ÇOCUKLARA EN GÜZEL BAYRAM HEDİYELERİ

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Bayram ve çocuk üzerin onca yazılar ve verilen hediyeler hakkında da onca örnekler bulabilirsiniz. Ancak böylesine hiç rastlamadım desem yeri vardır. Örneklerle açıklayayım.

Bayram öncesi bir arkadaşın dükkanında oturuyorum. Birden komşularımdan birinin elinde yeni bir bisiklet ve yanında 10 yaşındaki oğlunu gördüm.

Hayırdır, bayram hediyesi galiba” diye takıldım. O da evet ama “Selçuklu Belediyesinin hediyesidir” diye karşılık verdi. 

Merakla “nasıl yani” dedim. Basında da yer alan haber oldukça hoşa gidecek cinstendi.

Selçuklu Belediyesi “GÜLE OYNAYA CAMİYE GEL” kampanyası ile “19 Haziran-13 Ağustos tarihleri arasında 40 gün süreyle sabah namazına gelen çocuklarımıza bisiklet hediyesi bizden” çerçevesinde hediyeye hak kazanan çocuklarımıza bisikletlerini dağıtmış. Bu kampanyaya şapka çıkarılır.

Bu tür kampanyalar mutlaka devam ettirilmelidir. Bu arada Selçuklu Belediyesinin “Çanakkale Şehitliğini gezme veya İstanbul, Osmanlı izlerini ziyaret” gibi diğer güzel kampanyaları da oldu. Bu kampanyalar için başkanımıza can-ı gönülden teşekkür ederim.

İşin burası gayet güzel de, sonrası nasıl gelir tartışmak gerek. Kampanyada bisiklet alan çocuklar bir şekilde zaman zaman bir araya getirilmeli, aralarında dostluk ve kardeşlik köprüleri sıklaştırılmalıdır.

Çocuğu sevindirmek kadar daha güzel bir şey olabilir mi? Osmanlı döneminde de çocuklara “Arife Çiçeği” denirmiş. Bayram boyunca caddelerde, mahallelerde bir sürü arife çiçeği olurmuş. Çocuklara böyle denilmesinin nedeni bayram gününü bekleyemeden Arife gününden bayramlık kıyafetlerini giyip dışarı çıkmalarıymış. Bizim çocukluğumuzda da böyle olduğunu hatırlarım.

Belediyelerin sırf gösteriş veya reklam olsun diye bir sürü lüzumsuz harcamaları olur. Bunların yerine çocuklara yönelik kalıcı sosyal etkileri olan kampanyalar daha verimlidir. Ancak verilen hediyelerin işe yaramasını ve devamlılığını getirmek esastır. Verilen bisikletleri manevi emeğin karşılığı olan bir hediye olduğu kadar bisiklete binmeyi öğretmek aynı zamanda sağlığı sevdirmek de demektir.

Bu arada belediyelerden en büyük ricamız “müteahhit rantı” yerine “çocuk rantını” dikkate almasıdır. Çocuklarımızın bisiklete binecek kulvarları, oynayacak spor alanları ve parkları yok. Öncelik kimde ve nede olmalıdır soralım ve tüm başkanların dikkatine ve hizmetine sunalım, derim.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.