365 ÖNEMLİ GÜN!

Yusuf Koç

Efendim! Bir yılda 365 gün var. Bu 365 günün tamamı önemli günlerin kutlamalarıyla dolu… 52 haftaya gelince onlarda hakeza aynı… Hatta bazı haftalar ve günler iki veya üç ayrı önemli günleri kapsıyor.

Peki, bunları kutlamanın ne faydası var? Diye sorarsanız, aynı sorunun cevabını biliyorsanız siz bana söyleyin diyeceğim. Acaba birilerinin çıkarı mı var? Ya da gündem mi değiştirirler bilemem! Aslında bu kutlamalar sadece ülkemizde değil, diğer ülkelerde de aynı…

İşte önemli haftalar mesela: “Verem haftası, Körler haftası, Beyaz baston haftası, Cüzzam haftası, Yeşilay haftası, Yaşlılar haftası, Kanser haftası, Sağlık haftası, Kamp haftası, Ebeler haftası, Sakatlar haftası, Hemşirelik haftası, Lösemi haftası, İbni Sina haftası, Halk sağlığı haftası, Dünya ruh sağlığı haftası, Dünya emzirme haftası, Kızılay haftası, Organ nakli haftası, Diş hekimleri haftası…

Bu kadarla bitmiyor daha devam ediyor ama ben kafanızı şişirmek istemedim! Yani neredeyse her gün her hafta bir özel gün kutlanıyor dünyamızda. Kendi kendimize icat ettiğimiz günlerin ise sayısı belli değil… Şimdi yine diyeceksiniz ki; “Madem önemsiz bir konu neden kaleme aldın?” Güzel bir soru…

Ne bileyim, bazen önemli şeyler küçük ayrıntılarda gizleniyor. Ya da birileri tarafından önemsenen gün veya haftalar vardır. Örneğin doğum günü, anneler günü, babalar günü vs. gibi… Aslında bu önemsenen günlerin tarihi de oldukça eskilere dayanıyor. Yeni icat edilmiş bir şey değil…

O eskilerin günleri ne hikmetse günü gününe uyuyor, tahminler doğru çıkıyor. Hani “kocakarı soğuklarının sona erme günü, koç katımı fırtınası günü, zemheri günü, öküz fırtınası günü vs. gibi… Takvim yapraklarını karıştırdığınız da bunun benzerlerini de çok görürsünüz.

Günleri tek tek sıralamaya kalksam zaten sayfa yetmez. Valla sıkıldım bu işten! Neden bu konuyu yazacağıma söz verdim ki? Hayır yani… Sadece sözümü tutmak içindi bu yazı…

Kim bilir belki de önemli bu günler… İyi değerlendirilirse çok ta işe yarar. Fakire, fukaraya, hastaya, engelliye yardım etmek için… Onların sağlık ve sosyal hayatlarını düzene koyabilmek için bir fırsattır belki de…

Yeter ki ilgililer bu konuya eğilsinler ve yardım elini uzatsınlar, olamaz mı? Belki yılda bir defa

hatırlanmaktan hoşlanmıyorlardır. Hem kim hoşlanır ki? Unutulmuş olmayı, ilgisiz kalınmayı kim sever ki?

Allah’ın günü çok kardeşim… Yeter ki ömrün olsun… Sağlığın yerinde olsun… Biraz geçinebilecek maişetin olsun… İnsan daha ne ister ki şükretmekten başka…

Sahi şükretmek demişken, asıl biz gelecek yarınlarımızı kutlayalım… Nasıl olsa gelip gelmeyeceğini bilmiyoruz bile… Gün kutlamayı bırakında günü kurtarmaya bakın. Bence önemli olan bu…

Selam ve muhabbetle…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.