"İstanbul'un 2053'e Kadar Su Kaynakları Planlanmıştır"

"İstanbul'un 2053'e Kadar Su Kaynakları Planlanmıştır"
İSKİ Yönetim Kurulu Üyesi ve İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. İzzet Öztürk:- "İstanbul'un 2053'e kadar olan bütün su kaynakları planlanmış ve yatırımları gerçekleştirilmiştir. Sadece inşaatı biten Melen Barajı ile ilgili zemin şartlarından kaynaklanan bazı sor

İSTANBUL (AA) - AYŞE BÜŞRA ERKEÇ - İSKİ Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. İzzet Öztürk, İstanbul'un 2053'e kadar olan bütün su kaynaklarının planlandığını ve yatırımlarının gerçekleştirildiğini söyledi.

Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul'un su kaynağı açısından zengin bir coğrafi çevreye sahip olduğunu belirtti.

İstanbul'un su kaynakları ve yatırımlara yönelik bilgi veren Öztürk, şöyle konuştu:

"İstanbul'un 2053'e kadar olan bütün su kaynakları planlanmış ve yatırımları gerçekleştirilmiştir. Melen Barajı inşaatı bitmiştir ve zemin ile ilgili teferruatta birtakım eksiklikler söz konusudur. Onlar da şu anda tamamlanmak üzere. Melen Barajı su tutunca İstanbul'un 2040'a kadar ki su kaynakları fiilen hazır edilmiş olacaktır. Kısa ve orta vadede başka bir kaynak aramaya gerek yok."

Öztürk, Istranca bölgesindeki bazı yeni su kaynaklarının eklenmesi, Asya Yakası'nda özellikle Şile ile Ağva arasındaki bazı su kaynaklarının geliştirilmesiyle de halihazırda var olan su rezervini daha da artırmanın mümkün olabileceğini vurguladı.

- "Su kaynaklarının üçte ikisi Asya Yakası'nda"

İstanbul'da nüfusun ağırlığının Avrupa Yakası'nda fakat su kaynaklarının ağırlığının Asya Yakası'nda olduğuna dikkati çeken Öztürk, "Dolayısıyla suyu bir taraftan alıp diğer bir tarafa geçirme problemimiz var. Su kaynaklarının üçte ikisi Asya Yakası'ndadır, üçte biri Avrupa Yakası'ndadır. Nüfusun ise tam tersi yüzde 60'ı Avrupa Yakası'nda, yüzde 40'ı ise Asya Yakası'ndadır. Böyle bir asimetri söz konusu olduğu için suyu Asya Yakası'ndan alıp Avrupa'ya iletmek gerekiyor." diye konuştu.

Prof. Dr. Öztürk, Boğaz'ın altından 2 ayrı boru hattı ve bir tünel sistemiyle, Asya Yakası'ndaki suyu Avrupa Yakası'na geçirdiklerini, bu hatların Sarayburnu'yla Üsküdar-Salacak arasında olduğunu dile getirdi.

Öztürk, şöyle devam etti:

"İki ayrı su sisteminin, Sarayburnu'yla Üsküdar-Salacak arasında deniz altından geçişi var. Diğeri de Cumhuriyet köyü üzerinden, Melen sistemi, Boğaz altı tüneliyle 4,5 metrelik tünelle yine Avrupa Yakası'na geçer. Dolayısıyla sistem tamamen enterkonnekte şebeke mantığıyla birbirine bağlıdır. Bir yerde su kesintisi olduğu zaman diğer kaynaklardan kesinti olan bölgeye su yetiştirilir. 1995'ten itibaren İstanbul'da programlı su kesintisi olmamıştır ve bütün şehirde ihtiyacın her zaman önünde çalışmalar gerçekleştirilmiştir ve şu anda da İSKİ'nin çalışmaları aynı şekilde devam ediyor. 2040 yılına kadarki bütün su kaynakları geliştirilmiş, su arıtma tesisleri ve şebeke ile ilgili bütün altyapı buna göre yapılandırılmıştır."

İSKİ'nin mali kapasitesinin yüksek olduğunu dile getiren Öztürk, "Mesela 2019 yılı bütçesi şu anda 8,5 milyar liradır. Bunun yüzde 45'i hala yatırımlara aktarılmaktadır ve bu yatırımlar, ağırlıklı olarak genişletme ve iyileştirme yatırımlarıdır. En büyük yatırımlar, atık su arıtma tesisleri ile ilgilidir. Bu kapsamda, İstanbul'daki mekanik ön arıtma tesisleri biyolojik arıtmaya dönüştürülmektedir." bilgisini verdi.

- "İSKİ, hizmet kalitesi ve hızı anlamında dünyanın ilk 10'u içinde"

Prof. Dr. Öztürk, İstanbul'un dünyanın en büyük metropollerinden bir tanesi olduğunu vurgulayarak, "Hatta megapol veya 'şehir devlet' şeklinde ifade edilen büyüklükte bir şehirdir. 15 milyonun üzerinde bir nüfusumuz var ve günde İstanbul'a şu anda 3 milyon metreküp su veriyoruz." ifadelerini kullandı.

Kullanılan su miktarının yaz aylarında daha fazla arttığını işaret eden Öztürk, şunları kaydetti:

"İstanbul'a bu boyutta ciddi bir su tedarikimiz söz konusu. İstanbul'un su şebekesi uzunluğu 20 bin kilometre civarında. Atık su ve içme suyu şebekeleri uzunlukları birbirine yakın ve bu şebekelerimiz tamamen yenilenmiştir 1990-2005 döneminde, şebekelerin tamamı dünyanın en kaliteli borularıyla yenilenmiştir. İstanbul'un kanalizasyon, yağmur suyu ve içme suyu şebekesinin varlık değeri 10 milyar dolar civarındadır, yani bu derece değerli bir hazinemiz var.

Su, atık su ve yağmur suyu altyapısının çok ağırlıklı bir kısmı 1990 sonrasında yapılmıştır ve şehrin her noktasına şu anda su ve atık su şebekesi uzanmaktadır. Bu 15 milyonun üzerindeki nüfusun tamamı, sağlıklı içme suyu sistemine bağlıdır ve atık suları toplanarak arıtılmaktadır. İSKİ'nin hem acil durumlarda geleceğe yönelik rezervler anlamında hem de hizmet kalitesi ve hızı anlamında dünyanın ilk 10'u içinde yer aldığını düşünmekteyim."



Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.