Konya'ya Akıllı Teknolojiler Merkezi

Konya'ya Akıllı Teknolojiler Merkezi
Akıllı Teknolojiler Merkezi’nin müjdesini veren Prof. Dr. Sade proje çalışmalarını tamamlayıp bakanlığa sundukları Akıllı Teknolojiler Merkezi’nin hayalleri zorlayacak bir merkez olduğunu söyledi.

KTO KARATAY HIZLI BÜYÜYOR

KTO Karatay Üniversitesi’nin hızlı büyümesinin şifrelerinin üniversitenin isminde gizli olduğunu söyleyen Rektör Sade; iş dünyasının üniversitesi olmak ve Karatay Medresesi’nden gelen tarihi sorumlulukla beklentileri karşılamak adına ekip ruhuyla çalıştıklarını söyledi

KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bayram Sade, Pusula TV’de duayen gazeteci Uğur Özteke’nin hazırlayıp sunduğu UĞURLU GÜNDEM isimli programa konuk oldu.

İlk olarak kendisini tanıtan Rektör Sade, “Karapınar doğumluyum. İlk orta ve lise öğrenimi Konya’da tamamladım. 1984’te Erzurum Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesini bitirdim ve aynı Selçuk Üniversitesi’nde Araştırma Görevlisi oldum. 2002 yılında profesörlük kadrosunu aldım. Hep akademik sahada kaldım; ama akademik çalışmaların raflarda kalmaması gerektiğini düşünen bir akademisyenim. Ürettiklerimizin toplumsal faydaya dönüşmesi gerektiğine inanırım. Bununla dertleniyorum. Edindiği, ürettiği tüm bilgileri Allah’ın izniyle sahada uygulatmış bir bilim insanı olmanın huzurunu yaşıyorum. İdarecilik de insanın kaderinde varmış. Bunlar planlamakla istemekle oyluyor. 2010 yılında idarecilik serüvenimiz başladı. Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü yaptım ardından 3 yıl

Konya Teknokent Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptım ve 2015 yılı mayıs ayından itibaren de KTO Karatay Üniversitesi Rektörlüğü yapmaya başladık” dedi.

HIZLI BÜYÜMENİN İKİ TANE TEMEL DAYANAĞI VAR

KTO Karatay Üniversitesi’ndeki çalışmaları anlatan ve hızlı büyümeye dikkat çeken Rektör Sade, “Güçlü bir ekip çalışması var ortada. Büyüme çok hızlı ve nitelikli büyüme var. Bu tek kişinin yapacağı iş değil. Konya Ticaret Odasının bilgili, üretken ve nezih bir başkanı var. Her biri kıymetli üyeler var. Rektör, rektör yardımcıları, genel sekreter, dekanlar ve diğer akademisyenlerin el birliğiyle ve içimizdeki büyüme aşkıyla KTO Karatay Üniversitesi’ne katkı sağlıyoruz. Hızlı büyümenin iki tane temel dayanağı var. Biri ismindeki Karatay dayanağı. Karatay Medresesi’nde Celaleddin Karatay’ın zor şartlarda kurduğu medresenin ismi bu üniversiteye verilmiş, O misyonun bugüne ve geleceğe taşıma sorumluluğu var. Bu ağır bir yükümlülüktür. Medrese kuruluğu yıllara baktığınızda Moğol istilasının yoğun bir şekilde yaşandığı dönem. Savaşın içinde, tozun dumanın arasında nasıl bir iradedir ki bilim ve ilim ışığını ihmal etmiyor. Yeni bir devlet kurulacağını biliyor ve bu kurucuların yani devletin hamurunun mayasının ilim irfan ekibi olmasını istiyor. Yüzlerce yıl bir medeniyete meşale yakan bir kurum. 1914’e kadar aralıksız devam ediyor ve savaş yıllarında hocaları, öğrencileri şehit düşünce medrese kapatılıyor. Biz de bu mirasa sahip çıkmaya çalışıyoruz. Bayrak düştüğü yerden kaldırılır. Karatay ismini alan bir üniversitenin sakin olması, yavaş kalması düşünülemezdi. Bir diğeri de iş dünyasının bir üniversitesiyiz. Konya Ticaret Odası’nın ismini alan bir ve onun vakfının kurduğu üniversite. İş dünyası hızlıdır. Onların gecesi gündüzü olmaz, tatili kısıtlıdır. Hakikaten beklenti yüksek ve ülkenin de beklemeye, vakit kaybına tahammülü yok. Beklentilerin karşılanması adına hız gerekiyor. Zamanla yarışıyoruz. Bu toplumda bir şeyler yavaş gitmiş ve dünyada istediğimiz yere ulaşamamışız. Önümüzde olan ülkeleri yakalamak için çok çalışmamız gerekiyor” diye konuştu.

