bulunuyor. Referandumda halka, "Birleşik Krallık AB üyesi olarak kalmalı mı yoksa AB'den ayrılmalı mı?" sorusunu yöneltilecek.



Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.