New York'ta Arakanlı Müslümanların Durumu Tartışıldı

New York'ta Arakanlı Müslümanların Durumu Tartışıldı
Mülteci Dayanışma Ağı Direktörü Zaid Hydari: - "Bangladeş'teki Arakanlı mülteciler yasal statü sahibi olmadığı için bütün bir neslin ömrü kamplarda geçebilir"- Restless Beings direktörlerinden Mabrur Ahmed: - "Myanmar'ın yaptığı, İsrail'in Filistin'de, Çi

NEW YORK (AA) - Myanmar ordusunun 2017'de başlattığı soykırım nedeniyle Bangladeş'e sığınan bir milyondan fazla Arakanlı mültecinin yaşadığı kamp şartları New York'ta düzenlenen konferansta ele alındı.

New York Üniversitesinde (NYU) düzenlenen etkinliğe mültecilerin sorunları üzerine uluslararası düzeyde çalışmalar yapan insan hakları örgütleri katıldı.

Konferansta konuşan Mülteci Dayanışma Ağı (RSN) Direktörü Zaid Hydari, mültecilerin yaşadıkları toplumda hayatlarına devam edebilmeleri için zemin oluşturulması gerektiğine dikkat çekti.

Hydari, şöyle devam etti:

"Türkiye'deki Suriyelileri yakından izleme fırsatı buldum. Türkiye'de mültecilere sosyal hizmetlerden faydalanabilecekleri statü veren bir çerçeve mevcut. Sanırım bu, Bangladeş dahil birçok ülke ile Türkiye arasında büyük farkı ortaya koyuyor. Bangladeş'teki Arakanlı mülteciler yasal bir statü sahibi olmadığı için bütün bir neslin ömrü kamplarda geçebilir."

- "Bangladeş hükümeti, mültecileri bırakırsa tüm ülkeye yayılırlar"

Yardım kuruluşu Narippokho'nun temsilcisi Shireen Huq ise mülteciler için uzun soluklu politikalar üretilmesi gerektiğini ve Bangladeş hükümetinin bu konuda yardıma ihtiyacı olduğunu kaydetti.

Huq, Bangladeş'in Cox's Bazar bölgesindeki kamplarda yaşayan bir milyonu aşkın mültecinin kamp şartları zor olsa da burada kalmasının mevcut seçenekler içinde en iyi uygulama olduğunu savundu.

Arakanlı mültecilerin Bangladeş'in sosyal yaşam istatistiklerini olumsuz etkilediğini iddia eden Huq, "Kamp şartları zor olsa da Bangladeş hükümeti, mültecileri bırakırsa tüm ülkeye yayılırlar ve yardımların kendilerine ulaşması ve onları yerli halkın düşmanlığından korumak daha da zorlaşır." diye konuştu.

- "Ordu, Sırp askerlerinin yaptığı planlı tecavüz suçunun aynısını işledi"

İngiltere merkezli yardım kuruluşu Restless Beings direktörlerinden Rahima Begum ise Arakanlı kadınların yaşadığı tecavüz ve drama değindi.

Begum, ''Bosna'da demografik yapıyı değiştirmek adına Sırp askerlerinin işlediği planlı tecavüz suçunun aynısı Myanmar ordusu tarafından Arakanlı Müslüman kadınlara karşı işlendi." dedi.

Restless Beings direktörlerinden Mabrur Ahmed de Uluslararası Adalet Divanının soykırım kararına atıfta bulundu.

Myanmar hükümetinin Arakan bölgesindeki köyleri tamamen haritadan sildiğine işaret eden Mabrur, "Myanmar'ın yaptığı, İsrail'in Filistin'de, Çin'in Uygur bölgesinde ve Hindistan'ın Keşmir'de yapmaya çalıştığı şey ile aynı." değerlendirmesinde bulundu.

- Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik

Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.

BM'ye göre Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı.

Birleşmiş Milletler ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.