HEM YATAY HEM DİKEY BÜYÜME

Büyümenin tek taraflı olmadığını da söyleyen Sade, “Büyüme sadece rakamsal büyüme değil. Bina sayısı ve öğretim üyesi sayısı bunun yanı sıra personel sayısında da ciddi artış var. Sayısal veriler hızla artıyor ama kalite de artıyor. Dikey büyümeyi de ihmal etmiyoruz. Tüm ekibin gece gündüz mesaisi var. Üniversite çalışarak bu hızı yakaladı. Bunu kaliteye de yansıtmanın derdindeyiz. Üniversitemiz iki yönlü büyümeye devam ediyor. Zor bir yük, uykularımız kaçıyor ama manevi hazzı da büyük. Gaza bastık, ayağımızı gazdan çekme şansımız yok. Ama büyümeyi sindirerek yapmanın gayretindeyiz” ifadeleriniz kullandı.

500 SEKTÖR DANIŞMANI VAR

KTO Karatay Üniversitesi’nin büyük ilgi gören “Sektör Danışmanlığı” projesini de anlatan Rektör Sade, “Sektör Danışmanlığı iki yıldır uygulanan bir proje. Biz iş dünyasının üniversitesiyiz. İş dünyasının istediği nitelikli insan kaynağı üretmek zorundayız. İş dünyasının zaman kaybına tahammülü yok. Bizim yetiştirdiğimiz gençler doğrudan iş ortamına adapte olmalı ve hızla üretmeye başlayacak. Sektörün istediği donanıma sahip olmayan, hayalleri realist olmayan genç iş dünyasına atılınca büyük sıkıntı yaşıyor. Biz de hazır insan kaynağı isteyen iş dünyasına aradığını vermek için sektör danışmanlığı projesini başlattık. Birinci sınıfa başlayan öğrenciye sektör danışmanı veriyoruz. Bu bir staj programı değil ama öğrenciye sektörü tanıtmak, ufkunu, vizyonunu geliştirmek ve hangi donanıma sahip olacaksa onu vermek adına yapılan bir program. Bir başka değişle yol arkadaşlığı ve modern tabirle koç’luk projesidir. Mühendislik öğrencisi ayda en az bir defa iş yerine gitmeli. Ayda bir gün olsa bile projeye dahil olan öğrenciyi sigortalı yapıyoruz. Bu kolay bir şey değil. 4 yıl tamamlandığında yaklaşık 2 bin 500 öğrenci bu proje içine girecek ve 500 firma sektör danışmanımız olacak” dedi.

