"Referandum için OHAL'in kaldırılmasını sağlıklı bulmuyorum"

ANKARA (AA) - AK Parti Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, olağanüstü hal uygulamasının, gerekli kılan sebeplerin ortadan kalkması durumunda kalkacağını belirterek, "Referanduma gidiyoruz, olağanüstü hali gerekli sebepler var ama sırf 'referandum için kaldıralım' diye bir değerlendirme çok sağlıklı olmaz diye düşünüyorum." dedi.

Yazıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TBMM Anayasa Komisyonunda görüşmeleri devam eden anayasa değişikliği teklifi kapsamında, getirilen önerilerin ikna edici bulunursa revize edildiğini söyledi. Yazıcı, bunun "teklifi tarumar edecek, tamamen başkalaştıracak bir değişiklik" olmadığını dile getirdi.

Yedek milletvekilliğini çok gerekli görmediğini, bu düşüncesini de Başbakan Binali Yıldırım ile paylaştığını kaydeden Yazıcı, bu düşüncesinin nedenini şöyle anlattı:

"Böyle bir ihtiyaç yok diye düşünüyorum. Kaç yıldır ara seçim yapmayı gerektirecek bir boşalma olmadı. Bizim şimdi önerdiğimiz şekilde anayasa geçerse milletvekili sayısı 600 oluyor. Bir ara seçimin zorunlu olması için en az 30 milletvekili boşluğunun olması lazım. Olasılık çok uzak. Birçok arkadaşın ilk gözüne batan konu da bu oldu. Bu konudaki eleştiriler, talepler dikkate alındı ve tekliften çıkartıldı."

Yazıcı, Başbakan Yıldırım'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yedek milletvekilliği konusunu görüştüğünü de sözlerine ekledi.

- "316 arkadaşımız imzasının arkasında duracak"

Teklifte bulunan milletvekili seçilme yaşının 18'e indirilmesi konusunda Yazıcı, "18 yaşa ilişkin herhangi bir önerinin Meclis Genel Kuruluna geleceği kanısında değiliz. Yani biz Meclisi 18 yaş ve ona yakın yaştan oluşan insanlarla dolduracak değiliz. Ama bir renktir bu, bir çeşitliliktir." değerlendirmesinde bulundu.

Yazıcı, AK Parti'de 316 kişinin bu teklifte imzasının olduğunu hatırlatarak, "316 arkadaşımız bu teklife imza koyduğuna göre imzasının arkasında duracak. Yani ya imza koymayacaksınız ya da arkasında duracaksınız. 'Benim görüşüm değişti' diyecek bir arkadaşın olduğunu da sanmıyorum." şeklinde konuştu.

- "Aşağı yukarı mart, nisan"

Referandum için bir takvimlendirme yapılmadığını ifade eden Yazıcı, "Süreçlerde herhangi bir yanlışlık olmazsa, bir aksaklık olmazsa, bir aksilik de olmazsa inşallah 2017 yılının ilk çeyreği içerisinde bu gerçekleşmiş olur diye düşünüyoruz. Yani aşağı yukarı mart nisan." dedi.

Meclisten geçtikten sonra sahalarda olacaklarının altını çizen Yazıcı, Türkiye'de olağanüstü hal uygulamasının hangi sebeplerle getirildiğinin herkes tarafından bilindiğine dikkati çekti.

Yazıcı şöyle devam etti:

"Olağanüstü hal ilan etmek büyük bir risktir, bu riski bu yaşadığımız süreçler absorbe ediyor. Dolayısıyla biz şimdi bir referanduma giderken, olağanüstü hal uygulamasını gerekli kılan sebepler ortadan kalkmışsa kalkar. Biz referanduma gidiyoruz, olağanüstü hali gerekli sebepler var ama sırf 'referandum için kaldıralım' diye bir değerlendirme çok sağlıklı olmaz diye düşünüyorum. Sonuçta bunu elinde daha çok veri bulunan hükümet milli güvenlik gereklerini dikkate almak suretiyle değerlendirecek. Gerek varsa bunu talep edecek. Meclis de uygun görürse bu süreci uzatacak. Ben olağanüstü hal devam ederken, referanduma gidilmenin çok yanlış olduğunu düşünmüyorum. Sadece dış algı bakımından bunu kullananlar olabilir diye düşünüyorum."

- "MİT Müsteşarına da sorular yöneltilmeli"

Yazıcı, TBMM FETÖ'nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonunun, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı dinlememesi yönündeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine şunları kaydetti:

"Bu komisyon çalışmaları, siyasi manevra ortamına dönüştü. Bundan dolayı da ben kaygı duyuyorum. Aslında yargıya intikal etmiş konularda Meclisin herhangi bir araştırma yapması da anayasaya uygun değil. Ama Darbe Araştırma Komisyonu, Susurluk Araştırma Komisyonu gibi uygulamalarla yargıya intikal etmiş konularda biz Meclisin gündemine taşıdık. Bu komisyon da böyle kuruldu. Önemli bir komisyon, raporu biz de dikkatle bekliyoruz. İnşallah her şeyi bulmuş, ortaya koymuş olabilirler. Yani Genelkurmay Başkanı, MİT Müsteşarıyla alakalı yazılıp çizilenleri de dikkate aldığımızda, o alanın aydınlatılması, ona dönük talepleri de çok haksız bulmuyorum yani."

Bir soru üzerine Yazıcı, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a da sorular yöneltilmesi ve cevaplar alınması gerektiğini düşündüğünü söyledi.