Bazı yöneticilerin yatacak yeri yok…

Uğur Özteke

Allah aşkına yeter. Allah rızası için bu şehri yönetip kul hakkını bilen Allah’tan korkan, kuldan utanan, vebalin anlam ve ağırlığını bilip taşıyanlara artık yeter diyoruz.

Bizi yöneten büyüklerimiz, ne olursunuz basını kendi yanlış ve yalan emelleriniz için kullanmayı, dahası alet etmeyi bir alışkanlık haline getirmekten vazgeçin.

Önce bizi, dahası insanımızı üzen, çileden çıkartan ve bu şehirde manevi işkence yöntemi ile test eden küçük bir olayı sizlerle paylaşacağız.

………..

Dün sabah saat 9 suları. İhsaniye’de Biberci Petrol’ün orada, demiryoluna paralel olan o güzel alternatif yol tıkanmış durumda.

Olabilir mi? Olur tabii. Bu yolda bir kaza olmuş olabilir, bir araç arızası olabilir, ya da patlamış çatlamış bir boru yüzünden trafik durmuş olabilir.

Hadi gelin şimdi empati yapalım.

Direksiyondasınız saatli randevunuz var. Ve şehrin en güzel trafik yönünden akan bu yolunu kullanmak için “Bismillah” dediniz ve durdunuz. Durdukça duruyorsunuz. Çok kısa aralıklarla birinci viteste dur kalklar yapıyorsunuz. Demek ki olay büyük, büyük bir kaza filan vardır diye düşünmeye iyi niyetle devam ediyorsunuz. 

Zaman hızla akıp geçiyor ve sizin ilerleme temponuz da hiçbir değişiklik yok. Bu arada trafik tıkandıkça iki şeritli yolun sağında en sağında üçüncü şeritler oluşmaya başlıyor. Üçüncü şeritte yasak pak etmiş araçları da görüyorsunuz. Yani düğüm olmuş durumdasınız.  

Dakikalarca bekliyorsunuz.

Bizim de aklımıza millet gibi ilk sağdan çıkış noktası olarak Nalçacı’nın bir arkası Bera yönünden gelen yola sapmak geliyor. Ahhhh oraya bir ulaşabilsek.

Neyse o anda geliyor. Ahaaa o da ne?

Burası karşıdan gelen, sağdan, aradaki tali yoldan çıkan araçlar ile “İskender’in kör düğümü”. Korna çalanı mı ararsınız, camdan sarkıp birbirine küfredip tehdit edenleri mi?

Bildiğimiz bütün duaları okuyoruz. “Sabır Ya Rabbim, birileri bize sarmadan şu yoldan hayırlısı ile bir çıkaydık” demekten başka şansımız yok.

Biraz daha ilerleyince atladığımız, ama her hafta yaşanan bir Konya gerçeği ile karşı karşıya kalıveriyoruz.

Ey büyük Allah’ım nasıl da atladık.

Günlerden Perşembe. Bugün Nalçacı’da şehrin göbeğinde trafiğin en kilit yerindeki semt pazarını nasıl da unuttuk!

Kaldırımlara, yolun kenarlarına otomobillerini park edip pazar alış verişine gidenler…

Ne ararsanız burada.

Bu kargaşa da trafik mi ilerler?

………..

Sadece burası mı?

Hayatta pazar kültürüm yoktur. Bırakın Muhacir pazarının durumunu, şehir içi trafiğinin iğrençliğinden, dahası kepazeliğinden hangi gün Dedeman kavşağında pazar kurulur, hangi gün Şeker Furuş’ta pazar kurulur… biliriz. Çünkü 3. Dünya ülkelerindeki gibi semt pazarı kültürünün korkusundan dolayı o cadde ve sokaklara girmemeye çalışırız. Kısaca pazar alış verişi yapmayız ama semt pazarlarını gün ve gün ezbere biliriz.

………..

Pekiii Belediyelerimizin sitelerindeki modern kapalı ve de otoparklı pazarlarımız nerede?

Tekrar başa dönüyoruz. Bu kul hakkıdır. Bu bir vebaldir. Bu yakılan yakıt, milli sermayedir. Bu zamandır.

Ve şunu da adımız Uğur gibi biliyoruz ki, insanlar birilerine inanarak size oy atabilirler ama inanın size küfrediyorlar.

Yazık… Yazık… Çok yazık.

Hatta yazıklar olsun size…

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Durmak devrilmenin bir adım öncesidir.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Büyükşehirde büyük şehir insanı gibi mutlu yaşayabildiğimiz zaman ADAM oluruz.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (13)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.