DUA ve AŞK (çirkin kamburun aşkı)

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Moses Mendelssohn yakışıklı bir adam değildi. Boyu kısa olduğu gibi çok belirgin de bir kamburu vardı. Bir gün Hamburg’da yaşayan bir işadamını ziyarete gitti. İşadamının Frumtje adında çok güzel bir kızı vardı.

Moses güzeller güzeli bu kıza ümitsiz bir aşkla tutuldu. Ancak kız onun çirkin görüntüsünden ürkmüştü. O nedenle değil onun sevgisine karşılık vermek, yüzüne bile bakmak istemiyordu. Buna rağmen ayrılma zamanı geldiğinde Moses güzel kızın karşısına çıktı ve tüm cesaretini toplayarak sevgisini anlatmayı denedi.

Kızın güzelliği o kadar olağanüstüydü ki, bir an için onun cennetten geldiğini bile düşündü. Fakat kızın yüzüne bakmamaktaki direnci Moses’i çok üzdü. Güçlükle başarabildiği konuşması sırasında çirkin âşık kıza bir soru sordu:

Evlilikleri kaderin belirlediğine inanır mısın?”. “Elbette” dedi genç kız başını kaldırmadan.

Moses’ in yüzüne bakmamaya çalışarak bir soru da kız sordu.

Peki ya siz” dedi, “siz inanır mısınız buna?”.

Moses bir an bile duraklamadan cevap verdi.

Evet, ben inanırım” ve sözlerine şöyle devam etti “biliyormusunuz, annem bir erkek çocuk doğuracağını hissettiğinde şöyle dua etmiş

Rabbim, şüphesiz benim oğlum için bir kız belirledin kaderinde. Eğer oğlumun evleneceği kızda bir sakatlık olacaksa, bu sakatlık benim oğlumda kalsın, evleneceği kız güzel olsun”.

Sakat ve çirkin bir kadın, sakat ve çirkin bir erkekten daha çekilmez olur”. Moses’ in bu sözlerinden sonra Frumtje gözlerini yeniden kaldırdı, onun gözlerinin içine baktı, elini uzatıp Moses’ in elini tuttu. Ve daha sonra Moses’ in sevgili eşi oldu.

Bu öykü bir peri masalı değildir. Ünlü Alman besteci Jakop Ludwig Felix Mendelssohn Bartholdy’ un büyükbabası ile büyükannesinin evlenmelerinin gerçek öyküsüdür.

Mendelssohn Alman romantizm stilinde klasik batı müziği bestecisidir. Bach'ı yeniden hayata döndüren kişi olarak tanınır.

Gelmiş geçmiş en yetenekli bestecilerden birisi kabul edilen Mendelssohn, Mozart'ın 19. yüzyıldaki eşdeğeri olarak değerlendirilmiştir.  

Düştün mü hiç, nasıl ki “aşk denilen şey”,

Ummadığın yerde gelirmiş, “hey yavrum hey”.

Kadını tanımak çok zor Ali Türkmen’in dediği gibi olursa kolay;

“Kadın kendi başına ne gül goncasıdır, ne de diken. Koklamasını bilirsen gül olur, tutmasını bilmezsen diken”.  

Allah’a emanet, hayra muhatab olunuz, efendim.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.