Paris'in Ortasında Çadırlarda Yaşayan Sığınmacılar

Paris'in Ortasında Çadırlarda Yaşayan Sığınmacılar
Fransa'da sokaklara kurdukları çadırlarda açlık ve dondurucu soğuklarla mücadele eden sığınmacıların dramı gün geçtikçe ağırlaşıyor- Tunuslu Şahir: - "Soğuktan beş kişi öldü. Evet, insanlar soğuktan öldü. Sıradan bir şey, kimsenin sorduğu yok"- Pakistanlı

PARİS (AA) - ZEYNEP ÖZYOL - Birçoğu ülkelerindeki savaştan kaçarak daha iyi bir yaşam umuduyla Fransa'nın başkenti Paris'e gelen sığınmacılar, sokaklara kurdukları çadırlarda açlık, parasızlık ve dondurucu soğukla mücadele ediyor.

Fransa'nın kuzeyindeki Calais kentinde, 2016'da sığınmacıların kaldığı Jungle sığınmacı kampının yıkılmasıyla ortaya çıkan kamp yetersizliği yüzünden sığınmacılar için barınma sıkıntısı gün geçtikçe büyüyor.

Dünyanın en tehlikeli sığınmacı kampları arasında gösterilen, insan hakları ihlalleriyle adını sıkça duyuran ve yaklaşık 7 bin kişinin yaşadığı tahmin edilen Jungle'ın yıkımının sokakta kalan sığınmacıların sayısı gittikçe artırdığı gözleniyor.

Fransa Başbakanı Edouard Philippe, yaz aylarında, ülkeye sığınanların yüzde 40'ının kalacak yeri olmadığını ve mevcut 80 bin ev ve sığınağa 2 yıl içinde 12 bin 500 tane daha ekleneceğini açıklasa da sadece 2016'da Fransa'ya gelenlerin sayısı 85 bini buldu.

Paris'teki sığınmacıların çoğunluğunu Afganistan ile Pakistan'ın yanı sıra Afrika ve Ortadoğu ülkelerinden gelenler oluşturuyor.

- Sığınma başvurusu yapmak için aylarca bekliyorlar

Çadırlarını, sığınma başvuru merkezine çok yakın olması nedeniyle başkentteki St. Martin ve Porte de la Chapelle bölgesine kuran sığınmacılar, burada sabahın ilk ışıklarıyla yardım kuruluşları tarafından dağıtılan kahvaltıyı alabilmek için sıraya giriyor.

Sığınma başvurusu yapmak için aylardır kendilerine gün verilmesini bekleyenlerin, başvurularının ardından bir yere yerleştirileceklerinin garantisi ise bulunmuyor.

Kalacak yer temininde çocuklara, kadınlara ve ailelere öncelik tanınırken, bekar erkekler, sığınmacıların kalabildiği merkezlere en fazla 10 günlüğüne kabul ediliyor.

Küçük çadırlarda neredeyse istiflenmiş şekilde yaşayan sığınmacılar, kışın dondurucu soğuğunda hayatta kalabilmek için çadırlarının önünde ateş yakarak ısınmaya çalışıyor.

- "İnsanlar soğuktan öldü, kimsenin sorduğu yok"

AA muhabirine konuşan sığınmacılardan Tunuslu Şahir, "Soğuktan beş kişi öldü. Evet, insanlar soğuktan öldü. Sıradan bir şey, kimsenin sorduğu yok." diye konuşuyor.

Afganistan'dan 7 ay önce Paris'e gelen Zahir de bu süre boyunca dışarıda yaşadığını ve kendisiyle aynı durumda birçok göçmen bulunduğunu söylüyor.

Zahir, "Avrupa'da insanlık var’ diyorlardı, Almanya, Fransa gibi ülkelerde insanlık ve insan sevgisi çok diye duymuştum ama kendim burada yakından gördüm, asla insanlık ve insan sevgisi diye bir şey yok, bu çok kötü, burada göçmenlere çok kötü davranıyorlar, sözel tacize uğruyoruz, kimse kimsenin umurunda değil." ifadelerini kullanıyor.

Yine Pakistan'dan gelen Abad da "Paris’te gördüğümüz aşağılanmayı Avrupa'da hiç bir yerde görmedik." şeklinde konuşuyor.

- "Yardım edecek kimse yok"

Libyalı Muhammed ise ülkesindeki insan tacirlerinden, öksüz kalan çocukların dramından, bitmeyen savaştan ve kıl payı kurtulduğu ölümden, insan kaçakçıları vasıtasıyla kaçmış.

Muhammed, "İnsanların bizim içerisinde bulunduğumuz şartları bilmeleri gerekiyor. Yani gidecek bir hamam yok. Görüşmen var nasıl gideceksin? Sana yardım edecek kimse yok." diye konuşuyor.

Sığınmacılar, açlık ve soğuğun yanı sıra polisin her an gelip çadırları sökebileceğinin tedirginliğini de yaşıyor.

- "Bu insanların hiçbir şeyi yok"

Afganistan’dan Paris’e gelen Gül, kentin çok soğuk olduğunu ve polisin her geldiğinde kendilerine "Başka yere git" dediğini söyleyerek, çaresizliklerini "Başka yere gidiyorum yine polis geliyor, yine 'git' diyor, oraya, buraya, sürekli yer değiştiriyoruz." sözleriyle gözler önüne seriyor.

Paris'te mülteci olarak yaşayan Afgan Akbal ise sığınmacıların bulunduğu sokaklara yardım için geliyor. Bölgeye fırsat buldukça yiyecek getirmeye çalışan Akbal, bu insanların hiçbir şeyi olmadığının altını çiziyor. Akbal, "Savaştan kaçıyorlar, sefaletten kaçıyorlar. Bu durumlar olmasa bunlardan hangisi buraya gelirdi ki?" ifadelerini kullanıyor.


Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.