ELDEKİ YARA DUVARDAKİ KOVUK

Muzaffer Kırmacı

            Kimse, kimsenin ne çektiğini bilmez.

            Herkes sanır ki, dertlerin en büyüğünü kendisi çekiyor.

            Yani bir bakıma “Eldeki yara, duvardaki kovuk” misali.

            Şair “Senin derdin dert midir benim derdim yanında, kimselerde görmedim böyle dert hayatımda” derken, Mevlana da diyor ki;

“Sanma ki dert sadece sende var. Sendeki derdi nimet sayanlar da var.”

Bir başkası da “Dertleri zevk edindim bende neşe ne arar”  diyerek yakınıyor.

Velhasıl her kulun küçük ya da büyük bir derdi mutlaka vardır.

Güzelliklerin değerini anlayabilmek için, sanki derde de ihtiyaç var, ne dersiniz?

Eğer insanoğlunun hiç derdi, tasası olmasa bu defa da dertsizliği dert ederdi belki de.

Hayat monotonlaşır, sıkıcı olurdu.

Derdi olan insan, yarınlar için umut taşır. Günün birinde sıkıntılarından kurtulacağının umudu ona belki de yaşama zevki veriyor.

Mesela, hasret kaldığınız bir sevdiğinize kavuşacağınız günü nasıl iple çekersiniz.  Kavuştuğunuz andaki mutluluğu düşünebiliyor musunuz? Hasretlik olmasa,  kavuşmak o kadar tatlı olur muydu?

“Ölüm Allah’ın emri, şu hasretlik olmasa” diyor ya ozan.

Ölümü kabullendiğimiz kadar hasretliği kabullenemiyoruz.

Beni tanıyan dostlarım bilirler. Her zaman şunu demişimdir.

Sizlere de tavsiyem olsun. Dert gelene kadar, derdi dert etmeyin.

Ben de insanım. Ben de zaman-zaman zaafa düşüyorum. Eğer ki, yaradana tam teslim olabilsek, her şey daha güzel olacak.

Bir taraftan günlük gelişmeleri kendimize dert ederken, bir taraftan da dünyanın ve hayatın gerçeği tecelli ediyor. Sevdiklerimizi, yakınlarımızı bir-bir öteki aleme yolcu ediyoruz.  Kim bilir belki de dünyada dert ettiğimiz şeylerin ne kadar anlamsız olduğunu anlayacağız öteki alemde.

Bunları yazarken, kendimi de motive etmek istiyorum aslında.

Herkes bir çevreye, bir de kendisine baksın. Sizin durumunuzda olmak isteyen milyonları görmüyor musunuz?

Bir yudum temiz su bulamayan insanların yaşadığı bir dünyada yaşıyoruz. O insanlara soracak olursanız,  biz cennette yaşıyoruz.

Her şey bireyden başlar. İnsan mutluysa aile de, mahalle de, şehir de, ülke de, dünya da mutludur.

Dertsiz, tasasız, mutlu bir hayat diliyorum.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.