Bu Meydan Şanlı Meydan!

Emrullah Nergiz

II. Kurtuluş Savaşı mücadelemiz tüm hızıyla devam ediyor.

Millet meydanları sevdi. Olaya biraz da sosyolojik açıdan bakacak olursak gerçekten bir panayır, şenlik havası var. İnanılmaz güzellikler hakim.

Sanki Ramazan devam ediyor. Gündüz iş, gece meydan. Televizyon, diziler ya da başka bir şey birçoğu rafta.

Sohbet etmeyi özlemişiz. Meydanda her gün oturup çay içtiğimiz alanlarda uzun zamandır görmediğimiz birçok dostumuzla karşılaşıyoruz.

Yeni dostluklar ediniyoruz.

Yardımlaşma, dayanışma, imece, sosyalleşme her şey bu meydanda her türlü güzellik oluştu çok şükür.

Karamsar olanlar yok mu? Elbette var onlara elimizden geldiğince umut aşılamaya çalışıyoruz.

Hani malum merkez diyordu ya özellikle Ankara Gar saldırısında “Bu meydan kanlı meydan” diye. Hayır!

Bu meydanlar artık şanlı meydanlardır. Halkın demokrasiye nasıl sahip çıktığının şahitleridir.

Devletimiz gerçekten büyük bir hassasiyetle temizlik operasyonlarına ve reformlara devam ediyor. Kıl kırk yarılıyor emin olun. İnşallah pislikler temizlenecek, temiz olanlar ayıklanacak. Bunun en büyük teminatı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Zira daha dün kendisi bunu tekrar etti. Ve önceki gün “ben dahi 3-4 yıla kadar bu mendebur yapıya inanmışım Allah beni affetsin” dedi. Bu yüzden 17/25 sürecinden sonra paralel yapı faaliyetlerine devam edenler sıkıntıda. Yalnız bazı istisnaları da anlatmak zorundayız.

İnsanlar bu süreci hemen idrak edememiş olabilirler. Veya maddi manevi dayatmalar yüzünden bir müddet bu yapıdan kopamamış olabilir. Bunları ayırmak zorundayız.

Şuanda özellikle kripto pozisyonundakiler ve onların yönlendirmesiyle safça hareket edenler paralel yapının amaçlarına hizmet ediyorlar. Kaotik ortam oluşturmak paralel yapının en büyük amacı. Bunu yapmak içinde suçsuz günahsız insanları ihbar edip devletine başkaldırmaya teşvik ediyorlar.

Bazı insanlar paralel yapı ile hiçbir alakaları olmadığı halde “başvurup kendimi sorgulatacağım” moduna dahi gelmiş durumdalar.

Sapla saman, akla kara ya da usul yanlışlığı deyince, saldırmaya hazır bekleyen bir güruh insanları anında aforoz edebiliyor. Ve inanın bu aforoz girişiminde bulunanların bir çoğu kripto paraleller. Bakın hallerine, ısrarla FETÖ Operasyonlarını perdelemeye çalışıyorlar. Gündem değiştirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Kendi açıkları ortaya çıkmasın diye herkesten daha fazla paralel düşmanlığı yaparak aslında kendilerini açık ediyorlar.

Sormazlar mı insana? Bir dakika yahu bu telaş niye?

Biz sizlerin cemaziyelevvelinizi bilmez miyiz sanırsınız?

Bir sıkıntı varsa zaten yargı ortaya çıkaracak inşallah.

Bakanlıklarda, müdürlüklerde, emniyette, KOM’da, TEM’de, BİMER’de, CİMER’de…

İnsanlar kendi menfaatleri açısından bir üstündekini veya kendisine engel çıkaranı ihbar etme derdine düşmüşler. Bunlardan gerçekten FETÖ mensubu olanı sonuna kadar araştırıp bulalım ve devleti bu melanet oluşumdan kurtaralım. Lakin makam ve menfaat hırsıyla hareket edenler, bırakın kendilerini ülkeyi çok büyük bir sıkıntıya sürüklediklerinin farkındalar mı?

Bir il müdürümüzle sohbet ediyoruz. Bir şahıs gelip kendisine diyor ki “falanca kişi paralelci.” “Tamam” diyor Müdür Bey, hemen bir dilekçe doldurun gereğini yapalım. Adam “yook” diyor ben dilekçe vermem. Eee diyor müdür, bu iddianızı ben hangi delille savunacağım? Madem o kişi hakkında böyle söylüyorsun inceleme olduğu vakit seni çağıracaklar ki bildiğin bir şey varsa konuşup şahitlik edesin.

Adam ardına bile bakmadan kalkıp gidiyor.

Doğruya doğru, yanlışa yanlış demek zorundayız. Çizgimizi anlatacak ya da tartışacak değiliz. Azıcık araştırma yapanlar bu yapı ile nasıl mücadele ettiğimizi elbet bilir ve anlarlar.

İftira büyük günahtır ve çok fenadır.

Rabbim bizleri tuzaklardan ve kuru iftiralardan korusun.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.