BİLMEDEN DOĞRU BİR ŞEY YAZMIŞIZ!..

Uğur Özteke

İşte ne oldu? Üç gün sıcak yandık, kavrulduk diyorduk. Dün sabah gün ağarırken bir baktım hatun bile “Dışarıya çıkarken üzerine bir şey giy soğuk” deyiverdi. İnsanoğlu bu. Haaa evdekileri, sizleri, kimseyi kastetmiyorum. Ben de belki sizden daha beter durumdayım. Sadece yaşlandığım için, biraz da toprağın altı çektiği için böyleyim.

Bugün güzel bir iki konuya değinip yazımızı noktalayacağız.

Bu şehri yönetmek zor, bu şehirde yaşamak ise kolay, rahat.

Lafa gelindi mi hepimiz “Çok şükür Konyalıyız” değil mi?

Yok, kimse alınmayacak ama bizler maalesef değişen toplum bilinci millet şuuru içerisinde yanar, döner, fener olma yolunda hızla ilerliyoruz.

Sözüm maksadını aşmasın, yanlış da anlaşılmasın Allah muhafaza pusulayı oynayarak kıblemizin yönünü bile değiştiriveriyoruz o doyumsuz menfaatlerimiz için.

Kim kimden, kim neden şikayetçi herif gibi ortaya çıkıp yüksek sesle konuşan kimse yok. Allah aşkına bunun adın nedir?

Önceki gün eğitim camiamızdan bir hocamızın evine gittik taziye için. Bir ara çaktırmadan saydım. 13 kişiyiz. Konu elbette ki Konya ve Türkiye, renk vermeyen bir ya da bilemediniz iki kişi çıkar. Grubun ağırlığını da yine eğitimciler oluşturuyor. Herkes ama herkes o renk vermeyenler bile durumdan hal ve gidişattan şikayetçiler. Amma ne şikayet.

Ortalık yangın yeri gibi.

Hoca milleti malum çok konuşur. Yine de bizi sevdikleri için arada bir lafı atıyorlar “Uğur bey siz çok dolaşıyorsunuz gazetecisiniz bu konuda ne diyorsunuz?” filan da diyorlar.    

Ben lafa girerken kıvırıyorum. “Hocam niye halinizden şikayetçisiniz vallahi anlamıyorum. Bakın burada bulunan toplulukta 10 kişiden 7’si AK Parti’ye oy verdi. Belki içinizde bir kişi MHP’li bir kişi CHP’li ya da Saadet Partili. Yani 10 kişiden 8 kişi oy verdiği insanları niye eleştiriyor anlayamıyorum.

Yani su fiyatlarında niye indirim bekliyorsunuz ki?

Yeni büyük cami yapımını niye eleştiriyorsunuz ki?

Eski stadyumun yıkılmasını şuandaki durumunu niye beğenmiyorsunuz ki?....” gibi yani hocaların eleştirdiği konulara tek tek giriyorum. (Suriyeliler konusuna hiç girmeyeceğim. Bu durum çok daha sıkıntılı…)

Hepsi susuyor, güzelce de dinliyorlar. Hatta pek çoğu da dediklerimize destekliyor. İyi de gerçekten cenaze evinde bile konu şehrin ve memleketin gidişatı ise ve o grubu kastediyorum bir sıkıntı varsa bu durumu insan önce kendine sormalı değil mi?

………….

Şehir içinde durum aynı.

O akşamda konuşuldu. Hocamızın biri anlattı. Bir rahatsızlığı varmış bolca semizotu yermiş. O gün sabah da erkenden eşi ile birlikte sabahın köründe kadınlar pazarına gitmiş. Teyzenin birinden yedi sekiz bağ semizotu alırken biri “Zabıta geliyor” diye bağırmış kadıncağız olduğu yere yığılmış kalmış. Korkusundan. Bizim hoca da biraz dik biri gibi. Hoca kadını yatıştırıp “Zabıta ise zabıta ne var ana korkma” filan derken hanımı da hocayı sakinleştirmeye çalışıyormuş. Zabıtalarla kavgaya tutuşmasın diye. Hoca anlattı anlattı ve “Uğur Bey, zabıta işini gücünü bıraktı kaldırımın üzerinde ot çöp satan kadınlara mı kafayı taktı? Hani Konya seyyar satıcısı olmayan şehir idi. Hastane kapılarından tutun bütün köşe başlarında seyyarlar. Sen seyyarlarla mücadele etme bu garip kadınlarla mücadele et”…    

Diğer taraftan bir başka eğitimci okulların tatile girmesi ile öğrencilerin küçük yaşlardaki tertemiz yüzlü kızlı erkekli çocukların trafik ışıklarında su satmalarına konuyu getirdi ve zabıtadan dert yandı.

