İNSANLAR ŞUURLU APTALLAŞTIRILIYOR

Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

TARİHE YOLCULUK (224)

Dünya’da ve ülkemizde insanların aptallaştırılması için gıda endüstriyel ve kimyasal NBŞ/GDO’lu ürünler zinciri oluşturuldu. Teknoloji-endüstri insanoğlunun vücudunu yoldan çıkararak hasta etti.

Türkiye millî ve yerli şeker pancarı endüstrisine sahip çıkmak zorunda. Türkiye’yi yönetenler, 80 milyon insanın sağlığını, NBŞ mamüllü gıdalarla yavaş yavaş zehirlenmeyecek/zehirletmeyecek kadar düşünmek zorundadır.

Ak Parti Konya Milletvekili Hacı Ahmet Özdemir’in şeker fabrikalarıyla ilgili açıklamaları, Türkiye’nin şeker ihtiyacının yüzde 30’unu karşılayan Konya Havzası açısından çok büyük bir talihsizlik olmuştur. Ilgınlı olan Sayın Vekil, kendi şehrindeki şeker fabrikasına sahip çıkmayarak seçim bölgesindeki seçmenlerine de yazık etmiştir.

 

TÜRKİYE VE KONYA NEDEN OBEZLEŞİYOR?

Türkiye ve Konya NBŞ üreten küresel sermayeli şirketlerin kuşatmasına maruz bırakılmıştır. Zararlı olduğu biline biline 1970’lerde keşfedilen nişasta bazlı şeker/mısır şurubu her yiyeceğin içinde! Dünyada şeker/Tip 2 diyabet 1990-2010 yılları arasında yüzde 30 oranında arttı. Bugün Amerikan nüfusunun üçte ikisi aşırı şişman ve obez. Türkiye ve Konya nüfusu da giderek obezleşiyor. İnsanoğlu dünyaya yağ depolamak için gelmedi. Rabbimiz insanın vücudunu öylesine mükemmel yarattı ki, beyin, milyarlarca yıldır vücudun farklı yiyecekleri nasıl enerjiye dönüştüreceğini, nasıl depolama yapacağını ve nasıl yakacağını biliyordu. Son yıllarda vücuda yiyeceklerle sokulan –şeker/nişasta gibi- bitmez tükenmez (enerji kaynaklarıyla) baş etmekte yetersiz kalıyor. Vücudumuz, beslenme değeri az ve kalorisi yüksek kimyasal gıdaları tanımıyor. Bu da vücudun bağışıklık sisteminin yıkılmasına sebep oluyor.  Hâlbuki insanoğlu ne kadar yediği değil, ne yediği üzerinde düşünmek zorunda. Eğer kafası karışık ve beyni allak bullak olmadıysa…

İNSANI DOĞRU YOLDAN ŞEYTAN MI ÇIKARIYOR?..

Küresel şirketler insanların arzuları ve cehaletiyle beslendi! Yanıltıcı kampanyalar düzenleyerek beslenme alışkanlıklarıyla oynandı. Hani şeytan insanı yoldan çıkarır diye bir lâf var ya.. Teknoloji-endüstri insanoğlunun vücudunu yoldan çıkararak hasta etti. Bütün insanlar aynı metabolizmaya sahip olmadığı için hiçbir besin maddesi kesin olarak zayıflatıcı da değildir. İnsanlar şuurlu olarak aptallaştırıldı ve aptallaştırılıyor.

Dünyada ve ülkemizde kirli bir gıda düzeni kuruldu. Bu küresel gıda düzenini kimlerin kurduğu ise neden ve niçin hiç gündeme getirilmiyor. Ülkemizde 14 şeker fabrikası özelleştirme yoluyla kapatılmak isteniyor, konuşması gerekenler âdeta şeytan rolünü oynarcasına ağzını açmıyor, basın yayın organları ise konuyu enine boyuna tartışmaktan imtina ediyor.  Gıdada dönen oyunun siyasî-iktisadî tarafına hiç temas edilmiyor. Konyalı tarım bakanı Sami Güçlü, GDO’lu pirinçlere kapı aralamadığı, yerli üreticiyi korumak için 2004 yılında “yerli ürün alana ithalat izni” uygulamak istediği için, ABD’deki küreselcilerin hışmına uğradı ve en sonunda bakanlık görevinden alındı. Güçlü’nün yerine ise, ABD ile “iyi geçinen ve başını belaya sokmayacak” olan Mehdi Eker Tarım ve Köyişleri Bakanı yapıldı. Türkiye’nin geleneksel tarımı aile çiftçilerinden-köylünün elinden alıp küresel şirketlerin eline teslim etmek için o kadar çok fırıldak oyunlar dönüyor ki…

Türkiye’de 14 Şeker Fabrikası özelleştiriliyor. Peki, bu şeker fabrikalarını kimler alacak? Bir ekonomist “Türkiye’de nelerin döndüğü ve sermayenin nasıl el değiştirdiğini öğrenmek istiyorsan yeşili iyi takip et!” demişti. Konya’ya yabancı sermayeyi davet edenler acaba kimlerin ekmeğine yağ sürmekte olduklarının farkında mıdırlar…

ROCKEFELLER: “KONTROL HER ŞEYDİR”

ABD’nin görünmeyen başkanı Rockefeller diyor ki, “Sahip olmak hiçbir şeydir; kontrol her şeydir.” Dünyadaki gizli hükümeti oluşturan şeytan üçgeni; Kuzey Amerika, Batı Avrupa ve Japonya’dan oluşturulan üçlü komisyondur.  ABD dış politikasının tek belirleyicisi (Dış İlişkiler Konseyi-CFR) ve onursal başkanının da David Rockefeller’den sonra yerine kim geçtiyse odur. Dünyada stratejik silahlar arasında su ve petrolden sonra tohum gelmektedir.  Cargill adında küresel bir şirket var.  Küresel gıda politikasını elinde tutan bu şirket, dünya gıda zincirini eline geçirmiştir. Buğdayın, mısırın, soyanın, pamuğun, kanolanın ve pirincin genetiğiyle kim oynadı? Sorusuna verilecek tek cevap var: 20. Yüzyılın en zengini Rockefeller Vakfı ve bu işlere yeni giren 21. yüzyılın en zengini Bill Gates Vakfı!

Yarınki yazımızda da şeker pancarı ve şeker fabrikaları üzerine oynanan küresel oyunlara değinelim. Bakalım karşımıza hangi küresel şirketler çıkacak.

 

YARIN: Şeker Pancarında Kota Oyunu ve Brıtısh Sugar…

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.