İstanbul'daki terör saldırısına tepkiler

İstanbul'daki terör saldırısına tepkiler
Alman Hükümeti Sözcü Yardımcısı Streiter: - "Alman hükümeti, uluslararası terörizmle mücadelede sıkı şekilde Türkiye'nin yanındadır"- İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Dimroth: - "Türk ve Alman güvenlik makamları arasındaki iş birliği iyi. Türkiye, özellikle ulu

BERLİN (AA) - Alman Hükümeti Sözcü Yardımcısı Georg Streiter, uluslararası terörizmle mücadelede Türkiye'nin yanında yer aldıklarını belirtti.

Streiter, başkent Berlin'de düzenlenen basın toplantısında, Alman hükümetinin, dün İstanbul'da düzenlenen terör saldırısını en sert şekilde kınadığını hatırlattı.

Almanya Başbakanı Angela Merkel'in bu konuda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a taziyelerini ilettiğini ifade eden Streiter, "Alman hükümeti uluslararası terörizmle mücadelede sıkı şekilde Türkiye'nin yanındadır." dedi.

Basın toplantısına katılan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schaefer de ölenlerin farklı milletlerden olmasının, İstanbul'daki saldırının, genel olarak özgür yaşam şekline karşı olduğunu gözler önüne serdiğini vurgulayarak hayatını kaybedenlerden ikisinin Bavyera eyaletinde ikamet ettiğini açıkladı.

Saldırıda ölenlerden birinin Alman ve Türk vatandaşı, diğerinin de Türk vatandaşı olduğunu kaydeden Schaefer, üç yaralının da Alman vatandaşı olduğunu, bakımlarının en iyi şekilde sürdüğünü ve hayati tehlikeyi atlattıklarını söyledi.

Schaefer, Almanya Dışişleri Bakanlığının Türkiye'ye yönelik seyahat uyarısını değiştirip değiştirmediğinin sorulması üzerine, bunun dün öğleden sonra yenilendiğini, İstanbul'da şimdilik kalabalık yerlerden uzak durulmasının ve internetteki güncel uyarıların izlenmesinin istenildiğini belirtti.

Türkiye'deki güvenlik durumunun dünkü saldırıdan sonra değişmediğini, sadece mevcut bir güvenlik riskinin olduğunun kesinleştiğini ifade eden Schaefer, bunun da Türk güvenlik makamlarının ve kendilerinin de her zaman göz önünde bulundurdukları bir durum olduğunu kaydetti.

Schaefer, Alman hükümetinin, Irak'taki terör saldırılarıyla da sarsıldığını, burada da ortaklarının yanında terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadelelerini sürdüreceklerini belirterek geçen yıl bu mücadelede belirli başarılar sağladıklarını ancak Türkiye'deki ve Irak'taki saldırıların, henüz "canavarın başının kesilmediğini" gösterdiğini, bu sebeple tüm ülkeleri tehdit eden DEAŞ tehlikesi ortadan kalkıncaya kadar siyasi ve askeri çabalarını sürdüreceklerini söyledi.

Almanya İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Johannes Dimroth da Türk ve Alman güvenlik makamları arasındaki iş birliğinin yeterli olup olmadığı sorusu üzerine, "Türk ve Alman güvenlik makamları arasındaki iş birliği iyi. Türkiye, özellikle uluslararası mücadelede Alman güvenlik makamları için önemli bir ortak." dedi.

Türk tarafından kendilerine İstanbul'daki terör saldırısıyla ilgili resmi yardım talebinin ulaşmadığını ifade eden Dimroth, kendilerine böyle bir talebin ulaşması durumunda bunu değerlendirip gerekli işlemleri yapacaklarını kaydetti.

- Suriye

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Schaefer, Suriye'de varılan ateşkesle ilgili soruları da yanıtlayarak BM'nin ateşkesi öngören kararından memnuniyet duyduklarını, ülke çapında çatışmaların büyük ölçüde azaldığını, yine de tümüyle durmadığını söyledi.

Schaefer, Suriye'de nihai barışın sağlanması amacıyla Türkiye, Rusya ve İran'ın girişimleri ile BM'nin ve özel temsilci Staffan de Mistura'nın himayesinde barış görüşmeleri yapılması yönündeki girişimlerden memnuniyet duyduklarını, bunun doğru yol olduğuna inandıklarını belirtti.

Bir gazetecinin, "BM olmadan da bu girişimden memnuniyet duyar mıydınız?" şeklindeki sorusu üzerine Schaefer, BM'nin bu siyasi sürecin dışında tutulmasının ne Türkiye'nin ne de Rusya'nın çıkarına olduğunu, tam aksine bu ülkelerin BM'nin bu sürece dahil olmasını istediklerini ifade etti.

Türkiye ve Rusya dışişleri bakanlarının her vesileyle Avrupa ülkelerinin de sürece dahil olmaları gerektiğini söylediklerine işaret eden Schaefer, Almanya'nın da bu süreçten dışlanmadığını ancak kendi rolünü daha çok siyasi ve insani yardım alanında gördüğünü kaydetti.

Türkiye, Rusya ve İran'ın Esed rejimine baskı da uygulayarak ateşkes sağlanmasını başardığını, bunun da doğru ve önemli bir adım olduğunu belirten Schaefer, Halep'in rejim askerleri tarafından ele geçirilmesinin Şam yönetiminin konumunu güçlendirdiğini ancak muhaliflerin Esed ile müzakere masasına oturmak niyetinde olmamaları sebebiyle Esed'in uzun bir siyasi geleceği olmasının fazla mümkün görünmediğini sözlerine ekledi.


Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.