3 BEYAZDAN BİRİNİ KURTARDIK
Demirpolat Şirketler Grubu 1964 yılından beri başta mısır, buğday, arpa ve soya olmak üzere hemen her çeşit hububat üzerine çalışıyor. TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Laboratuvarlarında geliştirilen Demirpolat Şirketler Grubuna Lisanslanan Türkiye’nin İlk Enzime Dirençli Nişasta Üretim Tesislerine ilişkin Üretim Lisansıyla sektörde bir ilki gerçekleştiren Demirpolat Şirketler Grubu, Realife markasıyla sektörde öncü olmaya devam ediyor.
HEM DÜNYA’DA HEM TÜRKİYE’DE İLK OLAN BİR TESİSİ KONYAMIZA KAZANDIRDIK
Demirpolat Şirketler Grubu Proje Koordinatörü ve Realife markasının Proje Müdürü Murat Karakoyunlu, “Enzime dirençli nişasta projesi 3 buçuk yıl kadar evvel TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Gıda Enstitüsü Laboratuvarlarında geliştirildi. Biz de TÜBİTAK’la diyalog halindeydik bu süre içinde. Enzime dirençli nişasta çıktığı andan itibaren bu ürünün lisanslı üretimine talip olduk. TÜBİTAK ve Demirpolat arasında bir ortaklık imzalandı. Sözleşme çerçevesinde enzime dirençli nişastanın lisanslı üreticisi konumuna geldik. Biz TÜBİTAK’tan herhangi bir projenin onayını almadık. Kendi finansmanıyla gerçekleştirdiği kendi bilim insanlarıyla ortaya çıkardığı bir ürünün üretim lisansını aldık. Laboratuvar ortamında böyle bir ürün geliştirildi ama kıymetli olan bunun endüstriyel ortamda üretilmesiydi. Orda da Demirpolat mühendisleri devreye girdi. Bize sunulan reçeteyi biz endüstriyel ortamda nasıl üretebiliriz konusu üzerine yoğunlaştık. 10 aylık sıkı bir çalışma sonrasında çok iyi bir ürün üretebilecek tesis konumuna geldik. Kendi çalışmalarımız sonrasında bugün hem Türkiye’de hem Dünya’da ilk diye rahatlıkla söyleyebileceğim bir tesis ortaya çıkarttık. Neden ilk diyorum, enzime dirençli nişastanın saflık derecesi denilen bir unsur var. Dünyada şuana kadar enzime dirençli nişasta üreten tesislerin saflık oranı yüzde 82. Demirpolat bunu yüzde 98’e çıkarmış durumda. TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nin laboratuvar ortamında geliştirdiği bir ürün Demirpolat üretim tesislerinde endüstriyel hale getirildi. Hem Dünyada hem Türkiye’de ilk olan bir tesis kazandırdık. Türkiye’nin ilk enzime dirençli nişasta üretim tesisi Konya’mıza kazandırılmış oldu” dedi.
NİŞASTAYA ZIRH GİYDİRDİK VE KUVVETLENDİRDİK
Unda yüzde 70 oranında nişasta bulunduğunu ifade eden Karakoyunlu, “Nişasta bir çeşit karbonhidrattır. Karbonhidrat şeker moleküllerinden oluşur. Vücuda enerji verir. Unlu bir mamulü tükettiğiniz andan itibaren vücut tüketilen ürünü parçalayacak enzimler aracılığıyla saldırıya geçer ve getirilen gıdayı parçalamaya başlar. Almış olduğunuz karbonhidrat parçalanır ve ortaya şeker çıkar. Şekerin ortaya çıkması kan glikoz seviyesi dediğimiz vücuttaki şeker oranının yükselmesi anlamına gelir. Bu da diyabet ve diyabete bağlı hastalıkların önünü açar. Diğer taraftan vücut bu enerji kaynağını saklamak istiyor. Fazla miktarda enerjiyi yağa dönüştürüp vücutta depoluyor. Bu da obeziteye yol açıyor. Biz nişastaya bir zırh giydirerek kuvvetlendiriyoruz. Vücut tüketilmeye başlanan gıdayı parçalamak istese de parçalayamıyor. Mide ve bağırsakta sindirilemeyen nişasta ve unlu mamuller oradan kalın bağırsağa geçiyor. Kalınbağırsakta fermente oluyor. Önemli vitamin ve mineraller vücuda alınıyor. Kalan kısım atılıyor” diye konuştu.
NİŞASTANIN OLUMSUZ ETKİLERİNİ ORTADAN KALDIRDIK
Karakoyunlu normal nişastanın olumsuz etkilerini ortadan kaldıran bir nişasta ürettiklerini söyleyerek, “TÜBİTAK’la yapmış olduğumuz bir takım çalışmalarla halkımıza nasıl sunabiliriz sorusunun yanıtını bulabilmek için un haline getirmeyi planladık ve Realife markasıyla halkımıza dirençli nişastalı un geliştirdik. Bunu 2 çeşit olarak halkımızla paylaşıyoruz. Biri diyabet hastaları için diyabetik un şeklinde diğeri de obeziteyle mücadele etmeye çalışan diyet yapan insanlar için geliştirdiğimiz diyet un olarak halkımıza sunuyoruz” dedi.
HABER: Ebrar Küçükakın / www.pusulahaber.com.tr