ANKARA MARTISINI BİLİR MİSİNİZ?

Uğur Özteke

Gelin bugün biraz rahat bir yazı yazalım. Şehirden bize ne, ülkeden bize ne diyelim mi? Hadi ne olur diyelim. Yazıyoruz çiziyoruz da ne oluyor sanki? Herkes kendi bildiğini yine yapıyor. Sonuçta tek kötü var; o da biz. Tamam kötüyüz. Kötü olmamıza rağmen bizi hâlâ seven bize güvenen dostlarımız okurlarımız sağ olsunlar. Onun için bugün memleket meselesi yazmamaya karar verdim.

Ya Konyaspor’un saha kapatma cezasını (!) yazayım dedim ya da bizim Ankara Martılarını.

Konyaspor’a kıyamadım.

Haa siz illa ki yine ne cezası diyorsunuz kısaca söz edelim.

Evet artık özgür, adaletli, güçlü, paralı, pullu ülkeyi yöneten büyüklerimizin icazetleri ile oralarda bulunan ve gücü yine o makamlardan alan erdemli Futbol Federasyonu yöneticilerimiz tamamlanamayan Fenerbahçe-Beşiktaş maçındaki olayların sorumlusu olarak Konyaspor’u görmüşler. (!)

TFF kararını açıklayacak ya hadi hazırlanın yeni cezalara!!! Hayırlı olsun Konya (!)   

…………

Almanya’da Köln’de bir abimiz ile dolaşırız. Abimiz aslında hoca ilahiyatçı. Şimdi de bir üniversitemizde görevli. Gerçekten kendine has özellikleri olan doğru düzgün bir hoca, milletin işine gelmese de zaman zaman söylediği öylesine doğrular oluyor ki. Kendi grubuna göre hocanın tek kusuru inanılmaz sigara içer.

Ben de tüm dikliğine rağmen hocamızı uzaktan da olsa çok severim. Dedik ye Köln kazan biz kepçe, tek kelime Almancamız yok. Sadece eskiden gördüğüm bildiğim yerleri hayal meyal hatırlayabilerek adımlıyoruz.

Zaman zaman ince bir yağmur yağıyor. Islandığımızı hissettik bir kafeye oturduk. Serin havaya rağmen hoca dışarıda oturmamızı istedi çünkü sigara içecek. Ya da tek kelime ile caarayı emecek.

Kahvelerimizi söyledik.

Adı üstünde hoca dedik.

Bizi kurcalayacak.

“Eeee Uğur abim anlat bakalım memleketin hali nasıl gidiyor sence?”

………….

Hoca sıkı Milli Görüşçü, şimdi de Milli Görüşçülerin fanatik Reisçilerinden.

“Şöyle iyi abi, böyle uçuyoruz, arada bir kaçıyoruz” diye laflamaya çalışırken hoca pat diye “Uğur abi Konya’dan vekil olanlar şimdi neredeler? Kaç tanesi Konya’ya döndü. Kaçı Konya’da eski düzeninde yaşıyor?” deyiverdi.

Düşündüm.

“Abi vekillik bitti mi bize selam sabah da biter. Onun için kim ne yapıyor bilmiyorum. Ama pek çoğunun çoluğu çocuğu ile başta Ankara olmak üzere başka şehirlerde yaşadığını duyuyorum” deyince, hoca lafı ağzımıza tıkadı; “Abi sen Ankara Martılarını bilir misin?”

…………

Haydaaaa hoca, felsefeci ilahiyatçılarımızdan ama martı da neyin nesi? Hele hele Ankara Martısı… Ankara’daki yıllarımı şöyle bir gözümün önüne getirdim. Hakikaten Ankara’da deniz filan yoktu ama çok martı vardı. 

Hoca salaklaştığımızı görünce anlatmaya başladı.

“Bak Uğur abi,

Cumhuriyet kurulmuş. Ankara hali çalışmaya başlamış. Hale balıklar Karadeniz’den geliyormuş. Rize’de kamyonlara yüklenen balıklar Ankara’ya doğru yola çıkarken martılarda kamyonun peşindedirler. Balık yüklü kamyonlarla martılar Ankara’ya kadar gelirler. Balıklar halde tükenince martılar karınlarını doyuracak yer ararlar. En yakın yer Mamak çöplüğüdür. Günümüzde ise Yenimahalle, Ulus, Kızılay’daki balık tezgahlarının, hallerinin ve çöplüklerin içinde kıyısında tepesinde hâlâ o martıların beşinci kuşak torunlarını görebilirsin.

Gel zaman git zaman denizi olmayan çöplüğün içinde gün geçtikçe kararan martılar sonunda iri bir kargaya benzer görüntüleriyle bugün Ankaralı olmuşlardır.”

…………….

Ben donup kalmıştım. Gerisini siz düşünün. Bu hocayı niye sevdiğimi şimdi daha iyi anlatabildim mi?

Seçime gidiyoruz ya; bekleyip göreceğiz yeni Ankara Martılarımızı…

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Yaşı değil, yaşattıkları öğretir insana hayatı.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ? 

Bu dünyanın yalan ve fani olduğunu anlayıp ona göre bir yaşam tarzını benimsediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.