Hiçbir şey Su’dan önemli değil!

Erol Sunat

Konya; su ile tanışık, su ile barışık! Kim ne derse desin, ne düşünürse düşünsün şehrin birinci öncelikli meselesi, olmazsa olmazı su!

Var mı daha önemli bir şey, var mı daha önemli bir mesele?

Su olmadan, su meselesi çözüme kavuşmadan, Konya ovası sulanmadan, Konya ülkemizin ikinci Çukurova’sı haline gelmeden, Konya’ya istediğiniz kadar şu şehri, bu şehri diye takılar ekleyin yetmez!

Bunun yetmeyeceğinin ispatı gibiydi dün DSİ 4. Bölge’de yapılan basın toplantısı.

Hoş bir su çalıştay’ı oldu.

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Leyla Şahin Usta Hanımefendi, gerekse Konya Ak Parti Milletvekili Halil Etyemez konuya oldukça vakıftılar.

Su Yönetimi Genel Müdürü Bilal Dikmen, Konya DSİ 4. Bölge Müdürü Mehmet Ekinci, Konya Tarım İl Tarım Müdürü Ali Ergin Konya’nın su meselesini anlattılar.

Konya’nın su meselesi Mavi Tünel, Barajlar, göletler, ovanın sulaması ve Kızılırmak-Seyhan-Göksu-Manavgat havzalarından ovaya su getirme çalışmaları noktasında anlatılanlar ve atılan adımlar ümit vericiydi.

Anavatan Partisi döneminin önemli Bakanlarından olan Mehmet Keçeciler’in su konusundaki hassasiyetine BSA kanalı çalışmaları döneminde katılmış bir köşe yazarı olarak şahit olanlardanım.

Su konusuna ve KOP Projesine sahip çıkan bir başka isimde Ak Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun’du. Onun İl Başkanlığı yaptığı dönemde, onunla birlikte KOP gezisine katılmışlardan biri olarak, Konya’nın su meselesine sahip çıkan, konuya destek veren siyasilerimizi anmak ve gayretlerinin unutulmamasını diliyorum.

*****

Su Konya için çok önemli. Hem öyle önemli ki, hava kadar, toprak kadar önemli. Tarih su getirmek için üşenmeyenlerin, dağları delenlerin, sabırla en sert arazilerde kanal çalışmaları yapanların başarıları ile dolu. Konya için dün Romalılar ve Selçuklular üşenmeden su getirmek ve şebekeler tesis etmek için az çalışmadılar.

Sıra artık bizde, bizlerde…

Yüzyıllardan beri bereketin adı olan bir ova Konya ovası…

Lakin, su olmadan, sulanmadan, su ile buluşmadan bir tarafı hep eksik!

Bereketi simgeleyen kabartmalar, suyun ovada var olmasıyla ilgili işaretler Hititler döneminden beri mevcut.

Efsanelerde bu şehrin adı ne diye geçiyor biliyor musunuz?

Su şehri!

Obrukların… Düdenlerin… Denizle olan yer altı bağlantılarının olduğu bir şehir.

Su madem ki hayattır, su madem ki vatandır, su madem ki candır, su madem ki azizdir, su madem ki en temel ihtiyaçtır, su madem ki, petrolden daha kıymetlidir, bilmemiz gereken su zengini olmadığımız, su fakiri değilsek de, su stresi altında yaşadığımızdır.

*****

Konya siyasetine damga vurmuş önemli isimlerden biri olan, dönemin Adalet Partisi Konya İl Başkanı Rahmetli Adnan Ağırbaşlı Ağabey, Konya’nın su meselesini çözen , eli öpülesi insan olur, suyu çözen Konya’da nesillerin duasını alır. Çiftçinin, üreticinin, hizmet erbabının güvenini kazanır. Orta Anadolu yeni bir refah toplumu haline gelir.” diyordu

Dokuzuncu Cumhurbaşkanımız rahmetli Süleyman Demirel’in Konya Ovası ile ilgili bahsettiği Yeşil Dosyayı ilk kez ondan dinlemiştim.

Bu proje dış havzalardan Konya Kapalı havzasına Fırat ve Kızılırmak bağlantılı bir projeydi.

