EKONOMİ YÖNETİMİ NEREDE?

Ziya Uysal

Son aylarda bankaların çoğu, müşteri senetlerini kredi teminatı olarak kabul etmez oldu. Çünkü günümüzde kullanılan bono senetleri artık devrini tamamlamış durumdadır. Çek gibi kolay tahsil edilebilen, barkot veya kare kodu bankalar tarafından verilen, istihbaratı hızlı ve kolay yapılabilen, bankalar arası sisteme kayıtlı yeni bir senet şekli üzerinde çalışılmalıdır. Yeni senetler çekte olduğu gibi takasa da girebilmelidir. Ya da bankalarca senet yerine kullanılmak üzere, dileyene sınırsız miktarda verilebilen, “mavi çek” vs. gibi bir isim altında ikinci bir çek şekli bulunmalıdır.

 

Çek defterini bankalar çok kısıtlı miktarda veriyor. Önüne gelene, istediği kadar çek vermesi de uygun olmazdı zaten. Ancak bu durumda da herkes alabildiği sınırlı sayıdaki boş çeki tasarruflu kullanmak zorunda kalıyor. Bu yüzden, birkaç parçaya bölerek azar azar ödemesi gereken bir borcu da tek çekte topluyor ve ödeme günü gelince ödeyemiyor.

 

Ödeme günü “Çekin tamamını hazırlayamadım” diye alacaklıya telefon açıyor. Alacaklı da yardımcı olacak durumda değilse çek protesto oluyor. Piyasada çek protestosunun artması biraz da bu yüzdendir. Yani elindeki çek yaprağı kısıtlı olanların, borcunu birkaç parçaya bölememiş olmasındandır. Hal böyle iken beş bin liralık bir malı 10 ay taksitle satan firma, her biri 500 liralık, 10 yaprak çeki nasıl düzenler? Mecburen 10 adet senet düzenliyor.

     

İşin pratiği ve çağın ticaretine uygun olanı, senetlerin banka yoluyla tahsil edilmesidir. Oysa günümüzde senetlerin banka yoluyla tahsili bir işkenceye dönüşmüştür: Senet, posta yoluyla borçlunun adresine en yakın, mahalli bankaya gönderiliyor. O banka borçluya posta yoluyla ihbarname yolluyor. İhbarname, tam zamanında borçluya ulaşmazsa senet protesto oluyor.

 

İhbarname tam zamanında borçlunun eline ulaşsa bile borç ödenmezse, protestolu senedin aslı, alacaklıya posta yoluyla geri gelinceye kadar alacaklı yasal işlem yapamıyor. İhbarname postayla iadeli-taahhütlü yollandığı halde, postacı geldiği anda borçlu adresinde hazır değilse, evrakı orada bulunan birine teslim ediyor.  Alan kişi ise onu sahibine hemen veremiyor, başka biriyle yolluyor, unutuyor, bilerek vermiyor, vs. Bu durumda borçlu borcunu hangi bankaya ödeyeceğini bilemiyor ve senetler bu şekilde de protesto oluyor.

 

Çekte bunların hiçbiri olmuyor. Ama çekin yeri ayrı, senedin yeri ayrıdır. Önemli olan senedi, özellikle bankalarda çek gibi kolay tahsil edilebilen, çağın ticaretine uygun bir hale getirmektir. Ödenemeyen çek ve senet artışında önemli sebeplerinden biri de senedin çağ dışı bir duruma düşmüş olmasıdır. Şu andaki bono senedinin bankalarda çek gibi itibar gören ve yine çek gibi kolay tahsil edilen bir yapıda olmaması, ticaret ve sanayimizi çok geriletiyor.

 

Osmanlının gerileme döneminden bu yana sermaye yetersizliği sebebiyle bizim ticaretimiz daha çok vadeli işliyor. Avrupa’nın böyle bir derdi yok. Bu bize has bir sorundur. Onun için bu yeniliği önce Batı’nın yapmasını beklememeliyiz. Bazen de ezberimizi bozup, her işi önce Batının yapmasını beklemeden, bazı işleri kendimiz de yapabilmeliyiz. Ama bu iş kamu otoritesinin, ekonomi yönetiminin işidir. Bu işi halk kendiliğinden yapamaz. Bu işi, halkın dediği gibi,“ İyi havada şemsiye tutup, yağmurda çeken, iyi gün dostu” bankalar da yapamaz.

 

Allah’ın laneti bütün terör örgütlerinin üzerine olsun. Terör örgütlerine halâ sempati duyan veya onlardan korkan insanlarımızı, insanlıktan çıkmamak için şeytanla savaşmaya ve cesarete davet ediyorum. İstanbul’da şehit verdiğimiz 44 evladımıza ve bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Allah’a emanet olunuz.

 

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.