İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, tutuklanarak İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu zanlılar hakkında "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçlarından yürüttüğü yolsuzluk soruşturması devam ediyor.
ADEM SOYTEKİN İTİRAFÇI OLDU 3 KEZ İFADE VERDİ
Soruşturmada tutuklu bulunan ve Ekrem İmamoğlu'na en yakın isimlerden olan "Sıvacı" lakaplı Adem Soytekin, etkin pişmanlık hükümleri kapsamında 2 Temmuz'da üçüncü kez savcılığa ifade verdi.
Savcılığın, sulh ceza hakimliğine Soytekin'in tahliye edilmesine ilişkin talep yazısında, şüphelinin 17-26 Haziran ile 2 Temmuz'da üzerine atılı suçlamalar ve örgütün çalışma şekliyle ilgili ayrıntılı, samimi beyanlarda bulunduğu ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak ifadesinin alındığı aktarıldı.
Yazıda, Soytekin'in beyan içerikleri dikkate alındığında ifadelerinin tutarlı olduğu, olayların kişi, zaman ve mekân unsurları bakımından somutlaştırıldığı belirtildi.
SOYTEKİ TAHLİYE EDİLDİ
Soytekin'in sabit ikametgâh sahibi olduğu, soruşturmanın geldiği aşama ve mevcut delil durumu itibarıyla tutuklama tedbirinin devamının artık gereksiz bulunduğu kanaatine varıldığı aktarılan yazıda, şüphelinin adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verilmesi talep edildi.
Sulh ceza hakimliği, şüpheli Soytekin'in "konutu terk etmeme" şeklindeki adli kontrol şartıyla tahliyesine hükmetti.
KURULAN SİSTEMİN "SIVASINI" DÖKTÜ!
Adem Soytekin, İBB'den toplanan milyonlarca liranın usulsüz şekilde CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının satın alınmasında kullanıldığını ve bu işlemlerin Ekrem İmamoğlu'nun talimatıyla organize edildiğini öne sürdü.
LONDRA-VİYANA-İSPANYA HATTI
Paraların operasyon öncesinde Viyana, Londra ve İspanya'ya kaçırıldığını iddia eden Soytekin, bu süreçte dokunulmazlığı olan milletvekillerinin kullanıldığını belirtti.
Elde Edilen bulgulara göre özellikle Viyana'daki Kent Restoran çevresinde İmamoğlu ve yakın ekibinin otel yatırımları yaptığı, bu yatırımların Adem Tütüncü ve ailesi üzerinden resmileştirildiği ifade edildi. Soytekin, Tütüncü ailesinin Viyana'da güçlü bir lobi ağına sahip olduğunu ve bir milletvekiliyle bağlantılı olduğunu söyledi.
Ayrıca, paraların büyük kısmının Murat Gülibrahimoğlu tarafından İspanya ve Londra'ya aktarıldığını, bu paralarla otel yatırımları yapıldığını iddia eden Soytekin operasyon öncesi paraların "güvenli evlerde" saklandığını, ancak operasyon sonrası bu evlerin boşaltıldığını ve paraların dokunulmazlığı olan milletvekillerine devredildiğini anlattı.
CHP'LİLERE İŞE GİTMEDEN MAAŞ İDDİASI
Soytekin, İBB bürokratlarının CHP'lilere işe gitmeden maaş ödediğini ve usulsüz SGK girişleri yapıldığını itiraf etti. KİPTAŞ'a ait şantiyelerde, CHP üyelerinin müteahhit firmalarda SGK'lı olarak gösterildiğini, ancak bu kişilerin işe gelmediğini söyledi. Örneğin, Bahçelievler'deki bir otopark projesinde, muhtarın eşi ya da kızının 1.5 yıldır maaş aldığını, ancak hiç işe gelmediğini belirtti. Bu isimlerin KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt tarafından bildirildiğini ve işe girişlerinin bu şekilde yapıldığını ifade etti.
"İTİRAFÇI OLMAMAM İÇİN MİLLETVEKİLLİĞİ TEKLİF EDİLDİ"
Soytekin, cezaevinde susturulmak için baskı gördüğünü, kendisine milletvekilliği teklif edildiğini ve İmamoğlu'na ait olduğu iddia edilen el yazısı notlarla duygusal baskı kurulduğunu anlattı. Notlardan birinde "Adem dik dur, bizi satma" yazdığını aktaran Soytekin, bu baskılara rağmen bildiklerini anlattığını vurguladı.
CHP İL BİNASI VE "PARA KULELERİ" İDDİASI: GERÇEKTE BAĞIŞ DEĞİLDİ
Soytekin kamuoyunda "CHP para kuleleri" olarak bilinen CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının satın alınma sürecine dair de çarpıcı ifadeler verdi. Adem Soytekin, binanın satın alınmasında kullanılan paraların CHP'li belediyelerden toplandığını, Fatih Keleş ve Tuncay Yılmaz tarafından taşındığını ve bu paraların bağış olarak gösterildiğini, ancak gerçekte bağış olmadığını savundu.
Olayın basına yansımasının ardından, CHP Milletvekili Turan Taşkın Özer'in ofisinde yapılan toplantıda, sahte bağış makbuzları hazırlanmasının istendiğini, bu makbuzların Avukat Mehmet Pehlivan tarafından alındığını belirtti.
Soytekin, kendisinin 5 milyon TL ve 1 milyon 700 bin euro'luk makbuz kestiğini, ancak bu paraları ödeme gücünün olmadığını ifade etti.
OPERASYON ÖNCESİ ALARM TOPLANTISI
Soytekin, operasyon öncesinde İmamoğlu ile başkanlık konutunda görüştüğünü, İmamoğlu'nun kendisine operasyon bilgisi verdiğini ve paraları ile belgeleri Turan Taşkın Özer'e teslim etmesini istediğini iddia etti. Bu görüşmede Avukat Mehmet Pehlivan'ın da yer aldığını ve sürecin organizasyonunda kilit rol oynadığını belirtti. Pehlivan'ın, dokunulmazlığı olan kişilerle koordineli çalıştığını ve İBB avukatlarının aylık maliyetinin 1 milyon doları aştığını öne sürdü.
KRİTİK GÖRÜŞMELER VE YURT DIŞI BAĞLANTILAR
Soytekin, Fatih Keleş ile yaptığı bir yemek görüşmesinde, Murat Gülibrahimoğlu, İtalyan iş insanları ve bir banka müdürünün de bulunduğunu, bu masada yurt dışındaki paralarla ilgili kritik konuşmalar yapıldığını aktardı. Gülibrahimoğlu'nun İspanya'daki otel yatırımları için mermer işi yapan İtalyanlarla çalıştığını, banka müdürüyle kredi limit artırımı için görüştüğünü belirtti.
Ne yalan söyleyeyim şapka çıkarasım geldi.
Ama 15 Eylül’e kadar sabretmem lazım.
Bekleyelim.
Selâmetle…