Pendik'te Camide Bıçaklı Saldırıya Dava

Pendik'te Camide Bıçaklı Saldırıya Dava
Pendik'te bir camide öğle namazı kılan cemaate bıçakla saldırarak 1 kişinin ölümüne, 2 kişinin de yaralanmasına neden olan şüpheli hakkında ağırlaştırılmış müebbet ve 40 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı- İddianamede, şüphelinin olay öncesinde savaş

İSTANBUL (AA) - Pendik'te geçen yıl Ramazan Bayramı'nın birinci gününde camide öğle namazı kılan cemaate bıçakla saldırarak 1 kişinin ölümüne, 2 kişinin de yaralanmasına neden olan şüpheli hakkında, ağırlaştırılmış müebbet ve 40 yıla kadar hapis talebiyle dava açıldı

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 25 Haziran 2017'de Pendik Esenyalı Merkez Camisi'nde öğle namazı vaktinde namaz kılmakta olan cami cemaatine karşı bıçakla gerçekleştirilen yaralama olayı neticesinde soruşturmaya başlandığı belirtildi.

İddianamede, olaya tanık olan cami cemaatinin alınan beyanlarında, öğle namazı kıldıkları sırada "kahrolsun faşizm" diye birinin bağırdığını, cemaatin koşarak camiden dışarı çıktığını, yerde yaralıların bulunduğunu gördüklerini, caminin karşısında bulunan bir iş yerine giren şüpheli Ömer Baş'ın polis ekiplerince yakalandığını anlattıkları belirtildi.

- Şüpheli savaş içerikli bilgisayar oyunu oynuyormuş

İddianamede, şüphelinin babası Hamdi Baş'ın tanık olarak alınan ifadesinde, oğlunun uzun süredir psikolojik sorunları olduğunu, olaydan 6 ay önce rahatsızlığı nedeniyle işten çıkarıldığını, tedavisini yaptırmak için uğraştığını, şüpheli oğlunun olay tarihinde gündüzleri "counter strike" adlı bilgisayar oyununu oynadığını, geceleri ise kendisine ait otomobilin içinde uyuduğunu anlattığı bilgisi verildi.

Bıçakla yaralama olayı nedeniyle camide namaz kılmakta olan Hüseyin Aydın'ın tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybettiği, Şaban Gökhüseyin ile Cabir Güzel'in ise yaralandığı belirtilen iddianamede, şüpheli Ömer Baş'ın savcılıktaki savunmasında ise ruhsal yönden rahatsız olduğunu, tedavi edilmek istediğini, olay tarihinde ne olduğunu tam olarak bilmediğini söylediği aktarıldı.

İddianamede, şüphelinin akıl hastalığı olduğuna dair iddialarda bulunması üzerine Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi'nden randevu alınarak, 18 Haziran'da teslim edildiği, hakkında hazırlanacak raporun ise gönderilmesi halinde mahkemeye sunulacağı kaydedildi.

- Öldürme gibi duygular oyuncu tarafından içselleştiriliyor

Şüpheli Baş'ın oynadığı "counter strike" adlı bilgisayar oyununa ilişkin bilgilere de yer verilen iddianamede, söz konusu oyunun karakterin gözlerinden kurgusal/sanal dünyanın görülerek oynandığı, oyuncu ile karakterin özdeşleşmesi mantığına dayalı olan ve böylece oyuncunun yönettiği karakterin oyun içerisinde yaşadığı ölüm, yaralama, öldürme gibi duyguların, oyuncu tarafından içselleştirilmesi esasına dayalı olduğu anlatıldı.

İddianamede, oyunun konusunun ise dünyanın çeşitli bölgelerinde eylemlerde bulunmakta olan bazı terörist gruplarla, terörizme karşı özel eğitim almış "counter-terrorist" birliklerinin mücadelesine dayanan, rehine alma, bomba koyma, süikast türü eylemlerde bulunma ve buna karşı anti terör operasyonları icra etme şeklinde olduğu belirtildi.

Dünya çapında meydana gelen ve son yıllarda artış gösteren sansasyonel şiddet eylemlerinde okul, sinema salonu, eğlence merkezleri ve ibadethanelerin hedef alındığı vurgulanan iddianamede, bu tarz şiddet eylemlerinin şüpheli profilleri incelendiğinde sıklıkla ruh sağlığı bozuk, asker, polis, özel güvenlik benzeri saldırı, savunma eğitimi almış geçmişe sahip ve savaş oyunları bağımlısı kişilerden oluştuğu anlatıldı.

- Canavarca hisle eziyet çektirerek öldürme

İddianamede, şüpheli Ömer Baş'ın da işten ayrılmadan önce özel güvenlik olarak çalıştığı, savaş içerikli bilgisayar oyunu bağımlısı olduğuna dair bilgilerin ise kişisel ve sosyal geçmişi ile uyumlu olduğu ifade edilerek, şunlar dile getirildi:

"Tüm bu hususlar göstermektedir ki gerçeklik ile olan bağları zayıflayan kişilerin savaş oyunları ile etkileşimleri neticesinde 'öldürme eylemine' bakışları sağlıklı bir insanınkinin aksine, karar verme sürecinin daha kolay ve herhangi gerekçe aranmaksızın gerçekleştirilebilir bir durum şeklinde ortaya çıktığı, hiç bir husumet bulunmamasına rağmen mağdurun öldürülmesi isteği yani faildeki ahlaki kötülüğün yoğunluğu, insana özgü duygulardan yoksunluk olarak dış dünyaya tezahür ettiği anlaşılmıştır."

Şüphelinin, toplumun ortak bilincinin ve vicdanının hiçbir zaman onaylamayacağı bir güdü ile sırf öldürmek için, mağdurların ızdırabından zevk duymak için gerçekleştirdiği belirtilen iddianamede, bu hususun TCK'nın 82. maddesinde canavarca his sevki ile öldürme olarak tarif edildiği bilgisi verildi.

İddianamede, şüpheli Ömer Baş'ın "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" ve "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmeye teşebbüs" suçlarından, ağırlaştırılmış müebbet ve 26 yıldan 40 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Öte yandan iddianamede, şüpheli Ömer Baş hakkında, TCK'nın "Akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış kişiye ceza verilmez. Ancak, bu kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmolunur." hükmünü düzenleyen "akıl hastalığı" başlıklı 32. maddesi ile yine TCK'nın 57. maddesindeki akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanması istendi.


Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.