“İSLAMİ TİCARET İÇİN GİRİŞİMCİLER HAZIRLIYORUZ”

Üniversite olarak hayata geçirdikleri bir başka güzel uygulamanın da İslami Ticaret için hazırlanan girişimciler olduğunu ifade eden Rektör Sade, “İslam Ekonomisi Finans Bölümümüz var. Türkiye’de ilk biz de açıldı. Çok önemli bir bölüm. 4. sınıfta bir dönem ders yok. Haftada 4 gün katılım bankasına bir gün Teknopark’a gidiyorlar. 20 gün katılım bankasına giden öğrencilerimiz sektörü tanıma imkanı buldu. İş dünyasının üniversitesi olma sorumluluğuyla hareket ediyoruz. Sadece katılım bankalarına eleman yetiştirmiyoruz. İslami Ticaret için girişimciler hazırlıyoruz. Teknoket’e göndermemizin sebebi ise teknolojik girişimciler var; patenti olan ama parası olmadığı için yatarım imkanı bulamayan girişimciler. Öğrenciler oraya gidip kaynak bulunduğunda neler yapılabileceğini görsün ve mezun olduğunda bu yönde girişimlerde bulunsunlar istiyoruz” diye konuştu.

MÜFREDAT İÇİN ÇALIŞTAY YAPILIYOR

KTO Karatay Üniversitesi olarak alışkanlıkların dışına çıktıklarını da ifade eden Prof. Dr. Sade, “Bölümler müfredatlar hazırlarken çalıştaylar yapıyor. Normalde müfredatlar akademisyenlerin beyin fırtınası ile hazırlanıyor. Sektörün diğer paydaşları ve onların ihtiyaçları göz ardı ediliyordu. Biz çalıştay düzenleyerek ilgili sektörlerin temsilcilerini ve sahada çalışanlar ile STK temsilcilerini davet ettik. Çalıştayın ardından reel bir müfredat hazırladık. Bu karşılığı olan bir müfredattır. Bu çalışmalarla hızla toplumla entegre olan bir üniversiteyiz. Üniversite şehrin, ülkenin nabzını tutup onun önünden ya da en azından yanında gitmelidir. Yoksa birbirinden kopuk bir yapı ortaya çıkar” dedi.

AKADEMİYE İLK ADIM PROJESİ BAŞLADI

Akademiye İlk Adım Projesi hakkında da bilgi veren Rektör Sade, “Lisans öğrencileri için öğrenci-asistan projemiz var. Her yıl 70 kadar öğrenciyi bu projeye dahil ediyoruz. Öğrenci müracaat ediyor, akademisyen mülakatla öğrenciyi seçiyor. Öğrencilerin kısmi zamanlı sigortasını yapıyoruz ve öğrenci projede çalışmaya başlıyor. Lisansüstü için de Akademiye İlk Adım Projesi projemiz var. Sadece bizim üniversitede yüksek lisans yapanlar değil, dışarıdan da katılımın olduğu proje kapsamında öğrenciye ciddi bir burs vereceğiz.

Haftada 25 saat bize hizmet vermesini bekleyeceğiz. Biz lisansüstü eğitimi verene kadar sana burs, yemek ve kimlik vereceğiz. Öğrenci iyi bir şekilde kendini yetiştirsin. Bizim için de araştırma görevlisi alımlarında iyi bir havuz olacak” şeklinde konuştu.

ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİNDE ÖRNEK ADIM

KTO Karatay Üniversitesi’nin sanayi ile işbirliğine dikkat çeken ve bu noktada yapılan çalışmaları örneklerle açıklayan Rektör Sade, ilk kez düzenledikleri patent fuarına da dikkat çekerek şunları söyledi: “Sanayi-Üniversite iş birliğinde daha çok konuşulan akademik işbirliğiydi. Biz zor olana talip olup, üniversite-sektör işbirliğine imza atıp öğrenciyi sisteme entegre etme yolunu seçtik. Psikolojik sınırı aştık. Üniversite erişilemez, rektöre ulaşılamaz, akademisyenler ilgilenmez kavramlarını yıktık. Sektördeki danışman üniversiteye girmeye başladı. Sektörel işbirliği noktasında güzel adımlar atılıyor. Bunun temeli sektör danışmanlığı ile atıldı. Bunun üzerine koyarak yolumuza devam ediyoruz. Teknoloji transfer ofisimiz; bizdeki bilgiyi sektörlere ulaştırıyor. Bu dönem güzel de bir çalışma gerçekleştirdik. Başkanımızla istişare ederek Konya’nın patent noktasındaki potansiyeline dikkati çekmek amacıyla patent fuarı yapalım istedik. Otelde yapmak yerine bu fuarı Makine Fuarı’na dahil ettik. Nihayetinde 100’ün üzerinde buluşun o fuarda sergilenmesini sağladık. Bunlar Türkiye’de anlamlı ve daha önce duyulmayan projeler. Buluş sahiplerini sektör temsilcileriyle buluşturduk. Buluş sahipleri akademisyen ve öğrenciler. Yani beyinler… Bunların bunu alıp üretime geçirme imkanı yok. Biz bunu iş dünyasına sunduk.”

