Büyükşehir’e yakışmadı!

Emrullah Nergiz

Dikkat ettiniz mi bilmem, Konya Büyükşehir Belediyesi, Zindankale katlı otoparkının altındaki boş dükkânlardan birine ‘Sosyal Kart Bürosu’ tabelası asarak hizmet vermeye başlamış. Bilmeyenler için eski fuar alanı bugünkü Kültür Park karşısı olarak tarif edeceğimiz büroyu geçtiğimiz gün fark ettik. Fakir fukaranın daha kolay hizmet alması adına yerinde bir karar olmuş. İlgilileri tebrik ederek başlayalım.

Konya Büyükşehir Belediyesi sosyal belediyecilik alanında oldukça gelişmiş bir profilde olduğunu bilmeyen azdır. Türkiye’nin birçok önde gelen şehrine oranla sosyal hizmetler noktasında Tahir Bey’in eline su döken çok az başkan bulunur. Başkanımız bu konuda ödüllüdür de!

Sosyal kart projesi de ödül almıştı sanırım, örnek projelerden bir tanesi. İhtiyaç sahiplerine bu kartlardan verilmek suretiyle belirlenen marketlerden alışveriş yapmaları sağlanıyor. Dolayısı ile kimse yüzü kızarmadan normal vatandaş gibi alışveriş merkezlerine giriyor ve rahatça ihtiyaçlarını alıyor.

Eskiden olduğu gibi belli zamanlarda mahalle ortasında yardım paketi verme devri sona erdi. Zira o durumda sürekli benzer gıda maddeleri verildiği için bu vatandaşlarımız açısından bir bıkıntı hali meydana geliyordu. Sokak ortasında yaşanan arbedelerden tutun da sıkıla sıkıla yardım kamyonu başına gelenler ya da evinin penceresinden bakıp da gelemeyenler…

Ya çocuklar arasındaki konuşmalar? “Gördün mü bak, belediye Ali’ye pantolon vermiş, önlük vermiş, ayakkabı vermiş” gariban Ali’nin haleti ruhiyesini hiç düşünen olmazdı tabi bu sosyal kart işini icat edeni de yeri gelmişken bu bakımdan takdir etmek lazım.

Zira işin ruhunda “sağ elin verdiğini sol el görmesin” mantığı var.

Konyalı’nın tabiriyle “aman konuşmayalım da yaptığımız işin hayrı kaçmasın” güzelliği var.

Eyvallah. Buraya kadar her şey çok güzel.

Aşağıya bahsettiğim sosyal kart bürosunun önünden çektiğim bir fotoğrafı ekledim. Gördüğünüz üzere büronun önüne onlarca kasa yığılmış. Merak ettim içinde ne var diye arabayı durdurup baktım. Yarıdan fazlası çürük gök karışımı elma. Sanırım bir bahçe sahibi garip gurebaya verilmek üzere belediyeye bırakmış. Aslını astarını araştırmadım. Önemli de değil zaten.

Şehrin tam ortasında Zafer Meydanı’na, Alaaddin’e 100 metre mesafedeki bu alanda buradan geçen binlerce insanın gözü önünde bu atıl meyveler büroya gelen ihtiyaç sahiplerine dağıtılıyordu. Daha doğrusu isteyene veriliyordu. Tabi başındaki yetkili disiplini sağlamak adına arada bir ‘hadi bakalım bir poşet dolduran gitsin’ demeyi de ihmal etmiyordu.

Merak bizimkisi ya! Girdim içeriye sordum. Ne oluyor burada?

Masada oturan yetkili cevap verdi: Suriyelilere dağıtıyoruz! İsterseniz siz de alın!

Oysa kasalardan elma dolduranlar arasında gariban Konyalı da vardı.

Allah rızası için amaç güzel. Buna laf eden yok. Ancak Konya şehir merkezinin tam göbeğinde bunca yerli yabancı turistin gözü önünde bu 3. Dünya ülkesi görüntüsü hiç yakışıyor mu? 90’lı yılların Türkiye’sini anımsatan bu tarz bu şekil koskoca Konya Büyükşehir Belediyesi’ne yakışıyor mu? Bu işin daha organize bir yolu yok mu?

Bu olay Sosyal Kart Projesi’nin ruhuna aykırı değil mi?

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.