ATATÜRK İSTİSMARCILIĞINDA ZİRVE-1

Ali Dutal

2017 yılı içinde olmak üzere; özellikle son günlerde Atatürk karşıtlığı ve yandaşlığı ekseninde birçok aşırı söylem ve olaya tanık olmaktayız.

            Yaşanan olayları aklıselim içerisinde karşılayanların yanında mal bulmuş mağribi gibi Atatürk’ü bahane edip özellikle dindar kesimlere saldıranlarda az değil.

            Bütün samimiyetimle ifade etmek isterim ki; Atatürk karşıtlığı veya yandaşlığı üzerinden yapılan her türlü aşırı söylem ve davranışı doğru bulmuyorum.

            Yine samimiyetimle ifade ediyorum; Atatürk’e yapılabilecek en büyük saygısızlık Atatürk üzerinden yapılan her türlü istismardır.

Toplumumuzun kahir ekseriyeti bunlara prim vermese de Atatürk istismarcılığının toplumun gündeminden kalkması için herkes sorumluluğu nispetinde üzerine düşeni yapmalı en azından istismarcılara pirim vermemeli.    

Atatürk’ü sevaplarıyla, günahlarıyla milletin gönlündeki yerinde bırakmalıyız; kıymetini bilenler bilsin bilmeyenler bilmesin!

            Hiçbir güç bir kimseyi ne zorla sevdirebilir ne de zorla nefret ettirebilir. Çünkü, sevgi insanın gönlündedir. Her insanı olduğu gibi Atatürk’ü de sevenler, sevmeyenler; yaptığı işleri doğru bulanlar, bulmayanlar olacak.

Hakaret içermeden, edep sınırları içinde fikri temelli eleştirel söylemler olabilir. Yapılanları veya yapılmaması gerekenleri değerlendirirken günün şartları da dikkate alınmalıdır.

            Atatürk öleli 79 yıl olmuş; edepsizin biri çıkıyor, ailesiyle ilgili ağır laflar ediyor; milletin arasına fitne sokuyor.

            Her kimse alçaklar; Siverek’te uyuşturucu müptelası bir manyağın üzerine bir cübbe, kafasına bir sarık eline de tahra verip Atatürk heykeline saldırtıyorlar.

-Tabii ki toplumumuz bunu yemedi, yememeli!

            Kim, Müslümanları Atatürk heykeline saldıracak kadar geri zekâlı zannediyorsa kendilerini kandırırlar. Herkes şunu iyi bilsin iyi anlasın; Müslümanlar akılsız değil; Müslüman yaptığı her işin sonucunun zarar mı kar mı getireceğini bilir; bilmek zorunda!

            -Atatürk heykeline saldıran kişi üzerine frak giyseydi, boynuna papyon başına da fötr taksaydı buna ne diyecektik?

            -Varsa yoksa cübbe, sarık, sakal…

İğne iplik taşımaktan, cübbe giyip sarık sarmaya kadar Peygamber Efendimiz(sav)’in sünnetlerini yerine getiremesem de çok büyük saygı duyuyorum; sünnetlerine riayet edenleri de takdirle karşılıyorum.

Ülkemizde kendini dindar tanımlayanların kahir ekseriyeti normal yaşamında cübbe giymez, sarık sarmaz; çoğu sakallı da değil.

Geçmişte de eli sopalı, cübbeli, sarıklı, sakallı adamları kullandılar; kendi yazdıkları senaryoları oynattılar, bunları hepimiz biliyoruz. Bu olayların düzmece olduğunu toplumumuzun kahir ekseriyeti bilmesine rağmen bazı kesimler hâlâ kasıtlı olarak görmek istemiyorlar.

İnsanımızın kahir ekseriyetinin dikkate almadığını biliyorum; ancak, istismarcılığı o kadar haddini aştı ki değinmeden geçmeyeceğim. Din adamı mı, siyasetçi mi karmaşık biri; bana göre Atatürk istismarcılığında zirve yapmış bu kişi, Haydar Baş!

Daha önce Atatürk için hafız ve seyyid diyen H. Baş, bu sefer daha ileri giderek “Atatürk Kutbül-Aktab’tır” dedi.

Kutbül Aktab; tasavvuf ve tarikattaki en büyük makam; velayet makamı, bütün evliyanın en büyüğü, kutup.

-Atatürk istismarcılığının bu kadarına pes yani!

Atatürk’ün on iki yıl uşaklığını yapmış Cemal GRANDA’nın anılarını anlattığı “Atatürk’ün Uşağı” adlı kitabını okudum. Kitabında Atatürk’ün içki içtiğinden sık sık bahsedilmesine rağmen namaz kıldığı, Kur’an-ı Kerim okuduğuna rastlamadım.

-Atatürk’ün içki içip içmemesi, özel hayatı beni ilgilendiren bir durum değil; ancak, gelin eğri oturup doğru konuşalım; hiç Kutbül Aktab içki içer mi?

Aklıselim insanların özellikle de Atatürkçülerin H. Baş’ın bu sözlerine olan tepkilerini merak ediyorum.

-Bilmiyorum, gülelim mi ağlayalım mı?

(Gelecek yazımda devam edeceğim.)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.