EĞER BİR DE PLAKANIZ AK İSE...

Uğur Özteke

Geçmiş bayramınız mübarek olsun...

Evet şükürler olsun ki bir Ramazan ayını daha geride bıraktık.

Öğlene kadar yatsak da, sahura kadar oyun oynasak da sonuçta bir mübarek ayımız yarı uyuyarak, yarı çalışır gibi yaparak geçti.

Kim ne hata yaptı ise “oruç” ya da “O oruçlu fazla üzerine gitme” tavsiyeleri ile çalışmayana göz yumarak bitti.

Ve şimdi 15 gün “Geçmiş bayramımızı kutlama” yarı resmi törenleri ile geçecek.

Neyse biz gelelim çok şükür dolu dolu yaşamaya çalıştığımız bayramın notlarına.

SAYIN VALİMİZ YAKUP BEY’DEN

BİR RİCADA BULUNABİLİR MİYİM?

OHAL’in ilk gününden bu yana Sayın Valimiz Yakup Canbolat başta olmak üzere şehri yöneten resmi yöneticilerimize dua ediyorum. Teşekkür ediyorum. Şükran ve saygılarımı sunuyorum.

Niye?

Çünkü bizlere yani sade vatandaşlara bu şehirde OHAL olduğunu KHK ile yönetildiğimizi hissettirmediler. Hissettirmiyorlar.

Ve bizler ülke olarak dolayısıyla şehir olarak inanın bir insanın ömrü boyunca yaşayabileceği en zor ve kritik günlerden geçiyoruz. İçerdeki ve dışarıdaki hainler hâlâ kafalarını kaldırabilmenin kollaması içerisindeler. Allah’tan yöneticilerimiz artık son derece bilinçli ve şuurlu bir şekilde görevlerini yapıyorlar.

  1. bu iyi niyet bayramda o hale getirildi ki artık insanlar bize “Uğur Bey yeter artık Allah aşkına şunu bir yazsana” demeye başladılar.

Allah rızası için bu 24 saat bilinçli bilinçsiz, büyük küçük, çoluk çocuk tarafından atılan torpiller, atomlar, mantarlar, pompalılar havai fişekler nedir?

Yahu yolda yaya olarak yürüyemiyorsunuz paaaaaat ayağınızın dibinde bir atom patlıyor.

Direksiyonda gidiyorsunuz alışık olmadığınız bir sesle zıplıyorsunuz birileri yine atıyor.

Gece otururken kimi arabadan sıkıyor kimi bilmem nereden yine saydırıyor...

Bayramın ikinci günü babasının çocukların ortasında pat pat diye atom atan bir ufaklığı yakaladım. “Koçum sen niye bunu insanlara doğru atıyorsun? Bak elinde patlar hastanelik olursun” filan dedikten sonra gülerek bizi izleyen babasına döndüm “Abi bak biz elinde yüzünde bunlar patlayan hastanelik olan çocukların haberlerini yapıyoruz. Niye bunları çocuğuna alıyorsun yazık değil mi? Deyince abimiz yine gülerek “Abi ne yapayım. Anası pazardan almış. Her yerde satılıyor. Çocuk da istiyor” demez mi?

Bizim şahit olduğumuz bu durumu bırakın inanın bayram ziyaretlerinde üç ayrı bayan bu konudan şikayetçi olarak bu durumu bizden yazmamız için ricacı oluyordu.

Sayın Valim inanın bu iş çok tehlikeli boyutlara gidiyor. Sizden sade vatandaş adına ricamız biraz tedbir. Çünkü iyi niyeti fazlası ile suiistimal ediyoruz.

AK GİBİ PLAKALARINIZ EĞER ÖZEL İSE

Bugün arife günü hem sözlü hem de yazılı olarak iki ayrı kişiden aldığım bir konuyu yine siz değerli ve samimi okurlarımızla paylaşmak istiyorum.

Aslında bu yeni bir şey değil. Benim de yıllardır dikkatimi çeken ve yanlış bir şey gördüğüm zamanda son derece üzüldüğüm bir konu.

Bazı sürücülerimizin plaka hassasiyeti vardır.

Mesela yıllarca bu şehirde SP, MHP, DYP, CCC gibi ya da KS, FB, BJK, GS gibi tuttuğumuz siyasi partinin ya da takımın baş harflerinin plakaları özeldir.

Bu hassasiyeti taşıyanlar Emniyet’e paralar ödeyerek bu özel plakaları alırlardı.

AK Parti iktidarları ile moda AK olmuş durumda.

