CENABET Mİ DEĞİL Mİ?

Uğur Özteke

Çok şükür bugün yine birbirinden çok farklı üç ayrı konu ile sizlerle birlikteyiz.

Hemen başlayalım.

KİMSENİN ARABASI BURAYA GÖMÜLMEDEN

Duyarlı ve Konya sevdalısı abimiz yine fotoğraflarını çekip göndermiş

“Uğur abim birinin başına iş gelmeden, arabası buraya gömülmeden etkili ve yetkili yerlere haber verelim, bunu haber yapalım. Ben görünür hale getirmek için strafor koydum lakin yetersiz. Beyhekim Caddesi Beşyüz Evler kavşağını ve sağdaki camiyi geçtikten sonra Sinem Sitesi önünde. Beyhekim Hastanesinden dönüş yolunda. İlginize şimdiden teşekkürler. Çünkü burası en az iki haftadır böyleymiş. İlla bir kaza olması mı gerekiyor?

………………

İnanıyorum ki bu iş bugün, yarın hallolur.

HİLMİ KULLUK’A HAKKINI VERMEMİZ GEREKİR

Bugün burada Atiker Konyaspor’umuzun başkanı, akıllı zeki hesap kitap adamı Hilmi Kulluk’a izninizle ayrı bir paragraf açmak istiyorum.

Atiker Konyaspor 3 Başkan adayı ile genel kurula girerken de başkan seçilir seçilmez de yazmıştım. Merak edenler ya da inanmayanlar eski yazılarımıza girip bakabilirler.

Hilmi Başkan ve mütevazi ekibi reklamdan, şovdan uzak gerçek anlamda güzel işlere imza atıyorlar.

Hilmi Başkan ve ekibi birinci sırada futbolda Aykut Hoca’yı takımın başına getirip yetkiyi vererek Türkiye’de yapılabilecek en güzel işi yaptı ve şimdi gururla izliyorlar. İzlettiriyorlar.

Ama Başkan ve ekibi sporun sadece futboldan ibaret olmadığını kanıtlarcasına amatör branşlara da yöneliyorlar. Takım ve kitlesel spor oyunlarda ikinci sırada yer alan basketbol hamlesini kamuoyu ile birlikte biz de izliyoruz. 

Ama hafta sonu birebir yaşadığım ve gözyaşlarımı o gencecik garip çocukların görmemesi için saklandığım bir durumu buraya sizlerle kamuoyu ile paylaşmadan yapamayacağım.

Sayın Genel Müdürümüz Mehmet Baykan, Spor İl Müdürümüz Ömer Ersöz Bey ve 40 yıllık dostum Recep Çınar’ın emrivaki tutumları ile bir anda kendimi boks ringinde bulmuş ve Boks İl Temsilciliği görevine peki demiştim.    

Boks il temsilcisi görevim nedeniyle cumartesi günü hava kararırken başarılı, çalışkan, sporun içinden gelmiş Konyalı İl Müdürümüz Ömer Ersöz, ASKF Başkanı ve amatör sporun her şeyi Remzi Ay abimiz  ve Boks Federasyonu yönetim kurulu üyesi, benim de 40 yıllık dostum Recep Çınar’la birlikte 10 bin kişilik spor salonuna gittik burada kan ter içinde antrenmanlar yapan sporcularımızı ve antrenörlerimizi ziyaret ettik.

Recep Çınar ve ben olduğum için torpil yaptık(!) ve ilk olarak boks salonuna geçtik. Hocalarla ve sporcularla konuştuk. Ama burada beni en çok ne etkiledi biliyor musunuz?

Hocaların ve sporcuların giydikleri tertemiz, yıpranmamış, yakası paçası dağılmamış, yepyeni pırıl pırıl Konyaspor eşofmanları idi. Bu arada bu çocuklara ayak numaralarına göre yine Konyaspor’un aldığı spor ayakkabıları veriliyordu.

Buruk ama şok eden görüntülerle çocuklara daha dikkatli baktım. Bu gariban ama pırıl pırıl çocukların enerjilerini sokakta değil de, spor salonlarında harcamalarına vesile olan, onları tepeden tırnağa giydiren Hilmi Başkan’a bir defa daha hayran oldum. Hilmi Başkan’a içimden nasıl dua ediyordum anlatamam.

Bakın eğri oturalım doğru konuşalım. Siz değerli okurlarımızdan kaçınız kızını, oğlunu boks salonuna gönderirsiniz?

İnanın boks sporunu gerçekten garip insanların evlatları yapıyor. Ve bu çocuklar bunların ana babaları o kadar garipler ki anlatamam. Recep Çınar’a “Boks il temsilciliği görevine peki” derken bir şey söyledim. “Recep ne dersen peki ama benim ne gücüm ne de ömrün buradan milli sporcu çıkartmaya filan yetmez. Şunu yapabilirsek büyük başarı olur. Boks yaptırdığımız çocuklar sigara içmesin, kötü alışkanlıkları olmasın, ahlaki yönden temiz pırıl pırıl olsunlar o yeter. Hedefimiz bu olsun” demiştim. Ve inanın bu çocukların ringe çıkabilmek için turnuvaya gidebilmeleri için ceplerinde 50 liraları dahi yoktu. Ve hâlâ yok. Bir iki kere kendi cebimden verdim. Ama benim de bunu devam ettirecek bir gücüm yok ki?         

