DOST KİM DÜŞMAN KİM

Ali Dutal

Avrupalı bazı ülkelerle yaşanan sorunlara ilişkin değerlendirmeler kapsamında çok kullanılan “DOST”, “DÜŞMAN” kavramları ile ilgili değerlendirme yapacağım. Değerlendirmelerimi siyasi eksende değil; daha çok inanç ekseninde yapmaya çalışacağım.

Devletler arasındaki ilişkiler büyük oranda çıkara dayanır. Her ne kadar ülkeleri yönetenler arasındaki görüşmelerde “dost”, “kardeş” vs. gibi kelimeler kullanılsa da bunlar siyaseten söylenen sözler olup vatandaşlarımız açısından çokta dikkate alınmasına gerek yoktur. Özellikle de Müslümanlar kimlerin dost kimlerin düşman olduğunu iyi bilmeli; iyi bilmeli ki tepkilerini duygusallıktan uzak gerçekler üzerinden yapmalıdır. Severken de kızarken de neden sevdiğimizin neden kızdığımızın şuurunda olmalıyız. Sevgi ve kızgınlığımız ve her türlü ilişkimiz İslam’ın koyduğu sınırlar içinde olmalıdır.

Son olaylarla ilgili olarak; “Ülkemizin düşmanı PKK’ya, PYD’ye her türlü desteği veriyorlar, bizim bakanlarımızın toplantılarını engelliyorlar vs. gibi” hal ve söylemlerine kızmaya da gerek yok; dost dosta yardım edecektir elbet! Bütün mesele bizim hala bu gerçekleri göremememiz veya görmek istemememiz. Bunlar İslam’ın, Müslümanların düşmanıdırlar.

-Avrupa’nın göbeğinde Sırp canileri Müslümanları katlederken sesleri çıktı mı?

-Ülkemize ve insanımıza yönelik tüm terör örgütlerine destek vermiyorlar mı?

Şunu hepimiz iyi bilmeliyiz; ABD’den de Rusya’dan da Almanya ve diğer tüm ülkelerden dost olmalarını beklemek Yüce Rabb’imiz hükmüne karşı gelmek olur.

Kimin dost kimin düşman olduğunun kararını bir Müslüman olarak Cenab-ı Allah’ın(cc) koyduğu ölçülere göre vermeliyiz. Rabbimizin, Peygamberimizin sözünün üzerine söz; hükmünün üzerine hüküm olmaz! Cenab-ı Allah (cc);

“Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dostlar edinmeyin. Onların bazısı, bazısının dostlarıdırlar. İçinizden kim onları dost edinirse şüphe yok ki, o da onlardandır. Muhakkak ki Allah o zalimleri hidayete, doğru yola iletmez” (Maide 51.)

“Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ederlerse, babalarınızı ve kardeşlerinizi bile dost edinmeyin. İçinizden kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.” (Tevbe 23)

“Mü’minler, mü’minleri bırakıp da kafirleri dost edinmesinler! Onları dost edinenler, Allah’ın dostluğunu bırakmış olurlar. (Al-i İmran 28)

Peygamber Efendimiz(sav); “Bir kavmi sevip de onlarla dostluk kuran, kıyamette onlarla haşrolur.”(Taberani) buyurmaktadır.

Rabbimiz ve Peygamberimiz Efendimiz tarafından, düşmanın kim, dostun kim olduğunun ölçüsü apaçık ortaya konulmuştur.

Hiçbir İslam düşmanından dostluk beklenilmez; esas olan düşmanlara karşı mücadele etmektir. Yapılması gerekenler;

1-Çocuklarımız başta olmak üzere dinimizi Ehli Sünnet çerçevesinde öğretmeliyiz. Niye ehli sünnet dedim; çünkü, İslam düşmanları Müslümanların iman ve itikatıdını bozmak için kullandıkları proje adamları sapık hocalar bu temiz inancın bozulması için çalışmaktadırlar. Milli birliğimizin sağlanması, korunması dinimizin öğretilmesiyle olur.

2-Ekonomik olarak çok güçlü; tüketen değil üreten, alan değil satan olmalıyız. Bugün ihracatımız Almanya’nın onda biridir. Küçücük bir ülke olan Hollanda süt ve bazı tarım ürünlerinin üretiminde dünya birincisi. Bu gerçekleri kabul edip kendi özeleştirimizi yapmalıyız.

3-Savunma sanayimizi İslam düşmanı ülkeleri caydırabilecek düzeyde güçlendirmek zorundayız.

Sonuç olarak, İslam düşmanı devletlerin yaptıklarına kızmak yerine yapmamız gerekenlerin ne kadarını yapmışız ona bakmalıyız.


 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.