Adnan Ağırbaşlı Ağabey şöyle anlatmıştı;

“Fırat’ın kolu Karasu, Kızılırmak’ın kolu Delisu. Bu iki suyun çıkış kaynakları arasındaki mesafe 30 km.

Bir tünelle bu iki nehri birbirine bağlayacaksınız. Sivas-İmranlı barajı bu iki kolu birleştirmek için ideal bir başka nokta. Aday adayları arasında DSİ Genel Müdürü var. Bu su Kızılırmak vadisiyle Haymana’ya oradan Nevşehir’e, Kayseri’ye ve Konya’ya doğru gelebilir. Bölgenin kaderi buna bağlı.”

*****

Sahip Ata Selçuklular döneminde su işlerine olağanüstü değer vermiş bir Vezir.

Konya’nın kent merkezinde o dönemde sulama sistemi vardı. Bu sistem şunu gösteriyor. Selçuklular döneminden önce de Konya’da şehir merkezinde bir sulama sistemi vardı.

İngiliz Arkeolog William Mitchell Ramsay, diyor ki; “Selçukluların Konya’yı başkent olarak seçmesinin sebebi, şehrin bir sulama şebekesinin olmasıdır.”

Romalılara ait bir su şebekesi varsa, Selçuklular buna 7-8 tane şebeke daha eklediler.

Sahip Ata ise kendi adına kanal kazdıran bir Vezir.

Bu kanallar, “Yukarıdan Meram camisinin önünden geliyor. Ana Sultan’da bitiyor. Sağ sahilde su alıyor, ilerilerde bitiyordu” “Sahip Ata’nın yaptırdığı hamamına da, başka bir kanaldan su geliyordu.”

Konya’da su deyince, Alaeddin tepesine esnaftan para toplayarak, ilk su deposunu yaptıran Osmanlı döneminin Konya esnafı Cambaz Deli Osman, Konya Valisi Avlonyalı Ferit Paşa, Ferit Paşa Konya’da suyun ve sulamanın farkına varan Valilerden. Beyşehirli Kurukafa Mehmet Efendi, Kurukafa Mehmet, Beyşehir gölünün suları Suğla gölüne varmadan kanallar marifetiyle Konya ovasına aktarılabilirse ova sulanabilir diyerek, kanal kazdırıyor. Bir efsane, bir Halk kahramanı. Unutulmaları mümkün mü?

*****

Konya’da su taşkını yani sel felaketi olur mu, yaşanır mı? Atalar olmaz olmaz deme olmaz olmaz demişler!

Konya’nın bilinen en büyük taşkınını yani sel felaketini, yıllar öncesi Recai Kıcıkoğlu Ağabey’den dinlemiştim.

Şöyle anlatmıştı Recai Kıcıkoğlu Ağabey;

1945 yılında Konya’ya bir sel geldi. Meram köprüsünden yukarıya çıkan yolun sağa döndüğü yönde Krom Magnezit var. Onun biraz ilerisinde bizim bağımız vardı. Oradan baktığımızda selin durumu gözüküyordu. Sel üç gün sürdü. Askeriye boşaltılmış dediler. Ben o köprüye baktığımda sel köprünün üzerinden aşıyordu. Affedersiniz atlar, koyunlar ve eşekler sırt üstü köprünün üzerinde yuvarlanıyorlardı.

O zamanlar daha Yeniyol yoktu. Askeriye boşaltılıyor. Konya’da boşaltılıyor dediler. O günlerde biz daha çocuğuz. Eski adamlar Meram çayının yüksekliği bir Kapı Camisi minaresi yüksekliği kadar derlerdi. O dehşet sular Konya’ya doğru ilerlemeye başladı. Zindankale’ye kadar geldi. Eskiden orada eski zindanlar vardı. Oraları Konya’nın külü ile doldurulmuştu. Daha sonrada ilk muhacir pazarı Zindankale’ye kurulmuştu.

Sel suları Zindankale’de kendine bir yol buldu. Demek ki, denizle bir bağı vardı.

Konya’yı tehdit eden sular bir anda Zindankale’de kendine bulduğu bir yol ile aktı gitti. Konya kurtuldu.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.