……….

Biz tutuyoruz trafik zabıtası niye ana cadde ve bulvarlarda semt pazarlarının yollara taşmasına göz yumuyor diyoruz.

Sonuç?

Ne at izi ne de it izi kalmış durumda… Çünkü biz millet olarak birbirine girmiş durumdayız. Bir de yönetenleri düşünsenize, zabıta 10 tane bisiklet topladı o gün Konya’nın gündemi oldu.   

HAKKÂRİ’DE “SÜPER VALİ"

KONYA’DA “İMPARATOR”…

Hakkari Haber TV’den Hakan Taş Bey bizim Sayın Valimiz Toprak ile ilgili geçen hafta yazdığımız yazıyı köşesine almış ve kendisi de durumu özetlemiş.

Hakan Bey şöyle demiş;

“İlimizde üç yıl görev yapan Vali Cüneyit Orhan TOPRAK, ilklere imza atarak “Süper Vali” unvanını aldı. Giderken ağladı ve ağlattı.

Gittiği her yerde çalışma prensibi, üretkenliği, çalışkanlığı, deneyimi, hoşgörüsü ve bilgisiyle göz dolduran, yürek kabartan Vali Toprak’a Konya’da “İmparator” lakabı verildi.

PUSULA Gazetesi Yazarlarından Uğur Özteke, “İmparatorun Dönüşü” başlıklı makalesinde Vali Cüneyit Orhan TOPRAK’a değinmiş.

Uğur ÖZTEKE, köşesinde şunları kalemine almış; “Valimiz Cüneyit Orhan Toprak Bey’i hafta içerisinde, günün bir yarısı üzerinde tişört ve normal vatandaş gibi sivil kıyafetiyle, yakın korumaları olmadan,  gece yarısı habersizce Konya Numune Hastanesi’ni ziyaret etmesi,

Acil Servis’te ve diğer bölümlerde karşılaştığı hastaların sorunlarını dinlemesi hastanedeki çalışanları da denetlemesi beni çok eskilere götürdü.  Sayın Vali Toprak, Konya’ya geldiği günden bu yana çok farklı bir devlet adamı profili çiziyordu.

Biz de zaman zaman bunu dostlarımızdan duyuyorduk ne var ki Vali Bey Konya’ya gelmeden önceki görev yeri oralarda yaptığı çalışmalardan dolayı “güvenlik” açısından biz hep görmezden duymazdan geldik.

Çünkü Vali Beyi bırakın bu tür kurumlara ani baskınları 5 yaşındaki çocuğu dinlemesinden ne diyeyim sporun her branşından hünerli oluşuna kadar tek kelimeyle bir halk adamı idi.” …

Konya’da 1987 yılında vali iken makam odasında kalp krizi sonucu hayatını kaybeden ve tüm bölge halkını yasa boğan Kemal Katıtaş’a Konya halkı “İMPARATOR” lakabını vermişti. Rahmetli Katıtaş’ın yerini bu güne kadar hiçbir vali dolduramamış. Vali TOPRAK’’ın deneyimli devlet adamı hali Konyalılara Kemal Katıtaş’ı anımsatmış.

Meslektaşım Uğur Özteke, kaleme aldığı yazısında Vali Toprak hakkındaki duygularını şöyle sürdürüyor; “O gece hastane görüntüleri elimize ulaşınca gözümün önüne hemen “İMPARATOR” lakaplı rahmetli eski Konya valisi Kemal Katıtaş’ı hatırladım.

Rahmetlinin ayağında sivri burunlu yumurta topuklu siyah ayakkabıları, bacağında Adana şalvarı, başında kasketi ile yaptığı denetimler hem de bu şehirde her yeri, hem de gece sabahlara kadar tek başına denetimlerini yaşadık.

Konyalının her insanın sevip saydığı efsane bir valiydi rahmetli Katıtaş… Konya valisi Toprak, Selçuklu Kongre Merkezinde gerçekleştirilen bir programda yaptığı konuşmada, “Türkiye Cumhuriyeti gibi bir devletin valisi olmaktan onur duyuyorum” İşte bize böyle Mülki İdare Amirleri lazım.”

Vali Toprak ile biz Hakkâri coğrafyasında üç yıl birlikte çalıştık. Yaşıt da olduğumuz için dost olduk. Bana hep “Hakan Kardeşim” diye hitap eder. Hakkâri tarihinde halkın takdirini, sevgisini ve alkışını alan yegâne validir. Bizi çok sevdi, çok çalıştı, çok şeyi değiştirdi.

