ÇOK DEĞİŞTİ

Ahmet Çapanoğlu

Tanıdığınız bazı insanlara dikkat ettiniz mi hiç? Hani bazen dert yanarsınız veya dedikodusunu yaparsınız ya “çok değişti” diye. Veya birileri de sizin arkanızdan “çok değişti” diye dedikodu yapar. Peki, bu değişim olarak gördüğünüz durumların altında yatan sebepleri hiç düşündünüz mü? İnsanlar neden değişir veya değiştiği düşünülür? 

Kimi hayatındaki gelişmeleri hazmedemediği, kabullenemediği, kazandığı başarı ve servet bir numara büyük geldiği için değişmiştir kimi de kendini farklı görme ve gösterme yolunu denemeye başlamıştır. İşte bunları hemen fark eder ve yadırgarsınız.

Ama öyle insanlar vardır ki, onlara önyargıyla yaklaşırsınız, “değişti” diye. Niye değiştiğini aslında çok iyi biliyorsunuz. Bugüne kadar onları umursamamışsınızdır, gerekli sevgi ve saygıyı göstermemişsinizdir. Belki bugüne kadar istekleriniz yerine gelmiştir de kullandığınız süre içerisinde paha biçilmezdi. Her derdinize derman olmuştur, her sözünüze “eyvallah” demiş, kırgınlıklarını içine atmış, kırmak istememiş de olabilir. Belki sizi sevdiğinden, umursamaz görünüyordu ve siz de bundan yararlanıyordunuz. O hiç olmamış gibi yaşamış, hiç söylenmemiş söz gibi kabul etmiştir. Dert etmeden içinde saklamış, kırıldığını bile bilmeyin istemiştir.

Aslında söyleyecek çok şeyi vardır da kırarım diye söylemeye cesareti olmadığı için sessiz kalmayı tercih ediyordur. Bir zaman önce tepki vermediklerine tepki verir olmuştur da,  haksız olduğunuz halde bile bunu kabullenememişsinizdir.

Hepimizin unuttuğu bir şey var ki, insanların, kırıldıkça değişmesinin normal olmasıydı. Aslında insan, kırıldıkça tazeleniyor, kırıldıkça güçleniyordu. Artık güçlendikçe, “kıracağım korkusunu” yenmesine neden oluyordu. Ama yine de sizi kırmıyordu. Güçlenmişti ama bu sefer kaybederim korkusundan sessiz kalışı değil, size olan sevgisinden, sizi umursamasındandır. Çünkü sevgi, umursamayı ve önemsemeyi yanında getirir. Sizin düşünmediğiniz, kendinden önce sizi düşünmesi gerektiğini bildiğinden kırmaz, ama içine atıp da, vurdumduymaz da olmaz, cevap verir artık.

Siz bugüne kadar onu önemsememiş olduğunuzdan, size olan sevgisini görmezden gelip, ona sevgi ve saygı göstermediğiniz için onu kaybetme noktasında olduğunuzu da göremediniz. Aslında o değişmedi, o kaybolmadı. Menfaatiniz bitince, onun değiştiğini zannettiniz, davranış ve sözlerinize cevap alınca ve tahammül edemeyince siz kayboldunuz. Belki de, o sizden uzaklaştı, hem de size teşekkür ederek. Çünkü gerçek menfaatsiz sevgiyi ve sözleri, sizin sayenizde öğrendiği ve değer gördüğü bir başkasına gitti.  

Bu yüzden sözlerinize ve davranışlarınıza dikkat edin. Değişti zannettikleriniz, değişmedi aslında. Onlar her yaradan, her kırılmadan sonra yenilenip, hayatta güçlü olmayı ve kendi yollarını seçmeyi öğrendiler. Değişen sizsiniz ve vurdumduymazlığınızla birlikte, kendinizce yargılamanızdır. Artık kendinizi ve egonuzu tatmin edemediğiniz için başkasının değiştiğini düşünür hale geldiniz. Kendinize körü körüne itaatin bitip, önemsenmemeniz ortaya çıkınca, başkasını değişmiş olarak görüyorsunuz.

Unutmayın, ne kadar önemserseniz, o kadar önemsenir, ne kadar değer verirseniz, o kadar değer görürsünüz.

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.