Bizim mahalleye 1-2 ay önce taşındılar. Apartmanda Kemal Bey’le bir de benden sonra bizim Büşra’yla iyi anlaşırlar.
Ahmet Bey yani baba astım hastasıymış. Astım nasıl bir hastalık bilir misiniz? Astım, solunum yollarını tıkayan ve nefes almayı zorlaştıran kronik bir hastalık, bizim küçük oğlan da bu illetten muzdarip. Çoğu zaman soluk soluğa kalır, nefes alamıyor sanır korkarız. Hele ilk zamanlar çok korkardık ama alıştık. Bizim bey çocuğun yanında sigara bile içmez.
Neyse ben anlatmaya devam edeyim yeni komşularımızı. Çiçek hanım da Ahmet Bey de Reşit’ten yana dertliler, büyük oğullarından. Reşit hapisten yeni çıkmış. Hapse niye düştüğünü, ne kadar yattığını, nasıl çıktığını anlatmadı Çiçek Hanım, ağzı sıkı, aşk olsun, sözde en yakın arkadaşı benim(!)
Hapis, Reşit’in psikolojisini bozmuş gibi, çalışmıyor da, akşama kadar yatıyor.
Evlerindeki bir sıkıntı da sigara. Annesi, kardeşleri abilerini güzellikle uyarmış da. “Madem içeceksin bu mereti, hiç olmazsa git dışarda iç, bak babam hasta, biz dumandan nefes alamıyoruz sen ne zaman sigara içsen sabaha kadar öksürüyoruz.
Reşit’in kafa dumanlıymış, son zamanlarda çok da asabiymiş. N’olurdu sanki bu zıkkımı dışarda içse, inat mı inat işte. Allah böyle evlâdı düşmanımın başına vermesin dostlar.
Yine bir akşam tartışma çıkmış evde. Çiçek hanım ve kızlar her zamanki gibi Reşit’i uyarmışlar. O gün Reşit sigarayı da abartmış, adeta inadına birini yakıp birini söndürüyormuş. Eeee n’olacak ekmek elden su gölden, sigara parasını kendi mi veriyor sanki. Ahmet Bey de devreye girmiş o akşam, normalde sakin biridir Ahmet Bey, Reşit’i uyarmış.
Reşit mutfaktan bıçağı kaptığı gibi önce annesine saldırmış. Çiçek hanımın ne gücü var ki, olsa bile biricik Reşit’ine, evlâdına kıyabilir miydi? Kanlar içinde yere serilmiş. Duvarlar, her yer kan olmuş.
Körolmayasıca bir yandan da bağırıyor, küfürler, tehditler yağdırıyormuş, hırsını sinirini alamamış zahir. Ahmet Bey müdehale etmiş tabi ama gücü yetmemiş, o da bıçak darbelerinden nasibini almış.
Kardeşleri abilerini sakinleştirmeye, durdurmaya çalışmışlar ama nafile onlara da saldırmış. Takati kalmamış olacak ki, birkaç sıyrıkla atlatmış kızlar, kendilerini dışarı atıp polisi aramışlar.Polis, ardından da ambulanslar hemen geldi.
Ben de koştum tabi eve. Duvarlar kan içindeydi, Ahmet Bey ve Çiçek hanım hareketsiz bir şekilde kanlar içinde yerde yatıyorlardı. Hepimiz şaşkındık ve şoktaydık.
Neticede Çiçek hanım oracıkta ruhunu teslim etmiş. Ahmet Bey hastanede, durumu ağırmış, inşallah kurtulur, tüm mahalle, hepimiz dua ediyoruz.
Elleri kırılasıca hayırsız Reşit, yüzünü şeytan göresice Reşit kaçtıysa da bir süre sonra eve dönmüş. Polis hemen şeytanı gözaltına almış. Çok soğukkanlı görünüyormuş, ben oradan ayıldıktan sonra bazı komşular kalmış, onlar anlattı bana da.
İki kızın sağlık durumu iyiymiş Allah’a şükür, ufak bir iki sıyrıkla atlatmışlar.
Gözaltına alınan Reşit emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Olayı sigara içme tartışması yüzünden gerçekleştirmiş ve yaptıklarını “babam bana küfür etti” diyerek savunmuş. Pislik herif baban değil mi, adam sana daha nasıl dayansın, o kadarcık da olmasın mı, şimdi bu mu bahanen, bunun için mi kıydın seni dünyaya getiren annene, babana? Nasıl vereceksin bunun hesabını?
Ertesi gün olayı haber alan akrabaları geldi. Ne olduğunu öğrenmek için oradan oraya koşuşturuyorlardı. Gözyaşları içinde dinlemişler Kemal Bey’in anlattıklarını; “Reşit cezaevinden yeni çıkmış, ben bilmiyordum. Evde bir tartışma çıkmış sigara yüzünden. Biliyorsunuzdur Ahmet Bey astımmış, evde sigara içmemesi için Reşit’i ikaz etmişler. Reşit çok sinirlenmiş önce annesini, araya giren babasını ve kız kardeşlerini bıçaklamış. Çiçek hanım aynı gün vefat etti, Allah rahmet etsin iyi biriymiş, bizim hanım söyledi. Ahmet Bey yoğun bakımda, şimdi hastanede. Kızlar iyi, taburcu oldular, yukardalar, komşular da yanlarında, çıkınca görürsünüz zaten.”