Güneş enerji sistemi ile sulama (GESS)

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Tarım, insanlığın ve dünyada tek bir hedef ülkesi olan Türkiye’nin vazgeçilmezleri arasındadır. Türkiye gıda arzında kendini aşmış ve eşine az rastlanır bir fedakârlıkla dünyaya açılmış bir ülke için tarım önceliğidir. Nice mazlumların umudu bizde, gözleri tarihi görevi olan ülkemin üzerindedir

Öte yandan tüm raporlarda, Türkiye’nin su stresi altında olduğunu, buna rağmen suyun % 77 sinin tarımda , % 23 ünün de içme ve sanayide kullanıldığını belirtilir. Yine 10.5 milyon ha sulanabilir arazinin ancak 6.8 milyon hektarının sulamaya açıldığı, ancak bunun yalnızca % 39 unun basınçlı sistemle, kalanının salma (vahşi) sulama usulüyle yapıldığı bilinir. Bunun yanında tarımda yapısal olarak ciddi problemlerimiz olduğu, bunlar arasında işletme büyüklüğünün üretici başına 6.1 hektar, bu yetersiz büyüklüğün de 11 parçadan meydana geldiği ifade edilir. Tüm bilinen bu problemleri bir anda çözülecek değil, zira çözümlere için üreticinin de hazır olduğu söylenemez.

Son yıllarda, çeşitli sebeplere bağlı olarak, tüm girdilerde orantısız (fahiş) fiyat artışları söz konusu. Yetersiz hammadde üretimi temel gıda ürünlerinde yükselmelere sebep olmuştur. Bu durum küçük ve parçalı arazilerde tarım yapan Türk çiftçisini hayli zorlamaktadır. Üretici için astarı yüzünden pahalı gelmekte, üretse dert, üretmese dert olmakta. Mevcut şartlarda yeni ve yerli kaynakları yeni bir anlayışla devreye alarak kısmen de olsa üreticinin girdi yükünü azaltma şansına sahip olunabilir.

İşin bir tarafında üretici sorunları varken diğer tarafında yönetim sorunları vardır. Yapısal bozukluklar ekonomik üretimi önlediği gibi, desteklerin her bir çiftçi ve parça için ayrı ayrı hazırlanması ile de Bakanlık personeli teknik hizmetten ziyade, dosya hazırlama ile meşgul olmaktadır.

Tarımda bunca sorunları elbette bir anda çözecek değiliz ancak bir taraftan da makro seviyede çözümlere el atılması gerekir. Şu biline ki “bu siklet bu yükü çekmiyor”. Üretici gerek kendi hataları, gerek se de güncel meselelerin etkisi ile kara kara düşünmektedir. Üretmem demez ancak zorda kalacağını da biliyor. Bakanlık buna geçici çözümler de getirebilir, ancak tüm bunların maliyeti gerek ülkeme, gerekse de üreticiye pahalıya gelecek, her iki tarafın da yükünü daha da artıracaktır. Yapılması gereken tarımı ve sektörü, tüm paydaşların sorumluluğu ölçüsünde mevcut halin bazılarının elimine edilmesi gerekir. Öyle ki bir operasyonla, küçük bazı yüklerin azaltılması hedeflenmelidir.

Bu yıla bakarsak yapılmak istenen daha da iyi anlaşılacaktır. Orta ve uzun vadede su sorunumuz devam edecek. Öte yandan da sulamada enerji girdileri üretimde en yüksek payı alıyor. Uzmanlardan dinlediğim kadarıyla, “tarımda kullanılan enerji fiyatının artırılması, sulama suyunun kullanımı azaltacağı” yönünde olduğudur. Bu anlayışı savunmak oldukça yanlıştır. Olsa olsa “Sulama hiç yapılmaz, ya da maddi durumu iyi olan üreticinin az da olsa su için enerji kullanır”.

Duruma göre sulama suyunun maliyeti dekar başına ürünlere göre değişmek kaydıyla 1-2 bin TL arasındadır. Başka bir ifadeyle yaklaşık 15 000 TL/Ha (1000 USD) dır. Bir hesaba göre 2 milyon ha arazinin sulanması için 2 milyar USD çiftçilerce ödenmektedir. Bu bile önemli bir değerdir.

Öte yandan yeraltı su kaynakları için üretici kuyu başına yaklaşık 500 bin TL ödemektedir. Bu sistemde sulama tesisi hem pahalı hem de kontrol dışıdır. Ne yapılmalıdır’a cevap şöyledir:

Özellikle su kısıtından fazlaca etkilenen ve etkilenecek olan Orta Anadolu’da küçük-orta ve büyük havza bazlı yeraltı sulamaları güneş enerji sistemlerine bağlanmalı ve sistem tek elden yönetilmeli. Tesis maliyetinin yarısını üretici, diğer yarısını Bakanlık üstlenmelidir. Sulama sezonları dışındaki enerji üretimi ulusal sisteme bağlanmalı, gelirinden üretici katkısı oranında payını almalıdır.

GES sistemi kurulan ve desteklemelerin faydalanan üreticilerin tamamı bu desteklerden muaf tutulmalıdır. Sistem koop. veya şirketler aracılığı ile çalıştırılsa da ilgili bakanlıkların eş güdümle yönetilmelidir. GESS hem suyu, hem üretimi, he de üretim planlamasını getirecektir. Daha başka faydaları da olsa da üzerinde tartışılabilir etki ve tepkileri çeşitlendirilebilir bir sistemdir.

Tarımın rastgele bir sektör olmadığını bilen, aklı, ilmi ve tecrübeyi esas alan, yeni bir sisteme doğru, başarı dileklerimle.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.