ANNELER GÜNÜ KUTLAMALARI…

Uğur Özteke

Mübarek ramazan gününde yeni bir haftaya daha şükürler olsun sağ, sağlıklı ve hür olarak başlayabiliyoruz. Mübarek günlerin hatırına mümkün oldukça sakin olmaya ve bazı durumları zamana yaymaya sabırla devam ediyorum. Susuyorum. Susmak için de, susma sabrımızın böyle devam edebilmesi için Allah’a yalvarıyorum.

Toplumun her kesimi ile oturup kalkıyorum. Dahası bu insanlarla bire bir samimi sohbetler yapıyorum dertleşiyorum. Ancak bendeki kanaat, geldiğim noktada kimse kusura bakmayacak ama, niyetimiz ne olursa olsun ne yaptığımızı, ne istediğimizi, nereye varmak için koştuğumuzu bilmiyoruz. Lafta bilirmiş gibi davransak da işin özünde duruşumuzu, duruş biçimimizi gösteremiyoruz.

Tamam, bürokrat da olsak, esnaf de olsak konuşamıyoruz. Neden? Çünkü korkuyoruz.

“Korkuyoruz”, gerekçesini kabul ediyorum aldım kabul ettim bile. Yerden göre kadar haklısınız. Çünkü ben de korkuyorum.

Peki, susalım ve susmaya devam edelim. Susarken yasal çerçevede insani ölçülerde hak, hukuk, adalet, Allah korkusu, kul hakkı çerçevesinde duruşumuzu gösterebiliyor muyuz? Gösterebildik mi?

………….

İşte ben bu soruya cevap arıyorum. Dahası sizlerden gelen şikayetlerde, sizlerle yaptığımız dost samimi içten sohbetlerde o aradığımız soruya cevabı dün orta yaşlarda ama ticaretle uğraşan ekmeğini taştan çıkartmaya çalışan tertemiz bir arkadaşım söyleyiverdi. Bu dostum ile günümüzü, günümüzün şartlarını, çocuklarımızın geleceğini konuşurken birden durdu ve “Abi çok haklısın. Haklısın da bize bir şeyler oldu. Biz uyuştuk hipnotize edildik galiba…” deyiverdi.

…………..

Aha işte de hafta sonu boyunca ekonomiden siyasete, patates soğandan Belediye Başkanlarına, damattan dolara, Reis’ten İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yenilenecek seçimlerine, her şeyi konuşan biz için, asla kenarda köşede kalmış konuşulmayan, korkulsa da dilendirilemeyen gerçeklerde kabahati hep başkalarında bulup suçu karşımızdakine atmada iz bırakmayan bize ne olmuştu?

Hiçbir zaman “ben nerede hata yaptım, nerede hata yapıyorum” demeyi kendimize yakıştıramazken o genç adam sihirli cümleyi söyleyiveriyordu; “Abi bize bir şeyler oldu. Biz uyuştuk hipnotize edildik galiba…”.

………….

Evet kabahat bizde. İster kabul edin, isterseniz etmemeye ısrarla devam edin. Söylemlerimiz ile icraatlarımız birbirini tutmadığı sürece biz daha çok dertlenir çok da ağlaşırız.

Aslında bugün şehri sizlerden gelenleri yazmamız gerekirken birden o sihirli teşhis bizi aldı taaa nerelere götürdü. Hakkınızı helal edin özür dilerim.

HAVA ALANINDA

UMRECİLERİN KARŞILANMASI

Ahmet Eruzun isimli okurumuz yaşadığı bir olayın üzüntüsünü bizimle şöyle paylaşıyordu;

Merhaba...

Umrecilerimizi karşılamaya gittik soğukta çoluk çocuk rezil olduk, onlarca insanı dışarıda beklettiler. İçeride beklememizin banklarda oturmamızın kime ne zararı var? İlgilenirseniz çok makbule geçer saygılar...”

…………

Evet özellikle hac mevsiminde ve umrecilerimizin uğurlanmasında karşılanmasında bu tür istek ve şikayetler ayyuka çıkmış durumda. Yetkililerde aşırı izdihamdan dolayı bu tür tedbirleri aldıklarını söyleseler de vatandaşa çözüm adına insanlarımızın aileleriyle birlikte üşümemesi ıslanmaması sıcak altında yanmamaları için bunun ortak bir yolunun bulunması gerekir diye düşünüyor ve Ahmet Bey’in mesajını yetkililere iletiyoruz.

ANNELER GÜNÜ

Sıkı okurlarımız bilirler ki günleri haftaları asla bu köşeye taşımam. Zaman zaman da bazı günler için yazı yazmadığımdan dolayı en yakınımdakilerden eşimden çocuklarımdan dahi eleştiri alırım. Bunun gerekçesini birkaç defa siz değerli okurlarımızla paylaştım. Bir daha tekrarlamak istemiyorum.

Ama aşağıda bir okurumuzun Anneler Günü nedeni ile attığı mesaj için bu konuya kısa bir giriş yapmak istiyorum.

Bakıyorum da gazetelerde televizyonlarda sosyal medyada herkes birer melek olmuş annesine annelere en güzel kelimeleri yazmak için bir yarış halindeler. Maşallah.

Kimse üzerine alınmayacak buna ben ve benim evlatlarımda dahil.

Sözle değil özle icraatla annelere babalara büyüklere ya da küçüklere Cenab-ı Allah’ın yarattığı her canlıya saygı ve sevgi gösterilecek.

İşte yazımızın ilk bölümünde demek istediğimiz konu bu aslında; söz ile öz örtüşmediği takdirde her şey boş.

Bir bayan okurumuz dün öğle saatlerine doğru bizimle duygularını şöyle paylaşıyordu;

“Bugün Kule’de askerler gül dağıtıyormuş annelere. Eşim görmüş ve çok etkilenmiş. Bir kadıncağız askerlerin verdiği gülü almış ve başlamış hüngür hüngür ağlamaya. Sanırım ya çocuğunu kaybetti, ya çocuğu asker belki de şehit anası. Böyle durumlara bir annenin acısının böyle tazelenmesine çok üzülüyorum ben. Nefret ediyorum böyle yüreği yanık insanların gözüne içine soka soka gün kutlayanlardan…”

………….

Benim iki annem var. Yani annem ve kayınvalidem.

Biz evli iken eşimin erkek kardeşi yani kayınbiraderim evliydi ve çocuk beklerken 28 yaşında hayatını kaybetti. Şimdi ben kayınvalidemin yani annemin anneler günü kutlayacağım. (Bu satırları yazarken henüz kutlamamıştım). Peki üç kız ve bir erkek (rahmetli oldu) annesi ana, elbette benim kendisini kutlamamdan mutlu olacak ama biricik evladının yokluğu ile benden sonra o ana yüreği nasıl yanacak?

……….

Bayan okurumuzun görüşüne de saygı duyuyorum. Bu vesile ile tüm annelerin, anne olacaklar, anne olmak isteyenlerin, istemelerine rağmen anne olamayanların, evlatlarını kaybetmiş annelerin anneler gününü özden kutluyorum, rahmetli olmuş annelerin mekanları cennet olsun inşallah diyorum ve bugünü yine çok karmaşık duygular içerisinde noktalıyorum. 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Kılavuzu kendi olmayanın yolculuğu çıkmaz sokakta biter

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?  

Plakasız motorların ve sürücülerinin cesaretleri kurallara uyan insanların hayatlarını can ve mal güvenliklerini tehlikeye sokmadığı zaman daha iyi ADAM oluruz.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (5)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.