DİYETTE “ALTIN GÜNLER”

Leyla Fidan

Son günlerde diyetler hocam altın gününde ne yiyeceğiz sorusuyla başlıyor. Bu soru motivasyonu da diyete uyuma olan inancımızı da düşürüyor haliyle.

Altın günleri şehrimizde oldukça popüler. Nasıl olmasın ki? Kekler, poğaçalar, çörekler, şerbetli tatlılar havada uçuşuyor. Sohbet koyu, çaylar demli, kahveler orta şekerli…

Sosyal ortamlara girdiğimizde arkadaşlarınıza hayır demek ne kadar zorsa, altın günlerinde özenle hazırlanmış masalara ve arkadaşlarınızın hep bir ağızdan ısrarlarına hayır demek bundan on kat daha zordur. Arkadaşlarınızla bir restoranta gittiğinizde menü içerisinde diyeti bozmayacak bir seçenek bulmak oldukça kolayken altın günlerinde diyete zarar vermeyecek seçenek bulmak neredeyse imkansızdır.

Israr zarar veriyor

Siz de eve gelen misafirlerinize hazırladığınız ikramlardan yemesi için bolca ısrar ediyorsanız sözüm size. Misafirperverlik kanımızda var. Israrınızı iyi niyetinizi tamamen anlamakla beraber bu ısrarın misafirinize zarar verebileceğini belirtmeden geçemeyeceğim. Gluten intoleransı olan danışanlarım büyük karın ağrıları çekeceklerini bildikleri halde ev sahibi arkadaşları kırılmasın diye glutenli yiyecekler tüketirken, ürik asit seviyesi sınırda olan ve diyetine sıkı sıkıya uyan danışanlarım kan değerlerini ısrar uğruna çöpe atıyor. Misafirlerinize değer verdiğinizi ve evinizden memnun ayrılmalarını istediğinizi biliyorum hepimiz bunu istiyoruz. Gelmeden önce misafirinize tüketmediği besin olup olmayacağını sorabilir veya daha önceden neler hazırlayacağınızı misafirlerinizle planlayabilirsiniz.

Altın günlerinde yeni dönem

Konyada yavaş yavaş altın günleri evrilmeye başladı. Kronik rahatsızlıkları fazla olan ve yaşça daha büyükler gün davetlerinde sadece çorba şartı koyarken, diyette olan genç grup sadece salata şartıyla günlere gidiyor. Dikkat ediyoruz diye güzel masalardan mahrum kalacak değiliz.

Altın günlerine yeni yeni gelmeye başlayan bu dönemin kalıcı olabilmesi için neler yapabiliriz birlikte bakalım:

  • Masada mezelere yer açın. Renk renk mezelerle masanız hem şenlensin hem de antioksidan deposu olsun. Közlenmiş kapya biber-mevsim yeşilliği, ince kıyılmış semizotu/nane/maydanoz-yoğurt, domatesli sarımsaklı soslar, havuç-yoğurt  bu liste uzar gider siz isterseniz çokça da çeşitlenir.
  • Şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlıları tercih edin.
  • Mevsim sebzelerini kullanın. Masanızdan domates, salatalık, havuç eksik olmasın. Stick şeklinde doğranmış salatalık ve havuçlar hoş bir görüntü sunabilir.
  • Meyveli toplar yapıp üzerinde çikolata gezdirebilirsiniz. (hurma-ceviz-kakao harika bir tatlı seçeneği olabilir.)
  • Çay kahvelerde şeker kullanmayın.
  • Mutlaka kısır, mercimek köftesi, tavuklu salata, patates salatası, şehriyeli salata gibi bir çeşit olsun.
  • Tam buğday unuyla kek kurabiye yapmayı deneyin. İnanın daha güzel olacak. (gluten intoleransı olan misafiriniz varsa yulaf unu kullanbilirsiniz.)

Eyvah günüm var!

Eğer yeni nesil gün gruplarından birinde değilseniz ve arkadaşlarınızı sağlıklı buluşmalara ikna edemiyorsanız güne gitmeden önce de yapabileceğiniz belli hazırlıklar var tabiî ki.

  • Güne gitmeden önceki ve sonraki iki gün mutlaka yürüyüş yapın.
  • Bol su içmeyi unutmayın.
  • Güne gideceğiniz gün kahvaltıda mutlaka yumurta tüketin ve evden çıkmadan hemen önce bir sütlü kahve için.
  • Güne gittiğiniz gün akşam yemeğini salata ile geçiştirin.
  • Rooibos veya nane çayı her zaman iştahınızı baskılayacaktır. Çaylara şans verin.
  • Günde kendinize biri salata olmak üzere sadece üç seçenek verin.
  • Paylaşmayı deneyin. Kaloriler paylaştıkça azalır.

Mutlu günler…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.