Hakkâri’nin merkez nüfusu 70 bindir. Abartısız 40 bin kişiye adıyla hitap ederdi. Kendisini tamamlayan gizli bir güç var. O gücün adı da “Funda Toprak’tır”…

Doğunun en uç noktası olan Hakkari’de bir valinin sevilmesi ince bir anlam taşır. Vali Toprak Hakkâri toprağına huzur ve bereket saçtı. Hangi gönül kapısını aralarsanız onun ismini görürsünüz.

Hakkari’de “Süper Vali” lakabıyla gözyaşlarıyla uğurladığımız Sayın Toprak’ın Konya’da “İmparator” olarak alkışlanması beni şaşırtmadı.

Sevgili gazeteci arkadaşım Uğur Özteke, Vali Toprak bir hazinedir. Derinine inerseniz daha çok mücevher görürsünüz. En kısa zamanda Konya’ya çok değerli dostum vali Toprak’ı ziyarete geleceğim. Sizlerle de orada buluşmak dileğiyle…”

…………….

Vallahi Hakan Bey’i okuyunca hem sevindim hem de üzüldüm. Neden mi?

O gün bile Sayın Valimizi yazarken şehrin belli bir kesiminden hatta yüzümüze “abi sen bir tanesin” diyen bazı meslektaşlarımdan korktum.

Niye korktum?

Bu şehirde kime iyi dersen belli bir kesim kesinlikle kötü der.

İki; bu iyiliğin altından hemen fitne fesat kazanlarına odun atıp “Hııım Uğur Özteke’nin yine Vali ile bitecek bir işi var” derler.

Demezler ise iki gözüm birden çıksın.

O yüzden Hakkari’deki meslektaşımı kıskandım.

Konya’da bizler gönlümüzden geçtiği gibi yazamayız. Konuşurken aklımıza geleni söyleyemeyiz. Çünkü burada her cümle de kırk katır mı kırk satır mı? Sorusuna da cevap hazırlamalıyız.

Hakan Bey; Vali Cüneyit Orhan Toprak Bey Allah için çok farklı bir Devlet adamı olmanın ötesinde muhteşem bir insan. Ama inanın siz Hakkari’de eğriye eğri doğruya doğru diyebilirsiniz. İşte biz bu mübarek şehirde bunu diyemeyiz.

İki gün Sayın Vali Toprak’ı manşet yapalım yemin ediyorum günahlarını da almayalım ama polis bile huylanır hayırdır burada ne oluyor? Diye.

Farkında iseniz Uğur İbrahim Altay ile olumlu bir şey yazamaz olduk.

Niye hadi size buradan bir müjde vereyim de hepiniz ve hepimiz rahatlayalım. Son dedikodu Uğur İbrahim Altay’dan şu kadar maaş alıp danışmanlığını yapıyormuş.

Eeeee dünde Tahir Akyürek’in danışmanıydım.

Ne yapacağız şimdi?

Hakan Bey kardeşim bu şehirde bir isme iki gün iyi de onun danışmanı olursun, birisini iki gün eleştirdin hemen muhalefet olursun yakalarlarsa seni ayağından asarlar.

Vali Bey’i o kadar seviyorum ve sayıyorum ki buradan yazamam. Yazamıyorum da. Niye hadi bana verecekleri zarardan ya da dedikodudan tırstığım için değil sadece ve sadece Sayın valimize benim üzerimden münafıklık yapmasınlar diye.  

Bu şehir sıkıntılı Hakan Bey sıkıntılı.

Siz Hakkari’de gazetecilik yapmaya çalıştığınız için halinize şükredin. Buyurun gelin bir etliekmek ve bol tereyağlı böreğimizi birlikte yiyelim. Burada korkumdan yazamadıklarımı da size açık net ve örnekleri ile ifade etmeye çalışıyım.

GALİP MARLALI’YA YENİ

GÖREVİNDE BAŞARILAR DİLERİM

Bir dönem Tahir Akyürek’in yakın çalışma ekibinde olan ve sonradan ne olduğunu hâlâ bilmediğim ve anlayamadığım şekilde ortalıklardan kaybolan kardeşimiz Galip Marlalı, KOSKİ’de yeniden sorumluluk almış. Dahası bu görev kendisine tevdi edilmiş. Bu atama kararı nedeni ile Uğur Başkan’a da teşekkür ederiz. Galip kardeşimiz bugüne kadar olduğu gibi burada da en iyisini yapacaktır ve kendisine güvenenleri mahcup etmeyecektir.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Asla geçmişle yaşama, ama daima geçmişten ders al.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ? 

Beyşehir Çevre Yolu Caddesi üzerinde gecenin bir yarısı adı çekim gerekçesi ile de olsa itfaiye araçları ve ambulanslar ile şov yapıp insanları rahatsız etmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (15)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.