ÖĞRENCİ SAYISI ÇOK FAZLA ARTMAYACAK

Bölümlerle ilgili açıklama yapan ve öğrenci sayısının arttırılıp arttırılmayacağına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Rektör Sade, “Kurumlararası işbirliği kaynakların israf olmadan başarıyla gerçekleştirilen örnek ama zor bir modeldir. Biz de Tıp eğitiminde Medicana ile güzel bir işbirliğine imza attık. Biz onların hastane altyapısından yararlanırken onlar da ihtiyaç duyduğu insan gücüne erişiyor. Hastane, klinik stajlarımız başlamadı ama programlı bir şekilde öğrencilerimizi Medicana Hastanesi’ne gönderiyoruz. Önümüzdeki yıl klinik stajları resmi olarak başlayacak. Tıp Fakültemiz sorunsuz ve verimli bir şekilde eğitim hayatına devam ediyor. Zor gibi gözüken bu modeli her kuruma örnek bir şekilde yürütüyoruz. Geçen yıl 14 yeni bölüm açtık. Bu kolay değil. Ama içimize bir ateş düşmüştü. Başkanından mütevelli heyetine kadar herkes dört elden bu işe sarıldı. 14 tane bölüm istedik ve tamamına olur aldık. 15 Temmuz hadisesi yaşadık ve toplumda güvenilir bir liman gibi vakıf üniversitemize ihtiyaç duyulmuştu. Bu sene 4 yeni bölüm açtık. Şartlar dahilinde ülkenin ihtiyacı doğrultusunda yeni bölümler açmaya çalışacağız. Asıl gayemiz ise makul sayıda öğrenci ile nitelikli iş gücü yetiştirmek. Öğrenci sayımızı 12-15 bin bandında tutma yolunda mütevelli heyet kararımız var” dedi.

AKILLI TEKNOLOJİLER MERKEZİ

Son olarak proje çalışmalarını tamamlayıp bakanlığa sundukları Akıllı Teknolojiler Merkezi hakkında bilgi veren Rektör Sade, “Projemizi hazırladık. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na AB Projesi fon desteği almak için başvuruda bulunduk. Hayalleri zorlayacak bir merkez. Kaynak bulursak hemen çalışmalara başlayacağız. Ana hedefimiz de tarım makineleri olacak. Çünkü Konya tarım makinelerinde lider. Makine ihracatında tarım makinelerinin önemle yeri var. Ama bir şey eksik. Artık akıllı teknolojileri makineyle buluşturmalıyız. Bunu gerçekleştiremezsek sektörün önü tıkanacak. Bunun önüne geçmek için böyle bir merkez kurma fikri doğdu. Dış kaynak bulursak çok güzel olacak. Güçlü ve desteklenmesi muhtemel bir proje. Eğer proje hayata geçirilirse Konya tarım makineleri sahasında dünyanın en önemli merkezi olacak. Gerekli altyapımız var. Akademisyenlerimiz hazır. Konya sınırlarını aşacak bir proje” diye konuştu. 

Haber: İlyas Ege

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.