HOŞ GÖRÜ AMA NEREYE KADAR?

Namık Ceyhan


Bu sene 741. Vuslat yıldönümü ile yeniden andığımız Hz. Mevlana’nın getirdiği hoşgörü ve iyi niyet sınırlarını maalesef çevre konularında farklı yorumluyoruz. “Bir şey olmaz, adam sende, boş ver, düzelir, aldırma, kimse görmez, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” gibi anlamsız sözler ve anlayış çevre sorunlarının çözümüne değil artmasına sebep olmaktadır.
Konya’dan dünyaya sevgi ve hoş görü mesajlarının bir kez daha yineleneceği şu günlerde şimdi şöyle bir etrafınıza bakınız!
Mevcut yasal düzenlemelere ve uyarılara rağmen, kış aylarında hava kirliliği hepimizi rahatsız etmeye devam ediyor. Hava kirliliğine neden olanları, kalitesiz kömür kullananları, bacasına filtre sistemi getirmeyenleri hoş mu göreceğiz?
Uzmanların alarm verircesine uyarılarına rağmen suyu bilinçsizce kullananları, suyumuzun tükenmesine neden olanları, tarım alanlarında çok su harcayan bitki yetiştirenleri, arıtma tesislerini çalıştırmayarak suların kirlenmesine neden olanları, hoş mu göreceğiz?
Tuz Gölü kirleniyor. Beyşehir Gölü, Ereğli sazlıkları, Akşehir Gölü gibi sulak alanlarımız ciddi ciddi yok olma tehdidi altında. Hatta pek çok sulak alan kurudu. Sulak alanlarımızın yok olmasına neden olanları hoş mu göreceğiz?
Şehir merkezinde gürültü hayatı çekilmez hale getirebiliyor, sokak aralarında yapılan düğünler, şehir içinde sorumsuzca gezinen düğün konvoyları, eğlence mekanlarından yükselen ses kirliliğini, hastane yakınlarında gece geç vakit fırlatılan havai fişek kirliliğini, motorlu taşıtların egzoz gürültülerinin neden olduğu gürültü kirliliğini, hoş mu göreceğiz?
Bunca uyarılara rağmen trafik kazaları azalmıyor, Trafik ihlalleri durmuyor. Kırmızı ışık ihlali yapanı, hız sınırını aşanı, yolda seyrederken makas atıp bizi zor duruma düşüreni, sinyal vermeden ani dönüş yapanları, park edilmez yerlere park ederek trafiği felce uğratanları, trafik magandalarını hoş mu göreceğiz?
Hala daha çöplerin yerinin çöp kutusu olduğunu öğrenemedik, çöpler çöp konteynerleri içine değil etrafına bırakılıyor, öte yandan işe yaramaz her şeyi çöpe atma alışkanlıklarımız değişmedi, yeniden değerlendirmeyi, kağıt, pet, teneke, cam atıkların kaynağında ayrı toplanmasını sağlayamadık. Yaşadığımız mahalleri çöp sahasına çevirenleri hoş mu göreceğiz?
Üretirken ve tüketirken israfın haddi hesabı yok, tüketim alışkanlıklarımız israf çılgınlığına dönüştürenleri, açık büfe diye tabağına yiyecekleri doldurup yemeyen ve sonrada çöpe gitmesine neden olan gözü doymayanları, tüketim alışkanlıklarını israf çılgınlığına çevirenleri hoş mu göreceğiz?
Konya ilinin yeşil alan varlığı ülke ortalamasının yarısı kadar olmasına rağmen, plansız kentleşme ve sanayileşme uğruna mera alanlarını ve yeşil alanları yok edenleri, şehir merkezindeki güzelim ağaçları gizlice kesenleri, yetişmesi yıllar alan orman alanlarını yakanları hoş mu göreceğiz?
Sigara içme yasağına rağmen her fırsatta sigara içeni, kapalı mekanların camını açıp açık alan süsü vererek sigara içilmesine yardım edeni, dumansız hava sahasını ihlal edenleri hoş mu göreceğiz?
Cep telefonunuzu kapatın uyarılarına rağmen, hastanelerde, camide, toplantı salonlarında cep telefonlarını kapatmayanları ve dakikalarca telefonla konuşanları hoş mu göreceğiz?
Bu gibi örnekleri artırmak mümkün. Ancak şuna eminim ki yetkili yetkisiz her seviye ve her yaştaki vatandaşımız bu olumsuzluklardan rahatsız. Kimse huzur ve hoş görünün başkenti olan, temiz ve yeşil bir Konya imajına gölge düşsün istemiyor.
Bütün bu ayrıcalıklı özelliklere rağmen üzüntü veren tek konu maalesef Çevre’dir. Dünya’da ve ülkemizde son yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan ve Konya’da son 20-30 yıldır kendini gösteren çevre sorunları halen yeterince çözüme kavuşamamış olup yaşantımızı rahatsız etmektedir.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığının yürüttüğü Medeniyet Okulunun bu haftaki konusu olan “HOŞ GÖR Kİ HOŞ GÖRÜLESİN” vb. öğütlerinin çevre koruma anlayışında ne kadar geçerli olduğunu bir kez daha düşünmeliyiz? Hoş görmek, boş vermek değildir. Kalın sağlıcakla.

ÇEVRE SÖZÜ; “Ya olduğun gibi görün, Ya da göründüğün gibi ol” (Hz. Mevlana)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.