Enflasyon paraya talebi artırır..

Nimet Dönmez

Enflasyon suçlusunun domates olduğu genel kabul gördü. Domates fiyatı tarlada üç kuruş, markette beş kuruş muhabbeti bitmiyor. Rusya domates almayınca tarımda üreticinin perişan duruma düştüğüne, ihracat gelirinde büyük gerileme olduğuna inanmaya başladık.

Rusya’ya hiç domates satamazsak kaybımız 195 milyon dolar.

Görülüyor ki, domates ihracatı önemli, Rusya’ya ihracat önemli ama, domates ihracatının toplam domates üretimindeki ve ihracat gelirindeki payı büyük değil.

Rusya’ya domates satamayınca Türkiye’de domates sektörü çökmez. Rusya, domates almadığı için ihracat gelirinde büyük azalma olmaz.

Türk ekonomisi için domates ambargosundan çok, Rus turist girişlerindeki yavaşlama önemlidir. Rusya’dan 2014 yılında 4.4 milyon ziyaretçi geldi. 3.4 milyar turizm gelirimiz vardı. 2015’te ziyaretçi sayısı 3.6 milyon, turizm geliri 2.5 milyar dolar oldu. 2016 yılında ziyaretçi sayısı 866 bine, turizm geliri 550 milyon dolara geriledi.

Enflasyonu, fiyatlar genel düzeyinde sürekli ve hızlı bir şekilde yükselme olarak tanımlamak mümkündür. Enflasyon, fiyatlar genel düzeyinde yaşanan sürekli artış sürecinin yanı sıra paranın değerinin sürekli bir şekilde düşmesini de ifade etmektedir. Enflasyon ekonomide ciddi bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Enflasyon ekonominin bozulmasına ve sorunların artmasına neden olabilmektedir.

Enflasyon, ülkedeki rakamsal değerleri (para, istihdam, yatırım vs.) belirsizleştirir. Bu belirsiz ortamda üretimin verimliliği, üretilen malın gerçek değerinin yüksek mi yoksa düşük mü olduğu, fiyatların ya da maliyetlerin algılanışı belirginliğini yitirir. Öyle ki; en objektif göstergeler olan muhasebe kayıtları, bilançolar vs. bile gerçek durumu gösteremez hale gelir. Bu durum gerek tüketicilerin gerekse firmaların geleceğe dair tasarruf, yatırım kararlarını ve hareketlerini engeller. Sadece bir bekleyiş ve endişeli bir “Bakalım ne olacak?” süreci yaşanır.

Yüksek enflasyonun, yatırım malları maliyetlerini oldukça yukarı çekmesi nedeniyle girişimci, işadamı ve üreticinin yeni iş alanları aşmasını engeller. Çünkü bu ortamda bu bir risktir. Yatırımcı da parasını riski olmayan alanlara kaydırır. Enflasyon nedeniyle paraya olan yüksek talep “paranın fiyatı” olan faiz oranlarını yükseltir. Girişimci parasını yüksek faiz veren aracı kurumlara devreder. Çünkü bu risksiz bir getiri olanağıdır. Ayrıca rant dediğimiz arsa, bina, döviz vs gibi alanlara da yatırımlarını aktararak risksiz kazanç yolunu seçmek zorunda kalır. Bu da reel yatırımların (yani üretime yönelik girişimlerin) durması, istihdamın azalması ve ülke ekonomisinin küçülmesi sonucunu doğurur.

Enflasyonu bu kadar kısa bir ortamda anlatmamız yeterli olmayacaktır. Ancak bugün gelinen noktada ülke ekonomisinde enflasyon rakamlarının giderek yükselmesi, özellikle yaz aylarında sebze-meyve fiyatlarının daha aşağılara gelmesi nedeniyle rakamlarda her yıl olduğu gibi bu yılda öyle olmasını bekliyoruz. Ancak durum ortada. Enflasyon çift haneli rakamlara ulaşırken, suçluyu da domates ilan etmek hiç doğru değil. Ülkemiz tarım ülkesi olduğundan yaz aylarında enflasyon rakamları düşer. Görünen o ki domatesin fiyatı gibi birçok üründe de fiyatlar düşecek gibi görünmüyor.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.