BUGÜN ON KASIM…

Yusuf Koç

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 10 Kasım 1938’de ebedi âleme intikal edişi ile birlikte hiç kuşku yok ki ülkenin zemininde ve tavanında anlamını zamanla yitiren bir çizginin her alanda şahsi fikirlerin çıkarlarına göre nasıl zikzaklara dönüştüğünü görürüz.

 

Atatürk’ü anlamak için, anlatanlara ve anlatılanlara değil, hakikatini belgelerden okumak daha emin ve anlaşılır olacaktır diye düşünüyorum! Her fani gibi o da ömrünü tamamlamıştır. Neler yaşadığı değil, neler anlattığı ve neleri işaret ettiği önemlidir.

 

Bir ulusun yedi düvele karşı düştüğü labirentin içinde hangi badireler yaşadığını çözmek öyle kolay değildir. Böyle bir ortamda liderlik yapmakta kolay değildir. O günün şartları ne olursa olsun, Türk Kurtuluş Savaşı'nın siyasî manifestosu olan ve altı maddelik bildiriyle birlikte Misak-ı Millî çizilmiş midir? Evet, çizilmiştir.

 

Evet, zikzaklar dedik, çıkarlar dedik ama böyle önemli bir anma gününün üzerine bunları koymak istemiyorum. Onun yerine ilmin ve fennin ışığında ülkemiz ve ulusumuz için daha iyi neler yapabiliriz sorusuna cevaplar aramalı ve de vakit geçirmeden hemen işe koyulmalıyız, diyorum!

 

Bakın bir toplantı da kendisinden evvel söz söyleyenlerden biri Atatürk’e nereden ilham ve kuvvet aldığını sordu. Atatürk bu soruya millet hizmetinde bulunan insanların ilham kaynakları hakkında, uzunca bir tahlil yaparak cevap verdi... Sonunda karşısındakilere dedi ki;

 

“Efendiler... İlham ve kuvvet kaynağı milletin kendisidir; milletin müşterek arzusu, gerçek temayülüdür. Varlığımızı, istiklalimizi kurtaran bütün teşebbüs ve hareketler; milletin müşterek fikrinin, arzusunun azminin yüksek tecellisinden başka bir şey değildir.

 

Bir millî eğitim programından söz ederken, eski dönemin hurafelerinden ve doğuştan var olan özelliklerimizle hiç de ilişkisi olmayan yabancı fikirlerden, doğudan ve batıdan gelebilen bütün etkilerden tamamen uzak, millî ve tarihî karakterimizle orantılı bir kültür kastediyorum.

 

Çünkü millî dehamızın tam gelişmesi, ancak böyle bir kültür ile temin olunabilir. Gelişigüzel bir yabancı kültürü, şimdiye kadar izlenen yabancı kültürlerin yıkıcı sonuçlarını tekrar ettirebilir. Kültür, zeminle orantılıdır. O zemin, milletin karakteridir.”

 

Bilmem anlatabildim mi?

 

Selam ve muhabbetle…

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.