Gerçekten kimden yanasınız?

Seyit Mehmet Deniz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’de PYD’ye mühimmat desteği veren Amerika’ya, “Ben miyim senin ortağın yoksa Kobani’deki teröristler mi?” dedi.

Amerika Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby cevaben, “Türkiye’nin PYD’ye ilişkin endişelerini biliyoruz. PYD, Suriye’de IŞİD’e karşı en etkili biçimde savaşan güçlerden biri. Biz PYD’yi terörist olarak görmüyoruz ve desteklemeye devam edeceğiz” dedi.

Tabi burada hatıra iki soru geliyor haklı olarak. Amerika'nın dediği gibi PYD, gerçekten IŞİD ile savaştı mı? Ve…

Savaştıysa sonuçta kime ne faydası oldu?

IŞİD’in ortaya çıkması sonrası PYD ile karşı karşıya geldiği bölgeler Rakka, Cerablus, Kobani ve Resulayn ile sınırlı.

İlgili bölgeler ne tevafuktur ki PYD’nin temsili ettiği tip Kürtlerin yerleştirilmesi için nüfusun seyreltildiği alanlardan ibaret.

PYD’nin hareket tarzına bakıldığında IŞİD’e bir kurşun sıkarken yüz kurşunu Esed’e muhalif olanlara sıktığı görülüyor.

Bu hafta içinde IŞİD karşıtı muhaliflerin bulunduğu yerlere saldıran PYD’nin gerçekten IŞİD için bölgede bulunduğu ve desteklendiği ise meçhul…

Peki, PYD Türkiye’nin iddia ettiği gibi terörist bir örgüt mü?

Amerika ile aynı noktada olaya bakan Kılıçdaroğlu'na göre PYD, “vatan savunması yapan kahramanlardan ibaret."

Sezgin Tanrıkulu’nun tercüman olduğu sol cenaha göre PYD, “Türkiye’ye kurşun bile sıkmamışken nasıl terör örgütü olabiliyordu.”

Demek ki CHP’lilere göre bir örgütün terör listesine alınması için Türkiye Cumhuriyetine kurşun sıkması gerekiyor.

Türkiye’ye kurşun sıkmayan el-Kaide, Boko-Haram, Farc, Eta ve Ira’nın terörist olmaması gerekiyor.

Meseleye sıkılan kurşunla dahi bakılsa Türkiye’ye kurşun sıkan PKK’ya da arka çıkan yine CHP ve medyası olmuş, eylem ve söylemleriyle HDP’den geri durmamışlardı.

PYD’ye terörist diyen Türkiye bunu laf olsun diye mi söylüyordu yoksa bu sadece Erdoğan’ın bir kaprisi miydi?

Bunu en güzel şekilde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Biz Amerikalılara, dostlarımıza Biden’a da çok açık bir şekilde PKK ile PYD’nin nasıl iç içe olduğunu verdik belgeleriyle. Kerry’ye defalarca bunu anlattım. Tepkimizi, McGurk orada Polat Can diye Kandil’den gelen PKK'lı teröristle bir araya geldiği zaman da söyledik. PYD’nin içinde PKK’lıların nasıl yer aldığını, yönetimde nasıl olduğunu resimleriyle, isimleriyle verdik. Şimdi siz bir tane terör örgütünü terör listesine alıyorsunuz, onunla beraber olan ve başka bir yapılanma içinde olan terör örgütünü terör örgütü olarak görmüyorsunuz. Buna en hafif tabirle saflık mı diyelim, başka ne diyelim ama bu kabul edilemez” sözleriyle özetledi.

Bu sözlere rağmen Amerika’nın tavrında bir değişiklik olmadı.

İşin ilginç tarafı Amerika’nın bu ikiyüzlü tutumununa ana muhalefet olarak en büyük tepkiyi vermesi gereken CHP ve medyası, Amerika'nın bu tutumunu adeta alkışladı.

Yetmezmiş gibi bir de bu durumu Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ak Parti iktidarının Amerika karşısında mağlubiyeti olarak değerlendirip sevindi.  

Tüm belgeler ortada ve devletin en yetkili organları PYD'nin PKK ile organik bağını ortaya koymuşken CHP ve medyasının terör aşkı salt ideolojik olamaz. 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.