BAYRAM O BAYRAM OLA

Hatice Filiz Çelik

“Dostlar! Kardeşlik, birlik, beraberlik kültürümüz için elimizde sadece bayramlarımız kaldı. Hiç olmazsa ve inatla bunu koruyalım…” diyor bir yazısında Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç Hoca. Dindar veya değil ve hatta gayr-i müslim… her kim olursa olsun bayram hepimize, tüm insanlığa ait umut kaynağı hele ki içinde bulunduğumuz bu zor günlerde…

Bu yıl Ramazan ayını, belki de hemen hemen hepimizin hayatında daha önce hiç yaşamadığı şekilde geçirdik. Sokağa çıkma yasağı, kısıtlamalar, farklı çalışma şekilleri, camilerin toplu ibadete kapatılması dolayısıyla Ramazan ayına özel teravih namazı gibi ibadetlerin yapılamaması!..

Şimdiye kadar tüm bu olanlar çok farklı şekilde yorumlandı. Dolayısıyla bu ay içinde kendini sorgulayanlar da oldu, yüksek vehimlere kapılarak ciddi psikolojik sorunlarla savaşanlar da… Herkesin savaşı ve de olaylar karşısında duruşu kendi zihnine özeldi. Çok basit bir benzetme yaparsak fiziksel olarak önceden vitaminlerini düzenli alarak, iyi beslenerek, spor yaparak vücudunu güçlendirip olası bir hastalığa karşı kendini koruma altına alan bir insan gibi benzer şekilde duygu durumunu olası zihinsel dalgalanmalara karşı öncesinden güçlendiren insanlar da bu sorunlarla daha sağlıklı baş etmeyi başarabildiler.

Böylesi insanlar böylesi zamanlarda, kendilerine dönük ve sadece kendilerine odaklı yaşadılar bu ayı ve hatta bu salgın sürecini. Kendine odaklı derken bencillikle beslenen kibir değil elbet bahsettiğimiz. Sadece kendi hatalarına yönelmiş, onunla yüzleşmeye hazır bir vaziyette kendini daha iyi daha olgun bir kişiliğe dönüştürme çabası içine girenlerdir bahsedilen…

Hiç öngörülmeyecek şekilde geçip giden bu ayın sonuna geldik ve nasipse bayrama erişmek üzereyiz. Bu süreçten kendi duygularımızın farkına varıp dış dünyanın “çöpsel” düşüncelerinden kendimizi arındırmak için hala geç kalmış sayılmayız. Hem zaten olgunlaşma süreci için belirli gün veya işaretlere de özellikle ihtiyacımız yok öyle değil mi? O an; içinde bulunduğumuz şu an neden olmasın!...

Çok farklı bir bayram yaşayacağız. Memleket ziyaretleri, sevdiklerimizle buluşmalar, ziyaretler, aile yemekleri, bayram şekerleri, ikramlık tatlılar, balonlar, harçlıklar, el öpmeler olamayacak. Olsun. Ömrümüz olursa şayet, tüm bunların bir kereliğine olan yoksunluğu, belki bize bayramların daha da değerini kavratacak. Gelecek bayramları, otomatikleşmiş bir gelenek olarak değil de daha farkındalıkla, içselleştirerek, daha samimi yaşamamıza sebep olacak. Hep öyle olmaz mı!...Bazen ufak bir ara ile zihnin dinlenmesi, daha coşkuyla işimize veya hayata daha içten  sarılmamıza neden olmaz mı?

Bayramınızı en içten dileklerimle tebrik ederim. Bayramın, size, ailenize, Ülkemize, tüm İslâm Âlemine ve hatta tüm dünyaya başta sağlık ve afiyet olmak üzere huzur ve barış getirmesini temenni ederim.

Bayramımız mübarek ola….

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.