KENEVİR ÇİFTÇİNİN YÜZÜNÜ GÜLDÜRECEK

Prof. Dr. Fikret Akınerdem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kenevir üretimine başlanacağı açıklamasının ardından bu haberin ülkemizde yeni bir heyecan yarattığını söyledi. Akınerdem kenevirin çiftçiyi memnun edecek bir bitki olduğunu belirterek açıklamalarda bulundu.

Bilimle üretimin kaynaştığı en önemli sektörlerden biri tarım sektörüdür

Akınerdem, tarımın son zamanların en popüler, en çok üzerinde durulan konulardan biri olduğunu söyleyerek, “Çünkü tarım demek devlet demektir. Tarım; özgürlük, su, toprak, ülke, vatan ve temel ihtiyaçların karşılanması demektir. Bunlar varsa bağımsızlığınız var demektir. Son zamanlarda tarımda ciddi bir artış vardır. Tarım tek başına gıda ihtiyaçlarını değil, aynı zamanda enerji ihtiyacını da karşılayan bir sektörün adı olmuştur. Gıda güvenliği, enerji güvenliği ve aynı zamanda çevre güvenliğinin teminatı olmuştur. Çünkü tarım toprakla suyun birleşip yeşili meydana getirmesi ve insanlarında bunun üzerinde çalışıp sanatını göstermesi demektir. Bir tarafta bilim, bir tarafta üretim vardır. Bilimle üretimin kaynaştığı en önemli sektörlerden biri tarım sektörüdür. Dünya nüfusu giderek artıyor. Sınırlı arazi ve su varlığı içerisinde bu insanları eşit şartlarda doyurabilmektir. Ama bu mümkün değildir. Dünya’daki savaşların temeli de budur. Dünya’da enerji savaşları dışında gıda kaynakları savaşları vardır. Bizim de bu bakımdan tedbirler almamız lazım. Türkiye dünyadaki nadir ülkelerden birisidir. Bu nadirliği taşıdığı misyondan, tarihten ve bununla beraber İslamla yoğrulmadan alır” dedi.

Kenevir aynı zamanda enerji bitkisi konumundadır

Kenevir hem yağ hem de lif bitki aynı zaman da bir enerji bitkisi konumundadır diyen Akınerdem şu açıklamalarda bulundu: “Kenevir hem yağ hem de lif bitki aynı zaman da bir enerji bitkisi konumundadır. Çünkü bu bitki çok yüksek boylu birim alandan çok verim alınabilen bitki olmasıyla biyoyakıt dediğimiz biyomas dediğimiz enerji kaynağı olaraktan dünyanın birçok ülkesinde kullanılmaya başladı. Bunlar c4 bitkisidir. Güneşten aldığı enerjiyi en çok bünyesinde biriktiren bitkilerden biridir. Atıklarının da endüstriyel atık olarak kullanılması ve kullanıldıktan sonra küspesinin hayvan yemi olarak kullanılması gibi bir takım değerlere haiz bir bitkidir. Bu bitkiyi bu ülkede yetiştirebilecek kısmi potansiyelimiz vardır. Fakat su isteyen bir bitkidir. Yağış bin ile 3 bin milimetre olan yerlerde yetiştirilmesi gerekir. Diğer yağışı 250 milimetre olan yerlerde yetiştirilmesi mümkün değildir.”

Kenevir Üretimini Suistimal Etmemek Gerekiyor

Akınerdem sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Haşhaş da kenevir de uyuşturucunun kaynağıdır. Bu uyuşturucuları kontrol edildiği takdirde aynı zamanda tıbbi kaynaktır. Bugün biz haşhaşı o hale getirdik.  Yasaklanan haşhaşın önünü ülkemizde işleyerek açmış bulunuyoruz. Dünya’nın en kaliteli haşhaş üretimine girmiş bulunmaktayız. Kenevir de bunlardan birisi idi. Cumhurbaşkanımızın cesaret göstererek kenevirin önünü açtım demesi ülkemizde yeni bir heyecanı başlatmış oldu. Cumhurbaşkanımızın kenevirin önünü açtım demesi ile bunu suiistimal etmemek gerekir. İleride beklenen verim alınmadığı zaman bu çiftçinin beceriksizliği, teknik aletlerin yetersiz olmaması değil, sudan kaynaklanan sebeplerle olacağını düşünüyorum. Giderek değişen iklim şartlarına ve azalan suya bağlı olarak bütün dünya kendi toprak ve su kaynaklarına göre üretim planlaması yapmaktadırlar. Ülkemizin de bu süreçte kendine göre bir üretim programı belirlemesi gerekiyor. Başka ülkelerin haşhaşı yasakladım gibi müdahalelerini dinlememesi gerekiyor. Ama bunu yaparken dünya ile entegrasyonu unutmamak gerekir. Bu yasaklamanın temelinde her ne kadar siyasi sebepler varsa da teknik sebepleri de vardır.”

Kenevir çiftçiyi memnun edecek bir bitkidir

 Kenevirin çiftçiyi memnun edebilecek bir bitki olduğunu sözlerine ekleyen Akınerdem konuşmasını şöyle sürdürdü: “Çiftçilere getirisi süs eşyalarında kullanılacak lifin fiyatına bağlıdır. Arta kalan üründe organik atıkların biyogaz, tohumun da biyogaz olarak kullanılması söz konusudur. Narkotik oranı düşük olan bitkilerin bir an evvel ıslah edilip piyasaya bu şekilde sürülmesi gerekir.  Aksi durumda ne kadar kontrollü üretim yapılırsa yapılsın insanlar bir şekilde çiçeklerinden yasa dışı kesimlerde bulunabilir. Bu bitkinin yetişmesinde en az 5 yıla ihtiyaç vardır. Çiftçilerin bilgilendirilmesi ve hasat aletlerinin geliştirilmesi gerekir. Toprağı da yoran bir bitkidir. Bu şekilde az su ile fazla ürün alınabilecek aspir ve kanola gibi yağ bitkilerinin devreye alınması lazımdır.”

Konya’da Bu Konuda En Şanslı Kurum Konya Şeker

Konya için bu konuda en şanslı kurumun Konya Şeker olduğunu belirten Akınerdem, “Konya şimdilik üretim alanları dışında tutulsa da bu işin çözülebileceğini düşünüyorum. Ancak üretim, işleme (lif ve tohum eldesi, ip, eğirme ve dokuma için de bir yatırım gerekir. Bunu başarmak da sözleşmeli üretimle mümkündür ki, Konya için bu konuda en şanslı kurum Konya Şeker’dir” diye konuştu.

Haber: Umahan öz