Bisiklet, Çılgın Abdullah'ın kaderi oldu

Bisikletiyle seyir halindeyken otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybeden Abdullah Karaca’nın Çocuk Esirgeme Kurumu’nda başlayan ve zorluklarla geçen ve bisiklete adanmış ömrü yine bisiklet üstünde sona erdi

Bisiklete adanmış çileli bir ömür… Konya Yetiştirme Yurdu’nda büyüyüp, Seydişehir İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde sivil memur olarak çalışan Abdullah Karaca (35) geçtiğimiz günlerde otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybetti. Karaca’nın hayatı ise dram ve bisiklet sevdasını barındırıyordu.

“ÇILGIN” LAKABI TAKILDI

Bisiklet üstündeki bitmez tükenmez enerjisiyle “Çılgın Abdullah” unvanını alan Karaca için iki teker ve pedallar bir yaşam felsefesi olmuştu. Belki de Yetiştirme Yurdu’ndaki garip hayatın acısını pedallardan çıkarmak istercesine bisiklete tutkunlaşan Karaca, 2012 yılında dünya üçüncülüğü apoletini taktı.

ARKADAŞI ONU ANLATTI

Özel Sporcular Spor Federasyonu Bisiklet Milli Takımı sporcusu olan ve son olarak Beyazay Konyaspor takımında forma giyen Sivil Memur Abdullah Karaca’nın bisiklete adanmış ömrü kaderin cilvesi olsa gerek yine bisiklet üstünde elim bir kazada noktalandı. Yakın arkadaşı Özgür Özkan, PUSULA’ya Karaca’yı anlattı.

TAM BİR BİSİKLET AŞIĞIYDI

Özkan, merhum arkadaşının tam bir bisiklet tutkunu olduğunu kaydetti. Bisikletine bir annenin çocuğuna gösterdi sevgi ile yaklaştığını ifade eden Özkan, “Abdullah için bisiklet bir tutkuydu ama bir anne babanın evladını sevdiği gibi severdi. Aşırı ilgi gösterir özel bakımını yapmayı asla ihmal etmezdi. Ben takımın kaptanıydım. Kendisine ‘Çılgın Abdullah’ derdik. Bunun nedeni de yarışlarda ev antrenmanlarda o kadar konsantre bir şekilde çalışırdı ki gözü hiç birimizi görmezdi. Neşeli ve enerjik yapısıyla da bizleri her daim güldürmeyi ve motive etmeyi bilirdi. Efendiliği ve çalışkanlığıyla bütün bisiklet camiası tarafından çok sevilirdi. Hatta kendiyle bir anımızı anlatmak istiyorum. Bizim takımdan sadece ikimiz milli takım hazırlık kampına gitmiştik. O da ben de uykuyu çok severdik. İlk antrenmana sabah ikimiz de uyumuş kalmışız. Aşağıya hazırlanıp indiğimizde tabi herkes hazır bizi bekliyormuş. O kadar insanı bekletmekte tabii doğru değildi ve gerçekten çok utanmıştık. İlk günün hatırınaydı sanırım milli takım antrenörü bir şey söylemedi; ama gözleriyle anlatmak istediğini anlatmıştı. O kadar insanın içinde oldukça mahcup olup utanmıştık. Bir başka anımız da;  bisiklet sürerken gözü hiç birimizi görmezdi ve beni yanlışlıkla düşürmüştü. Birlikte çok güzel zamanlarımız oldu” şeklinde konuştu. (Ayşegül Ertul)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

KONYA Haberleri