Hocalı Katliamı ve Hepsi Ermeni Olanlar

Bekir Karataş

Tarih 25 Şubatı 26 Şubat’a bağlayan gece, 1992 yılı,

Yer, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesi,

Kara ve kapkara bir gece daha Türk’ün tarihinde,

Acılarla ve kötü hatıralarla dolu.

İnsanlığın bittiği, merhametin sıfırlandığı bir gece.

Yüz altısı kadın, seksen üçü çocuk olmak üzere, toplamda 613 sivil.

Ormanlık ve dağlık alana doğru kaçan silahsız, tek amaçları yaşamak olan, bir sürü savunmasız insan.

Her yanı ablukaya alınan, çevre yolları Ermeniler tarafından kuşatılan, önce doğalgaz bağlantıları kesilip, sorasın da elektrik kesintilerine de maruz kalan üç binin üzerinde nüfusu olan bir kasaba Hocalı.

Bin dokuz yüz seksen dokuz tarihinde yüzde yirmi beşi Azeri olan Dağlık Karabağ Bölgesi, orada yaşayan Ermenilerin Ermenistan’a katılmak talepleri ile yaptıkları, ancak Azeri Türklerin katılmadığı bir referandumla bağımsızlığını ilan ederek, bin dokuz doksan iki yılında bağımsız bir cumhuriyet vasfını kazandı.

Bu nedenlerle dozu artarak devam eden savaşta, Rus desteğini alan Ermeniler yine kendi toprakları içinde olmamasına rağmen, Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin çıkardığı silahsızlanma yasası ile, herkesin elinde bulunan av tüfeği dahil silahları topladı. Bu görev Ruslar tarafından icra edildi.

Rus, üç yüz otuz altıncı mekanize tugayının desteği ile uzun süredir abluka altında olan, doğalgaz ve elektrik bağlantıları kesik olan Hocalı’ya, önce on koldan yoğun tank ve topçu atışı yapıldı, sonrasında kasabaya girildi ve canını kurtarmak isteyen masum insanlar orman alanlar içine kadar takip edildi.

Sonrasında, yaşlı, kadın, çocuk demeden yüzlerce insan hunharca katledildi. Binin üzerinde rehin alınan insanların bir kısmından bir daha hiç ama hiç haber alınamadı. Sekiz aile tümden yok oldu, yedi yüz civarı çocuk anne ve babasız kaldı.

Hocalı da olanlar bir savaş ya da karşılıklı bir çatışma olmayıp, Ermeni güruhunun Müslüman Türk Azeri milleti üzerindeki kin ve garezinden başka bir şey değildir.

Silahları toplanmış, uzun süreler ablukada tutulmuş, temel hayat akışı için elzem olan asgari şeylerden yoksun bırakılmış bir kasabanın üzerine düzenli ve koordineli bir ordu ile gidilmiş, tarihin sayfalarına Ermeniler adına kapkara, bizler adına ise acı dolu bir sayfa daha açılmıştı o gece.

…………………………………….

Bir Ermeni asıllı vatandaş öldüğünde hepsi bir anda Ermeni olmayı başaran ve bunu kendine bir vazife edinen zihniyet her nedense, bu Hocalı katliamını anmaktan ve dile getirmekten hep korkmuş, hep imtina etmiştir. Bunun nedeni Hocalı halkının Müslüman olması ya da Türk olması kadar, bu gerçeği kabul etmeyenlerin kendilerinin hangi zihniyet ve karakterde olduğu ile alakalıdır.

Her şeyden önce insan olmayı başarmış her kişi, vicdan ve merhameti olan her kişi, adalet ve hakkaniyet duyguları satılmamış, kiraya verilmemiş, ipotek edilmemiş her kişi orada Hocalı’da hunharca, katledilen insanların, isimlerini anmak, bu katliamı tanımak ve bu meselenin üzerine gitmekle yükümlüdür.

Hocalı’da olanlar, düpedüz yaşam hakkına bir saldırıdır. Yaşam hakkının din ve ırk mensubiyetine göre tanınması ise, güncel deyim ile hiçbir hümanist ağza yakışmayacaktır. Birileri ya Hocalı katliamını tanımalı ya da içindeki ihanet ve kini gün yüzüne çıkarmalıdır.

Ruhları şâd, mekanları cennet olsun…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.