Sporda başarı veya madalya bu işin sonucu olabilir.

Ama, sokaktaki bir çocuğa, bir insana değer vermek, sporcuya değer vermek, bu şehrin gençlerine ve çocuklarına değer vermek bence yapılabilecek en büyük işti. Hilmi Başkan önemli bir sorumluluk üstlenmiş ve genç nesillerin ahlaklı yetiştirilmesi noktasında da elini taşın altına koymuş dahası eşofman gibi ayakkabı gibi bu çocuklar ve antrenörleri için işin daha A da kendisini gösteriyordu.

Biz yöneticiler için en büyük servet, bu çocukları topluma en güzel şekilde kazandırabilmek, onları en iyi şekilde yetiştirebilmektir. İşte tam da burada, bu gençleri sahiplenen, koruyan, kollayan Atiker Konyaspor’un değerli başkanı Hilmi Kulluk’a ve ekibine bir spor sevdalısı olarak huzurlarınızda en içten duygularla saygılarımı, sevgilerimi ve hürmetlerimi sunuyorum.

Başkanım bu gariplerin duası sizi hep başarılı ve dik kılacaktır inşallah.

VATANDAŞ AMA CENABET

AMA DEĞİL, O BİZİM İŞİMİZ DEĞİL!

Önceki gün akşamdan bu yana sosyal medya yıkılıyor.

AK Parti yöneticileri bu sosyal medyaya önem verdikçe karşı taraf bu işi azdıracak.

Demedi demeyin. Çünkü bu kontrolsüz güç nasıl birileri için iyi gibi görünüyorsa yarın geri tepmeli gibi tepeceğini de unutmamalısınız.

Gelelim yazımızın son konusuna.

Gece itibarı ile gönderen gönderene. Sesli ve görüntü bir konu. Ladik’te bir vatandaş evinde suyun akmadığını söyleyerek Uğur Başkan’a tepki gösteriyor. Uğur Başkan tecrübeli bir siyasetçi olarak bağıran vatandaşı yanına alıyor sakinleştirmeye çalışıyor. “Tamam hallederiz” diyor… Ama vatandaşın yivi atmış. “Cenabetim” diye bağırmaya devam ediyor.

…………

Bu videoyu birkaç kez izledim.

O anda aklıma geldi.

Mehmet Akif Ersoy, Safahat’ta “Koca Karı ile Ömer” şiirinde yer verdiği meşhur sözü bilirsiniz; “Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa koyunu / Gelir de adl-i İlahi sorar Ömer’den onu”…

Bahse konu kıssa da şöyle anlatılmaktadır;

Hz. Ali anlatıyor: “Bir gün Ömer’i, binekli olarak ve telaş içinde, hızlı hızlı giderken gördüm; “Ya emire’l-müminin nereye gidiyorsun?” diye sordum. “Devlete ait develerden biri kaçmış, onu aramaya gidiyorum” diye cevap verdi. O zaman ben: “İnan ki, senden sonra bu milleti idare edecek olanlara ağır bir yük bırakıyorsun! Herkes senin yaptığını yapamaz!” dedim. Bunun üzerine şöyle konuştu: “Hz. Muhammed aleyhissalatü vesselamı, hak peygamber olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki, Fırat kenarında bir oğlak kaybolsa (yahut bir kurt bir koyunu kapsa) korkarım ki kıyamet gününde onun bile hesabı Ömer’den sorulur!”

Bu devirde, “cenabet gezen” bir Konyalının hesabı da bu şehri yönetenlere sorulur. Gerekirse bidon bidon su taşıyın ama insanımızı “cenabetlik”ten kurtarın...” diyecektim.

Bu kez öğlene doğru bir yerlerden karşı hamle geldi. Nereden? Yine sosyal medyadan.

Aynı vatandaşın evinin musluğundan su akıyordu. Ama bunun yani bu görüntünün önü ve arkası yoktu. Yani çeşmeden su akınca vatandaş ne diyordu? Özür mü diliyordu? Ben yalan söyledim, ben yaptım siz yapmayın mı” diyordu? Ya da o şebeke tamiri yapıldı da sular öyle mi aktı.

Bilemem.

İşte sosyal medya işi böyle bir iş.

İlkine inanıp paylaşım yapıp bana gönderenler “Hadi şimdi yine yalakalık yap. Yazabilirsen bunu da yaz” diyen de vardı…

İkinci hamleyi görünce yalakalık yapanlar da… (Hem de diz boyu)

Hepsi telefonlarda ve telefonlarımızda, hepimiz sosyal medyadan bunlara şahit olduk.

Onu da bilmem, bunu da bilmem.

Artık yıllardır tek inandığım sadece ve sadece Cenab-ı Allah’ın adaletinin er geç tecelli edeceğidir. Bu noktadaki inancım içimde her gün, her dakika daha da büyüyor ve güçleniyor. Ben onu bilir onu söylerim.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Vicdan barındıran ''bir el'', içinde merhamet olan ''bir yürek'' ve gülüşünde samimiyet taşıyan "bir yüzden güzeli" yok…

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Yağışlı havalarda yaşlı ve engelli insanlarımıza karşı vicdanlı olmayı becerebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (20)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.