BATILI BAKIŞIYLA TÜRKİYE’DE YÖNETİM DEĞİŞİMİ

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Siyasette, ekonomide, sosyal ve kültür hayatında tüm dünyada hareketli günler yaşıyoruz. Hiç beklenmedik şekilde Trump’un ABD başkanı olması dünyada bazı beklentileri boşa çıkardı, hesapları alt üst etti. Dünya şokta. Trump ile ABD devlet yapısında ve politikalarında önemli değişiklikler olacak gibi. ABD yıllardır alıştığımız klasik devlet anlayışından ayrılma eğilimi gösterecek. Bekleyelim, görelim.

İşin bir tarafı öyle iken diğer taraftan batı ve ABD ikiyüzlü politikalarına devam ediyor. Bütün dünya biliyor ki batının mültecilere karşı tutumu son derecede tutarsız ve acımasız. Evlerinde besledikleri kedi ve köpekler kadar mültecilerin kıymeti harbiyesi yok, batılının gözünde. Onlara göre mülteciler insan bile değil, iyi bir eğlence, insanlığı aşağılama aracı. 

Çoğunuz televizyonlardan görmüşsünüzdür, geçen günlerde nehir suyuna düşen bir mültecinin çırpınarak ölüşüne şahit olmuştuk. Suda çırpınan kurbanı kurtarma çabaları şöyle dursun ölümle burun buruna iken bile go home “evine dön” diyecek kadar vicdandan, izandan, ahlaktan mahrumiyet bir yana kendinden utanmayacak bir davranış sergileyerek mültecinin ölmesine müsaade ediyorlar.

Bir tarafta İslam düşmanlığı parlarken öte tarafta sanki ortakmış gibi yerli batılılar hayranlıklarını yukarılara tırmandırıyor. Batı hayranlıklarına diyeceğimiz yok ta Ülke siyasetini değiştirmek üzere, Türkiye üzerinde baskı kurmak için hangi güvenle oluyorsa, aşağılık fikir babalarından medet bekliyorlar. Ülkesinde yasal yollarla yapamadıkları yönetim değişikliklerini batılıların bildirimlerinden, saldırılarından hatta Erdoğan için yapılan karikatürlerden feyz alıyorlar.

Siyaset arenasında son günlerin popüler değerlendirmesi Trump üzerinden Reisicumhurumuz Erdoğan’ı vurmak olmaktadır. Öyle ki Trump için zayıf gösteriler bile bizim yerli muhaliflere umut ışığı olmakta.

Geçenlerde bir yazı okudum, yazıda Trump, Putin ve Reis-i cumhurumuzun aynı kafadan olduğunu ifade ediyordu. Tenkitler tamam da işin üzücü tarafı yabancı liderlerin adını kullanırken solcu geçinen efendi, ülkesinin seçilmiş lideri için RTE rumuzunu kullanmasıydı. 

Batılı bu da bizim yerlilerin hala iki yüzlüleri tanıyamaması şaşırtıcı değil mi? Bir dostum batıyı makassız tren yoluna benzetirdi. “Tren bu yolda sefere çıkar, nereye gideceğine sefer anında karar verir, işine geldiği gibi makas çevirir, işine göre treni durdurur, yeri gelir geri dahi gider” derdi.

Şaşkınlık buna denir. Hani derler ya “ak koyunun kara kuzusu da olur”. Olur mu olur. Olur da hak yerini bulur mu, bilinmez. Anam “oğlum düşmanı kendine güldürme, her sözüne aldırma” diye çok tembih ederdi. Bunların okuması yazması olmayan rahmetli anam kadar aklı bile yok.

Geline etmeyin eylemeyin. Gün gelir başınıza kakıç olur. Kötü sözleriniz yerde kalır da yine iş başa düşer. “Abanın kadri yağmurda bilinir” der büyüklerimiz. Bizim abamız vatanımızdır, beğenmediğiniz siyasilerimiz, yöneticilerimizdir.

Allah’a emanet, hayra muhatap olunuz, efendim.

 

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.