Dün diğer partiler ya da hâlâ bunu taşıyan plaka sahipleri ile bugün AK plakaları taşıyanlar, veya araçlarına Osmanlı tuğrası yaptırandan Atatürk imzası, Recep Tayyip Erdoğan imzası yaptıranlar bence trafikte normalden çok daha hassas olmak zorundalar.

Bakın arife günü bir eğitimci abim aradı. Bu abimiz Konya Milli Eğitimin parmakla gösterilen isimlerindendir. Kendisine çok inanırım ve severim. Üzülerek bir bayan öğretmene yapılanları anlattı ve dedi ki “Abi ben senin mail adresini verdim. Ve bu durumu Uğur abiye yaz dedim” dedi.

Bir gün sonra bayan öğretmenimiz bize şunları yazıp gönderiyordu

“Sayın Uğur Bey'e saygılarımla

Ben öğretmenim Uğur Bey,

Zafer’de oturuyorum. Arabamı da park yeri olmadığı için belli ücret karşılığı, Zindankale otoparkına park ediyorum. Okul, etüt derslerim oluyor. Saat 15.15 civarı Zindankale otoparkına girdiğimde önümde çok devasa bir siyah jeep çok yavaş ve rahat ilerliyordu. Daha 1.katta ben yokuşta kaldım ama aracıda büyük olduğu için etrafını göremediğinden fazlaca bekletti.

Çıktı ve yine durdu, bekletti.

Ben de arkada bekleyenin olduğunu bilmesi açısında yokuşta dıt diye kornaya bir defa dokundum.

Allah'ım sen misin kornaya basan? Penceresini açıp bağırmaya başladı. Kibarca “arkanızda beklediğimi bilmeniz açısından bastım” dedim.

İşte o zaman ben yokuşta arabadayım arabasından inerek koşmaya başladı.

Allah razı olsun otoparktaki görevliler tuttular “abi arabana bin” filan dediler.

Ben şoktaydım.

Araçlar ilerledi o hâlâ direksiyonda bağırıyordu,

İlerlerken yanında bir bayanın ve çocuğun olduğunu gördüm.

Daha da üzüldüm. 1.katta arabalarımızı park edince dışarı çıktım.

Görevli “ablam üzülme” deyip yanıma geldi.

“Ablacım beni dövecek miydi şimdi bu adam? Dedim.

Allaaaaah uzaktan yine küfrederek üstüme saldırmak için koştu.

Sağ olsunlar yine görevliler zorla tuttular.

Benim ellerim ayaklarım titriyordu.

“Oruç musunuz hiç yakışıyor mu size?” dedim.

Aşağıya indim. Aşağıdaki görevliye ağlayarak, “Ablacım adam bana saldırmaya çalışıyor, sağ olsun arkadaşların olmasa ben ne yapacaktım dedim.

Ablam ne demek dedi.

O da “yukarı çıkalım üzülme” dedi.

Çıktığımızda otoparkta görevli arkadaşlar sakinleştirdiler adamı.

Artık bağırmıyordu.

Sonra “abla ramazan günü hakkını helal etsin söyleyin” demiş.

“Ben hakkımı helal etmem Allah büyüktür” dedim.

Eşi çocuğu sinmiş perişan olmuştular.

Uzunca bir süre kendime gelemedim.

Belki de görevliler olmasa ki Allah razı olsun onlardan.

Aksi takdirde ben şu anda hastanelik olacaktım.

Plakası 42 AK 1.. du.

İlginize şimdiden teşekkür ederim.

Allah büyüktür hep onun adaletine inandım ve inanmaya devam edeceğim.

Çok teşekkür ederim. Allah’a emanet olun.”

...............

Şimdi ne demek istediğimi anlatabildim mi?

Bir partiyi çok sevebiliriz.

Bir takımı tutabiliriz ve onun taraftarı olabiliriz.

Ya da bir sembolü bir cümleyi çok beğenir onu hayat felsefesi yapabiliriz

Ama aracımızda onu gururla taşıyor isek o sembole o söze o işarete göre davranmak artık bizim değil o tutkumuzun eseri olduğu için çok daha fazla hassas olmak zorundayız.

Aksi takdirde sevdalarımıza bilerek ya da bilmeyerek büyük zararlar veriyorsunuz. Ve insanların gönlünde derin kapanmayan yaralar açıyorsunuz.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Küçüğümüze merhamet etmeyen büyüğümüzün hakkını gözetmeyen bizden değildir

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Büyükşehir’in TEPEKENT otobüsü Dedeman döner kavşağında yolcu indirmediği zaman daha iyi ADAM oluruz.

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (7)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.