Fahri Olarak Çalışmak

Barbaros Ulu

"Fahri olarak çalışıyorum" cümlesi bugünlerde pek duyulmaz oldu. Eskiden bu cümleyi sıkça duyardık. Şimdilerde duysal duysak fahri trafik müfettişini duyarız. Özellikle fahri müfettişten bir trafik cezası yersek fahri müfettişi kolay kolay unutmayız. Ben burada "Fahri olarak çalışmak" üzerinde duracağım.

Nedir fahri çalışmak? Bir karşılık beklemeksizin gönüllü olarak kabul edilen iş veya görev. Onur ve iftihar vesilesi olarak görülen bu işten ücret ya da maaş alınmaz. Bu kişiler fahri olarak görev yaptığı yerin imkanlarından faydalanmaz, kendisi oraya katkıda bulunur. Fahri işi genelde kamu ya da özelden emekli olmuş, ununu elemiş eleğini duvara asmış, paraya-pula ihtiyacı olmayan kişiler yapar. Bundan amaç tecrübelerinden faydalanmaktır. Hizmeti önceleyen bu işte Allah rızası için görev yapılır.

Günümüze gelirsek fahri iş yapmayı ara ki bulasın. Karşılık beklemeksizin vermek Allah'a mahsus görüşü daha geçer akçe. Ömrünü devlette çalışarak geçiren, devletin üst kurumlarında görev yapmış, siyasette defalarca vekillik, bakanlık, başbakan yardımcılığı, meclis başkanlığı gibi makamları üstlenmiş, kaç yerden ne kadar emekli maaşı aldığını bilmediğimiz kişiler ya bankaların yönetim ya da değişik istişare kurullarında görev almakta veya kendilerine görev tevdi edilmektedir. Olabilir. Çünkü tecrübe parayla alınıp satılmaz. Bunların bilgi, birikim ve donanımlarından faydalanılmalıdır. Burada benim garibime giden değişik kurul ve komisyonlarda görev alan bu kişilere yeni bir maaşın belirlenmesi. Takdir edilen maaş da sembolik bir rakam değil. En düşüklerinin aldığı maaş 15 bin liradan başlıyor.

Kamuoyundan maaşlarıyla ilgili gelen tepkiler üzerine bu tür kurullarda görev yapan bazı üyeler "Buradan aldıkları maaşın bir kısmını bazı öğrencilere burs vereceklerini, geri kalanı da ihtiyaç sahiplerine dağıtacaklarını" açıkladılar. Böyle bir açıklama güzel. Ama daha güzeli bu işin fahri olarak yapılması, kendilerine maaş takdir edilse bile "Biz bu maaşı almıyoruz. Bizim geçinecek kadar bir gelir ve maaşımız var. Biz bu parayı geri iade ediyoruz" demeleriydi.

Acizane ben devletten geçinecekleri kadar emekli maaşı alanların ikinci bir maaşla yine devlette taltif edilmelerini şık bulmuyorum. İşsizliğin had safhada olduğu günümüzde insanımız iş ararken, evine maaş girmezken bazı kişilerin birden fazla maaş almasını lüks görüyorum. Burada kurul ve komisyonlara işsizler atansın demiyorum. Ki kurullar işsizlere iş verilen yerler değil. Demek istediğim kurul ve komisyonlarda görev yapanlara verilecek maaşın işsizlere iş vermek suretiyle harcanmasıdır. Üstelik bir kurul üyesine verilen maaşla kaç işsize iş verilmiş olur.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.